Fatma Karahasanoğlu


EŞYALAR VE İNSANLAR

Bazı şeylere gereğinden fazla görev veriyoruz.


                                  EŞYALAR VE İNSANLAR 

 

                Bazı şeylere gereğinden fazla görev veriyoruz.  Dahası işlevlerini değiştirmek için çaba harcıyoruz. 

Bardak; ne için kullanılır? Çay, su, süt vb gibi sıvıları içmek için. Şimdi, biz bardağa başka bir görev verelim. 

Çay demleyelim. Bardakta çay demlenir mi? Bardak, ocağın üzerine girer mi? Maalesef bazıları! Bardaktan bu gibi işleri  bekliyor.

Olmaz, katiyen olmaz! Bardak bardaktır, fazla anlam yüklemeye gerek yok.

Şimdi bardağı bir kenara bırakalım. 

Kazan, ne iş görür? Kazanla seyahat yapılır mı? Kazan, aracınız olsun onunla her yeri dolaşın. Bu olacak iş mi? Kazanın kendine göre görevleri vardır. Su ısıtır,  su taşır vb.

Kazanı da, bardak gibi bir kenara koyalım. 

Gelelim tencereye; tencerede ne yapılır? Yemek pişirilir, su ısıtılır vb. tencereyi kolumuza takalım, pazara gidelim, böyle bir şey olabilir mi? 

Tencere, tenceredir. Onun yeri mutfaktır. Ona gereğinden fazla iş verirseniz, sizi ortada bırakır. 

Tencereyi de, kazanla, bardağın yanına alalım.

Tabak; bilindiği gibi tabakta çorba yenir, yemek yenir, bazı sebze ve meyveleri taşır, vb.

Tabakla, markete gidilir mi? Tabak, alış veriş yapabilir mi? 

Tabağında yeri mutfaktır. Bırakın  mutfakta kalsın. Tabağı da, bir kenara çekiyoruz. 

Tava, deyip geçmeyin. Tavanında kendine has görevleri ve sorumlukları vardır. Balık kızartılır, kaygana yapılır. Vb. 

Şimdi, tavayı alıyoruz. Balkonda sandalyeye oturtup, karşılıklı çay içiyoruz, hiç olacak iş mi? Adama deli derler. Tavayla karşılıklı çay içiyor. 

Tavada ait olduğu yere gidebilir. 

Sırada kim var? Kim geliyor? Sandalye yada koltuk. Hadi gelin bakalım. Sizin görevlerinizde belli. İnsanların hizmetinde kusur etmeden çalışırlar. Şikayet edemezler, olmaz diyemezler, yoruldum diyemezler.

Sandalye, koltuğu uçak gibi kullanalım. Bizi uçursun. Nereye? Bir ilden diğer ile. Yapabilir mi? Elbette, hayır! Çünkü onların işlevleri başka. 

                 Her şey bu kadar açık ve netken, kavramlar üzerinde tartışma neyin nesi? Bir insan, yapacağı işle sınırlıdır. O insana, gereğinden fazla sorumluluk ve yük verirseniz, olacak olduğu insan türü ve karakteri bellidir. 

Karman çorman bir insan türü olarak karşımıza çıkar. Neyi, nerede yapacağı belli olmaz. 

Başarıdan çok başarısızlığı, dilden dile dolaşır