Celal Aydın
Öğretmen
Kusera(Ormanüstü)köyünün Elez Mahallesinde 1882 yılında doğdu. Babası İsmail Efendi Kusera köyünün muhtarı idi. Kırk yıl aynı köyde kesintisiz muhtarlık yaptı.
Celal Bey İsmail efendinin 9 çocuğundan biriydi. Çocukluk yılları babasının yanında Kusera köyü Elez mahallesinde geçti. Sonraki yıllarda zor yaşam koşullarını kırmak, hafta içerisinde Maçka merkezde okul okumak adınahafta içi günlerindeHordokop köyünden olanilçemiz esnaflarından Saffet Erden’in babasının yanında kaldı. Buradan Maçka merkezde okula giderek Rüştiye mektebini bitirdi.
Çocukluğundan beri her olayı merak içerisinde izleyen,sorgulayan çalışkan bir öğrenciydi. O yılların şartlarında öğretmen olmak için eğitim aşkıyla büyüdü. Rüştiye mektebini bitirdikten sonra Maliye tahsildarı oldu. Cumhuriyet devrimlerinden bir tanesi olan Harf veİnkılap devrimine kadar bu görevde bulundu.
1928 Yılında Harf ve İnkılap devrimi olunca Millet mektepleri açılmaya başladı. Celal Bey Cumhuriyeti gençlik yıllarında tanıyan,benimseyen ve devrimlere destek veren bir vatanseverdi. Cumhuriyetin başlattığı eğitim seferberliği sonrasında bu seferberliğe destek olmayı kendi kafasına koydu. Tahsildar memurluğundan istifa ederek köye çıktı.
Köye çıktığında ağabeyi olan Ali EfendiKusera(Ormanüstü)köy muhtarı idi.Ağabeyinden muhtar mühürlerini isteyerek alır. Muhtar Ali Efendi mühürleri ne yapacaksın sorusuna Köye bir ilkokul yapacağım cevabını verir.
Muhtarlık ve köylü-Halk işbirliği ile iki aylık bir süre içerisindeKusera(Ormanüstü)köyüne bir ilkokul yaptırdı. Bu okul hemen köy camisinin yanındaydı.Yakın yıllara kadar yerinde duran bu okul, bir koridor,büyük bir dershane ve bir öğretmen odasından oluşuyordu.
Okulu yaptılar ama çatıyı örtecek kiremitleri yoktu.Köy bekçisini çağırdı ve her hane reisinin cami yanına gelmesini istedi.Toplanan köylülerden gece saat 3 de ip ve sepetleri ile birlikte burada toplanmalarını istedi.Gece saat 3 te ipini ve sepetini alan köylü Cami yanında 90 kişi olarak toplandı. Celal bey önlerinde,halk arkadan onu takip ederek Oradan Çeşmeler(Zenha)köyüne indiler. Çeşmeler(Zenha) köyünde bulunan iki kilisenin çatısında bulunan kiremitleri alarak bir gece vakti köye döndüler.Ertesi gün Okulun çatısı kiremitle örtülmüştü.
Sabah gün ağardığında Zenha Muhtarı kilisenin kiremitlerinin çalındığını fark edince izlerin Kusera ya doğru gittiğini tespit etti. Hemen Maçka’ya inerek o günün savcı görevini yürüten Mukdemimliğe(Savcılığa) şikâyet dilekçesi verdi.
Kusera köyüne çıkan jandarma Celal beyi Mukdemimliğe çağırdı. Maçka merkeze inen Celal Bey Mukdemimliğe gitmeden önce Maçka Tapu müdürlüğüne giderek Muhtarlık-Köylü- Halk iş birliği ile yaptırdığı okulu tapuya kayıt ettirdi. Tapu müdürlüğünden çıktıktan sonra savcı yanına giderek ifade veriyor.
Kilisenin kiremitlerini çalmakla suçlandığını söyleyen Mukdemim’e“Yanlış bilgi,yanlış ihbar yapıldı,malümalinizharf inkılabı çıktı onun üzerine köye bir okul yaptırdık…İşte tapusu deyince…
Mukdemim… ”Bravo Muhtar diyerek takipsizlik kararı veriyor.
İçindeki eğitim aşkı bitmeyen Celal Bey Hükümet binasından çıkınca hemen Postaneye koşuyor.Ankara’ya Maarif Vekâletine bir telgraf çekerek” Harf İnkılabı üzerine köye bir ilkokul yaptığını, ancak öğretmen olmadığını, kendisinin Rüştiye(Ortaokul) mezunu olduğunu ve aynı okula muallim olarak atanmasını talep ediyor.
Ertesi sabah cevap geldiğinde”Talebiniz uygun görülmüştür” Celal bey öğretmen olarak köyüne atanmış oluyor. Haberi alır almaz köye koşuyor Celal Bey… Hemen 8 ile 16 yaş arasında 155 çocuk toplayarak eğitime başlıyor.1950 yıllarında bile Anadolu’nun birçok yerinde kız öğrencilerinin jandarma zoruyla okula gönderildiği yıllarda Kusera köyünde 1928 yılında 14 kız öğrenci buluyor.Üç kız öğrencide Celal beyin kendi kızları oluyor.Mevlüde,Elife,Rüveyde… Yaşı okul çağını geçmiş olanlar içinde köyde gece okulu açarak birçok insanın okuryazar olmasını sağlıyor…
Kendisi uzun yıllar köyünde öğretmenlik yaparak halkın okuryazar olmasını ve eğitim almasını sağladı. Sonraki yıllarda Soldoy(Sevinç) köyüne tayin oldu.Başarılı çalışmalarını bu köyde de devam etti. Soldoy köyünden ayrıldıktan sonra Trabzon Boztepe ilkokuluna tayin oldu. Daha sonra Maçka Merkez ilkokuluna tayin yaparak kendi ilçesinin eğitim alanında kalkınması için büyük katkı sağladı.
Köyde öğretmenlik yaptığı yıllarda sadece öğretmenlikle uğraşmamış köyün bütün sosyal-kültürel ve çevresel sorunlarının çözülmesinde önayak oldu. Kendi okulunda öğrencilerin oynadığı piyesler düzenleyerek gösterim yaptı.1935 Yılında Ormanların yok olmaması için Kaymakamlığa veDahiliye vekaletine yazılar yazarak Ormanlardan yapılan odun kömürcülüğünün kaldırılmasını sağladı.
Emekli olduktan bir süre sonra rahatsızlık yaşadı. Bir akşamüzeri Maçka Belediye Başkanı Ömer Sümer ile Köprübaşı kahvesinde yolu olmayan Mulaga deresine Buğday Ofisi açılmasını planladıkları bir anda son nefesini verdi.27.01.1962
Soyadı kanunu çıkmadan evvel Celal Bey diye anılıyordu.Soyadı kanunu çıkınca önce Nafioğlu soyadını aldı.Sonradan tüm akrabaları Aydın soyadını aldılar.
At binmek onun vazgeçemediği bir tutkuydu.Köyden Maçka merkeze At sırtında gelir,akşam yine köye At sırtında dönerdi. Yaz aylarında köye ve yaylaya her zaman At sırtında çıkardı.
Arapça ve Osmanlıcayı çok iyi bilirdi.Gerçekleşen Harf devrimi sonrasında Maçka’nın ilk öğretmenlerinden olmuştu.
Kaynak kişi: Torunu Öğretmen Celal Aydın