GÜN, BUGÜN
Zaman her şeyin ilacıdır. Yaralarda zamanla iyileşir. Depremin yaraları sarılırken, çekilen acılarda zaman bırakıldı.
Elbette çekilen sıkıntılar, yaralanan kalpler, tam olarak iyileşmeyecek. Mutlaka yüreğin bir kenarında kalacak.
Deprem olduktan sonra tüm illerden yardım kolileri bu bölgeye gönderildi. Kimi topladığı yardımları bizzat getirip dağıttı. Kimi de toplanan yardım noktalarına yardım kolilerini bıraktı.
Tüm Türkiye tek vücut olup yaralarını sarmaya çalıştı. Büyük bir dayanışma örneği gösterildi. Milli ruh yeniden canlandı. Kadını, çocuğu, yaşlısı, genci, her biri adeta yardım etme yarışına girdi. Elbette herkes kendi gücü nispetinde yardım yaptı. Önemli olan yardım etmektir. Bunun büyüğü küçüğü olmaz. Az veren candan, çok veren maldan. atasözünde olduğu gibi…
Geçen hafta bankada işim vardı. Bankaya gittim sıra alıp beklemeye başladım. Gişede bir kadın dikkatimi çektim. Giyimi, kuşamı ve konuşmasıyla nasıl bir yaşan sürdüğünü belli ediyordu.
Yöresel şiveyle memura bir şeyler izah ederek, heyecanını belli ediyordu. Cep telefonunu memura uzatarak, bir şeyler tarif ediyordu. Hararetli ve heyecaanlı konuşması merakımı daha da artırdı.
Belli ki, bir yere para göndermek istiyordu. Birkaç dakikalık suskunluktan sonra kadın, yeniden öz şivesiyle konuşmaya başladı. “üç bin lira depremzedelere göndereceğim. Televizyonda seyrederken yüreğim parçalandı. Bir katkım olsun istiyorum.”
Memur, havale edilecek olan parayı aldı. Açıklama bölümüne ne yazdırmak istediğini sorunca kadın yine öz şivesiyle; “depreme gidecek. Bilmem ki, ne yazılır.”
Deyince memur tamam deyip, başka br işlemi olup olmadığını sorduktan sonra para yatırma dekontunu uzattı. Kadın dekontu aldıktan sonra bir müddet olduğu yerde kaldı. Etrafını sessizce süzdükten sonra ağır adımlarla bankadan çıktı.
Anadolu bu işte. Tüm dünyaya bunu gösterdik. Öyle bir yardımlaşma örneği sergiliyoruz ki, görenler şaşırdı kaldı.
Milli mücadelede bu ruhla olmadı mı? Herkes üzerine düşen görevi yapmak için yarışmadı mı? Bunu, kim inkar edebilir?!.
Gelelim bugüne; aynısı olmadı mı? Deprem olduktan sonra insanlar yardım etmek için canla başla çalışmadı mı? Enkaz aralarında gönüllü olarak canlar aranmadı mı? Birilerini canlı bulmak için canlar, hiçe sayılmadı mı? Tekonoljiden yararlanılarak gruplar kururup, nerede bir can varsa oraya yardım istenmedi mi? Verilen adreslerle çalışmak isteyenlere yol gösterilmedi mi?..
Türkiye, hep birlikte yaralarını sarmak için ayağa kalktı. Her il, her ilçe halkı duyarlılık örneği gösterip, o bölge için yardım topladı.
Yaşlı kadın, ahırındaki ineğini satıp parasını depremzedeye gönderdi. Tarım il müdülüğü o yaşlı kadına inek satın alıp hediye etmeye gittiğinde yaşlı kadın o ineği de depremzedelere bağışladığını gözyaşları arasında söyledi.
Bu dünya imtihan dünyası. Her birimiz bir şekilde imtihan veriyoruz. Aldığımız yada alacağımız notu bilmiyoruz. Her kimin ne iyiliği varsa Allah kabul eder inşallah.
Gün, bugün. Bugün, yarın. Yarınsa, bilmiyoruz!..
