ÇÖZÜLME
Son birkaç yıla bakıyoruz; köye, kente, kasabaya , insanlara, kadınlara,
çocuklara , çalışana, çalışmayana, herkese...
Bir tuhaflık yaşanmıyor mu?
Toplumda herkes tedirgin, kimi aşırı sinirli, kimi vurdumduymaz,kiminin kimseye
saygısı kalmamış, büyük kim, küçük kim yada kime büyük denir, niçin denir,
anaya babaya kimsenin kimseye saygısı, sevgisi kalmamış.
Sanki başka bir millet olup çıkmışız.
Tam bir yabancılaşma duygusu yaşanıyor.
Acıma duygusu yok, merhamet o da neymiş, her koyun kendi bacağından
asılır.
Devleti, kimler hangi kurallara göre yönetiyor?Hiç belli değil.
Görünüşte birileri var; ama ciddiye alınacak tarafı kalmamış.
Ha bunlar ilk kez miyaşanıyor?
Asla değil, toplumların böyle bunalımı dönemleri zaman zaman olur.
Örnegin Avrupa'nın ikinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası dönemlerini anımsayalım.
Aynı mıdır?
Asla değildir, öncesi bunalım çağıdır, sonrası bambaşka bir dönem.
Bunalımli dönemlerde birileri oturur, düşünür, çözüm üretir, kafa yorar, arar, sorar,
sorusturur, çözüm üretmeye çalışır, ürettiklerini toplumla paylaşmaya çalışır,
paylaşır da.
Allah'a şükür paylaşacak o kadar imkan var ki, sosyal medya mı ararsın, internet mi?
Hepsi fazlasıyla var.
Eskiden böyle bunalimli dönemlerde darbeler yetişirsin imdada. 12 Mart, 12 Eylül gibi.
Ülkeyi yanlış yönlendirir, dış güdümlu rotalara sokar ki bunlar emperyalist rotalardir.
Birçok insan içeri alınır , kovuşturmalara uğrar, ağzım burnum diyene kadar
işkenceler edilir, asılır. kesilir ülkeyi istedikleri rotaya sokarlar.Ondan sonra da
"nerede kalmıştık "diyerek her şeye yeniden başlanır. Bunları yaşayarak gördük.
Şu anda Türkiye'de böyle bir darbe tehlikesi yok.
Herkes sahte umutlar peşinde, millet birbirini kandırmaya çalışıyor
Bakın işsizlere, çalışanlara, okumuşlara...
Bu iletişim çağında kimsenin kimseden haberi yok.
Böylesi zamanlar önemli zamanlardır, böyledi zamanlara köklü değişiklikler
gerekir, çürüyeni toptan kesip atmak gerekir, onun içinde güçlü neşter gerekir.
Yüz yılın eksikliğini bulup yok edecek, ona yeniden hayat verecek neşter.
Yoksa uyduruk çözümlerle , nereye kadar?
Toplumlar ancak böyle toptancı bakış açılarıyla, derlenip toplanır. dağılmaktan
kurtulur.