BU DÜNYA
Küreselleşen dünyada düşüncelerde değişim göstermektedir. Her ülke kendi halkıyla birlikte değişen dünyanın içerisinde kendine yer bulma çabalarının her geçen gün artırması bir çok gerçeğin altını kalın harflerle çizmiş olmaktadır.
Ülkeler arasındaki, rekabet devam ederken savaşlarda son hızıyla kendini göstermektedir. Ülkeler, ticaret hacmini genişletmek için yeni pazarlar aramasıyla başlayan süreçlerde hangi ülke bunu başaracak, zaman içerisinde netlik kazanacak.
Dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmadığı gözler önündedir. Her ülke, kendini geliştirip, bir başka ülkenin pazarında söz sahibi olmak farkındalık yaratmaktadır.
Yeni projelerle, yeni dünya düzeninde; “ben de varım, ben söz sahibiyim” demek için var güçleriyle çalışmaları, o ülkenin geldiği konumu da göstermektedir.
Yeni dünya düzeninin kurulmasında bir çok ülke ezilmeye yok olmaya mahkumken, bir çok ülkede sömürüp zenginleşmeyi kendinde hak görmektedir. Ancak değişen gelişen teknolojiyle ülkelerde değişim göstermektedir.
Bundan elli yıl önce bir başka ülkenin yaşantısı bilinmezken, bugün tek tuşla her ülkede yaşananlar an an gözler önündedir.
Küresel değişimlerle birlikte alışkanlıklarda değişti. Hiç bir şey eski ayarında gitmediği de, bir gerçektir. Altı ayrı kıta, yaklaşık sekiz milyar insan.
Belli bir süreliğine bu kıtalarda yaşam süreceklerinin farkında olmadan yaşamaktadır. Dünyanın sadece kendi ekseni etrafında döndüğünü düşünen ülkelere bir başka ülkeyi kendine sömürü yapması haksız yere savaş çıkartıp, insanları yurtsuz bırakması ne kadar yanlış yönetim şekli olduğunun en belirgin özelliklerindendir.
Biz insanlar, ne yaparsak yapalım, kainatın belli kurallarını değiştirmeye asla gücümüz yetmez. Kainatın kurallarını bilip yaşam sürülmelidir. Gece gündüze, gündüz geceye nasıl dönüyorsa, dünya kendi ekseninde dönüşünü ne şekilde tamamladığı bilincinde olunmalıdır. Ülkelerdeki yönetim şekilde ayarlanırken, kainatın kuralları göz ardı edilmemelidir.
Yeni dünya düzeninde kartlar yeniden karılmaya başladı. İhracat yapan ülkeler yaptıkları ihracatların ürün adları da, değişti. Sebze meyve ihracat yapan ülkeler sanayi alanında ilerlediğini iddia edip yeni pazarlar araması da, küreselleşmenin başka bir boyutudur.
Her ne olursa olsun zayıf ülkeler her daim güçlü ülkeler tarafından yok edilme tehdidiyle karşı karşıyadır. Ülkelerin isimlerini tek tek yazmaya gerek yok.
Savaş ateşini yakan ülkede, ateş içinde olan ülkede ortadadır. Bilen bilir, bilmeyen de bilgisizliğine yansın.