GERİ SAYIM
Dünya dönüyor, dönen dünyada kendi devinimlerini yerine getiriyor. Biz insanoğlu da, yaşanan dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz. Günlerimize mana katmak için anlamlar yüklüyoruz. Bayramlar, tatiller, yeni yıllar, o günün anısına etkinlikler vb.
Dünya kendi ekseninde dönmesine devam ederken, bizlerde geçen günlerle birlikte ömrümüzden geri sayıma başlıyoruz.
Biz istesek de, istemesek de, dünya dönmesine devam eder. Gece olur, gündüz olur. Kış olur, yaz olur. Güneş tüm ışınlarını dünyaya çevirir, ay yıldızla arkadaş olur. Gök kubbe, dönen dünyayla birlikte değişim gösterir.
Dağlar, taşlar, okyanuslar, denizler, ırmaklar, nehirler, göller, dereler. Her biri dünyanın içerisinde yer alır. Bizlerde git gellerle ömür sermayemizi tüketiriz.
Bunun ne kadar farkındayız? Duru canım hemen delilenmeyin, bir soruydu, sadece! Görmek istediklerinizi, görürsünüz. Görmek istemediklerinizi de, görmezsiniz.
İşte, bu kadar. Hemen bağırıp çağırmaya ne gerek var.
Dünyanın meşakkati bitmez.Niye bitsin ki? Meşakkat biter, dünya serüveni de biter.
Kimsenin kimseye tahammülü kalmadığı yıllar yaşıyoruz. Cinayet haberleri, sokak kavgaları, peşi sıra yaşanmaktadır. Kadın cinayetlerinin artması toplumun ne duruma geldiğini açıkça göstermektedir. Eşini, kardeşini, annesini, kız arkadaşını öldürecek kadar ileri giden birinin insan olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bu tahammülsüzlük neden? Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş demektir. Biz hala, neyin hesabını yapıyoruz?
Geçen gün haberleri izlerken bir haber oldukça dikkatimi çekti. Bir sitenin önüne aracını yanlış park eden sürücüyü uyarmak isteyen site sakinin başına gelenler, oldukça düşündürücüydü.
Aracını yanlış park eden sürücü polisin çağrıldığını duyunca kaçmak ister. Site sakini aracı durdurmak için ön kaportaya tutunur.Sürücü, site sakinini araçtan düşürmek için zig zaglar çizer. Sonunda site sakini araçtan düşer. Sürücüde son sürat orayı terk eder.
Bu nasıl bir insanlık? Nasıl bir vicdan? Hem yanlış yere park ediyor, hem de uyarıyı dikkate almıyor. Polis kelimesini duyunca da, çareyi kaçmakta buluyor.
Hangi ara bu kadar duyarsız, bu kadar düşüncesiz olduk? Bir başkasının malına zarar vermek yada malına el koymak mantığıyla hareket etmek hangi ara biz insanların hakkı olarak kabul edildi.
Dünyanın nimetleri tüm canlılar için verilmiştir. Biz insanlar, ne yazık ki bunu sadece kendimize verilmiş olarak görüyoruz. Dünyanın döndüğünü fark etmesek de, ömrümüzün her gün biraz daha kısaldığını anlamalıyız.
Bu dünyanın kapısından kimler gelip geçmedi ki, bizden sonrada kimler gelip geçmeyecek ki? Anlamlar yüklediğimiz, dünya günlerinde sayılı günlerimiz, olduğunu asla unutmayalım.
