TAŞ MERDİVENLER
Allah kimseyi çaresiz ve vatansız bırakmasın. Birilerine el açmak, yardım beklemek oldukça zordur. Hele de, bir başka ülke topraklarında!
Başlarına yağan bombalardan kurtulmak için başka ülkelere göç etmek zorunda kalan mülteciler, gittikleri ülkede de yaşam mücadelesi vermektedir. Yaşamları doğduğu topraklarda da, zordu, doymaya çalıştıkları topraklarda da.
Geçen Cuma günü, Trabzon’da bir caminin merdivenlerinde; sekiz, dokuz kadını ellerinde torbayla beklediklerini gördüm.
Her birinin yüzünde, endişe, korku vardı. Gözleri sadece ellerindeki torbaya kilitlenmişti. Yanı başlarında oturan çocuklarında gözleri fal taşı gibi açılmış etraflarına korkuyla bakıyorlardı.
Kadınların ve çocukların yüzleri günlerce yıkanmamış gibi kirliydi. Elleri ve giysileri su ve sabundan nasibini almamıştı. Kadınlardan biri hamileydi. Onun da elinde torba vardı.
Yanlarına yaklaşarak, en başta oturan kadına ne beklediklerini sordum.
Kadın, oturduğu yerden ayağa kalkarak, yüzüme dikkatle baktıktan sonra; “camiden çıkacak olanları bekliyoruz.”
Nedenini sorunca, “her Cuma buraya geliriz. Bize para veriyorlar.”
Türkçesi düzgün değildi. Nereli olduğunu sordum. Yine bozuk Türkçeyle Suriyeli olduklarını söyledi.
Gözlerim diğer kadınlara takıldı. Onlarda konuştuğum kadın gibiydi. Birkaç kuruş almak için caminin taş merdivenlerinde çocuklarıyla birlikte bekliyorlardı.
İçimden bir şeyler kopup gitti. Kadınların, bu şekilde camiden çıkacak olanlardan para beklemeleri beni ziyadesiyle üzdü.
Elimde sihirli değnek olsaydı da, onları oradan alıp daha güzel, insan onuruna yakışır, bir mekana getirebilseydim.
Kadınların bu şekilde soğuk taş merdivenlerde oturup el açmaları, vicdanı olan herkesin vicdanını sızlatırdı. Bu kadınlar çaresizliğin kucağında inim inim inlerken, kendilerine uzanacak bir yardım elini beklemeleri olayın hangi, boyutta olduğunu gösteriyordu. Kadınların giysileri kötü olduğu kadar vücutları da, bakımsızlıktan kendini belli ediyordu. Elleri hiç yıkanmamış gibiydi. Bana göre , onların yeri taş merdivende oturup, camiden çıkacak olanları beklemek değil!..
Vatansız olmanın ne denli zor olduğu, bu kadınların yüzlerinden ve çaresizliklerinden bir kez daha okunuyordu. Onları vatansız bırakanlar, utansın. Bir zamanlar onlarında kendilerine ait evleri, ekip biçtikleri toprakları vardı.
Sonra evet sonra ne oldu? Deniz aşırı ülkeden gelerek ülkelerini karıştıran sömürücü zihniyet bu insanları başka ülkelere mülteci yaptı.
Bu sömürücü zihniyet, insan haklarını da, hiçe saymaktadır.
