KARADENİZ
Mustafa Kemal’in, Anadolu’da yaktığı bağımsızlık meşalesi altında toplanan halk, büyük bir sabır ve mücadele örneği gösterdi. Batının hasta adam olarak nitelendirdiği Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden yeni bir cumhuriyet kuruldu. Batı, yeni kurulan cumhuriyeti tanımakta zorlandı. Ne var ki Mustafa Kemal yeni kurduğu Türkiye Cumhuriyetini tüm ülkelere tanıttı ve bunu yaparken de, Karadeniz adlı vapura çok görev bıraktı.
Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 2 yıl sonra hükümet yetkilileri Türkiye’deki siyasi,hukuki,kültürel değişimi Batıya tanıtmak amacıyla bir projeyi gündemine aldı. Tanıtım projesini ortaya atan Gazi Mustafa Kemal’di. Konu 1925 yılı boyunca Meclis gündeminde kaldı ancak bir sonuç çıkmadan rafa kaldırıldı. Ticaret Bakanı Ali Cenani Beyin gayretleri ve önerileri ile tanıtım projesi hayat buldu.
Karadeniz Vapurunun masrafları için Meclis yüz bin lira ayrılmasına karar verdi. Tanıtımın maliyet sorunu bu şekilde çözüldükten sonra Karadeniz Vapurunun hazırlanmasına başlandı. 1926 yılının Mart ayında Karadeniz Vapuru Haliç tersanesine çekildi ve siyah gövdesi beyaza boyandı. Ürünlerin sergilenmesi ve satılması için iki salon yapıldı, ışıklandırma için elektrik tesisatı döşendi.
Vapurun Sergi salonlarında Kütahya çinileri, Hacı Bekir Lokumları,Bursa Hereke kumaş ve halıları,Beykoz Fabrikası malları,tekel ürünleri,kehribar ve kıymetli taşlarla yapılmış süslemeler gibi pek çok ürün tanıtılacaktı. Ürünlerin üzerlerine dört dilde bilgi veren etiketler konuldu. Ünlü ressam İbrahim Çallı’ya yaptırılan Mustafa Kemal’in yağlı boya tablosu salonun baş kösesinde yer aldı. Gemide ayrıca İstiklal Marşının bestecisi Zeki Bey’in başında olduğu Cumhurbaşkanlığı orkestrası bulunuyordu.
Karadeniz Vapurunun idaresi Atlantik’i geçen ilk yolcu vapuru “Gülcemal’in” kaptanı olan Lütfü Kaptandı. Liman işletmeleri genel müdürü Raufi Manyasiza’de sergi müdürü idi. Avrupa’da eğitim görmüş ve yedi dil bilen Samiha Hanım ise protokol müdiresi olarak görevlendirildi. Ayrıca üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın oğlu Refi Bayar, Anadolu Ajansı’nın kurucularından şair Kemalettin Kamu, İstiklal Marşı’nın bestecisi Zeki Üngör, ilk Türk kadın gazetecilerden Bedia Arseven, ilk Türk kadın milletvekillerinden Mebrure Gönenç ve şair Orhan Veli Kanık’ın babası müzisyen Veli Kanık gibi isimler de vapurda bulunmaktaydı.
Karadeniz Vapuru 285 kişiyle birlikte 12 Haziran 1926 tarihinde İstanbul’dan kalabalık bir halk topluluğunun katıldığı tören ile 3 aylık yolculuğuna başladı.
Gemi İstanbul’dan ayrıldıktan sonra ilk olarak Mudanya’ya uğradı, Gazi Mustafa Kemal gemiye çıktı ve öğle yemeği yedi. Bu kısa aradan sonra gemi yolculuğuna devam etti. Yolculuğun ilk durağı kömür almak amacıyla uğranılan Cezayir’in Bona Limanı oldu. Burada Müslüman halkın gemiye ilgisi yoğundu.
Gemi kömür aldıktan sonra 20 Haziranda Barselona-İspanya limanına vardı. Binlerce kişinin ziyaret ettiği gemi, büyük bir ilgiyle karşılandı. 1 Temmuzda Karadeniz Vapuru Le Hayre-Fransa limanına uğradı. Burada cumhurbaşkanlığı orkestrasının verdiği konser takdir toplamış ve Fransız basınında yer buldu. Vapur bu duraktan sonra Marsilya-Fransa limanına uğradı.
Karadeniz Vapuru 4 Temmuzda Londra-İngiltere’ye vardı. İngiliz yetkililerinin, Londra’nın en ücra köşesine demir attırmasına rağmen sergi 6 günde 25 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Karadeniz Vapurunun bir sonraki durağı Amsterdam limanı oldu. Sergiye burada da ilgi büyüktü.
Karadeniz Vapurunun bir sonraki ziyareti 14 Temmuzda Hamburg limanı oldu. Burada görkemli bir şekilde karşılanan Karadeniz Vapurundaki ürünlere ilgi de büyüktü. Birçok ticari antlaşmanın yapıldığı bu ziyaretten sonra Karadeniz Vapuru Helsinki limanına doğru yola çıktı. 26 Temmuzdaki bu ziyaretin ardından Karadeniz Vapuru 29 Temmuzda Leningrad limanına vardı. Burada da ilgi yoğundu vapura günde 9 bin ziyaretçi geldi. .
Karadeniz Vapuru Barcelona’dan sonra sırasıyla Le Havre, Londra, Amstredam, Hamburg, Stockholm, Helsinki, Leningrad, Danzing, Gydnia, Kopenhag, Anvers, Marsilya, Genova ve Napoli limanlarına uğradı ve 86 günlük yolculuğun ardından 5 Eylül 1926’da İstanbul’a geri döndü.