Varol Uzlu


Ne o Osmanlıcılık.....

Hesaplaşma ve karalamalarla süren Türkiye´nin siyasi tarihi yeni bir kitle oluşturdu..


Ne o Osmanlıcılık.....

 

Hesaplaşma ve karalamalarla süren Türkiye´nin siyasi tarihi yeni bir kitle oluşturdu..herkesin tarihçi siyasetçi ve din adamı olduğu bu günlerde prim yapmak isteyenler sosyal medyayı da kullanarak yeni bir entilijansya ortaya çıkardı..hiçbir kitap dahi okumayan bir nesil olmaya başladık .sosyal medya bunun zirvesi oldu..

  Bir taraf Atatürk dönemi ve CHP ye vururken diğer tarafta Osmanlıdan dem vurmaya başlıyor..toplumun birleşeceği bütün noktalar ve paydalar dümdüz ediliyor..

 Aydınlanma ve bilinçlenme yönetenlerin işine gelmiyor..cehaletin mutluluğunu yaşıyoruz..

 Harf devrimi ile bir gecede cahil kaldık diyen bir sözde din adamına  Şevket Süreyya Aydemir in Birinci Dünya Savaşında yedek subay olarak katılmış. Suyu Arayan Adam´da Anadolu insanının cehaletini ve İmparatorluğun durumunu gösteren inanılmaz bir hatırasını hatırlatmak isterim; "Benim makineli bölüğünde İstanbullu bir başçavuştan başka okuma yazma bilen yoktu.Daha ilk derste belli oldu ki bölükte hangi dinden olduğumuzu doğru dürüst bilen yoktu.Askerlere sordum "Biz hangi dindeniz?" Cevaplar karıştı , kimisi İmam-ı Azam dinindeniz , kimi Hz.Ali dinindeniz dedi.Arada İslam´ız diyen bir kaç kişi çıktı. Peygamberiniz kim deyince pusulayı şaşırdılar. Akla gelmez isimler söylediler. Hatta birisi "Peygamberimiz Enver Paşa´dır" dedi.Peygamberimiz sağ mı? ölü mü? diye sorunca herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Peygamberimiz sağdır diyenlere hangi şehirde oturur diye sordum. Onu İstanbul´da , Şam´da , Mekke´de yaşatanlar oldu.Peygamber ölmüştür diyenlere ne kadar zaman evvel öldü diye sordum. Çoğu vakit tayin edemedi. 100 sene , 500 sene , 1000 sene diyenler bile çıktı.Namaz kılmayı bilen iki kişi vardı onlarda namaz surelerini yanlış okuyordu.Hepsi Anadolu köylüleriydi. Biz Anadolu köylüsünü dindar , mutaassıp bilirdik.Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu.Biz hangi milletteniz deyince her kafadan bir ses çıktı. Biz Türk değil miyiz diye sorunca hep bir ağızdan "Estağfurullah" diye karşılık verdiler.Hele iş vatan bahsine gelince büsbütün karıştı. Kısacası vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu......"

 Millet ne olduğundan habersiz. Din tamamen kontrolden çıkmış , cahil cühela sahtekar hocaların , şeyhlerin elinde. Elektrik yok , hastane yok , yol yok , okul yok , fabrika yok , adalet yok , kültür yok , sanat yok , ortada bir devlet yok. 

 Kısaca cehaletin tam dibindeyiz 100 yıldır biraz olsun aydınlanmaya başladık ama şimdi de herşeyi karalamaya çalışıyoruz..

Bütün sıkıntılarımıza , bu güne kadar ve halen yaşadığımız herşeye rağmen tam bağımsız , çağdaş bir Devletin çatısı altında kendi vatanımızda huzurlu , mutlu , güvenli ve özgürüz. 

 İstediğimiz tek şey ; herşeyin daha iyi , daha güzel olması.Çocuklarımıza ; eşitliğe , hukukun üstünlüğüne , bilime dayalı , fikri hür , vicdanı hür nesiller yetiştirecek , laik , demokrat , müreffeh bir devlet ve mükemmel bir gelecek bırakmak....