ESKİDEN
Eskiden köylerde farklı yaşamlar vardı.
Evler, birbirine yakın bahçeler ortak kullanılırdı. Çayırlar hayvanlar için büyültüp, sonra kılık için kesilip kurutulurdu. Mısır, buğday tarlaları da, köylerin vazgeçilmezleri arasında olurdu. Makinelerin henüz köylere gitmediği yıllardı. Tarlalar sabanla işlenirdi. Hemen hemen herkes aynı şekilde tarlasını sürerdi. Sebzeler başka bahçelerde özenle yetiştirilirdi. Yaz geldiğinde evlerde hummalı çalışmalar olurdu.
Şimdi ki, hayatlar çok farklı. Köyler boşaltılıp, hobi bahçesine döndü. Zincir marketler hayatın vazgeçilmez haline geldi. Sebze meyveler, manav yada market reyonlarından satın alınıp tüketilir oldu.
Köylerde, kent yaşantısına ayak uydurdu. Evler tek kattan çift kata bahçeler, yerini kamelyalara bıraktı. Meyve ağaçları hobi olarak dikilmeye başlandı.
Karmakarışık bir düzen içinde yaşamaya çalışılmaktadır. Evlerin balkonunda sebze yetiştiriciliği son yılların gözdesi haline geldi. Ne saçmalık. Balkonlar evin yaşam alanları olarak dizayn edildi. Kasa içlerine toprak doldurup sebze fidanı dikmek için değil.
Her şeyin bir yolu yordamı vardır. Sebze fidanları tarlalarda olur. Toprağı sevmek, demek balkonlara bir kasa içerisine toprak doldurmak değildir.
Biz neden her şeyi karmaşık hale getirmek için çalışıyoruz.? Nasıl ki çiçek dalında güzeldir. Her şey de, yerinde güzeldir.
Bir kent bir de köy yaşantısı vardı. Tabii şimdi büyü şehir yasasıyla köyler mahalle oldu. Böyle olunca da, her şey kendiliğinden değişiverdi. Köy, mahalle, kent derken insanlarında nevri döndü. Belli döngü içerisinde yaşamlar hasıl oldu. Mesai saatleri, okul günleri derken günler çabucak geçmeye başladı. Geçen her gün bir önceki günün devamı oldu. Tabii hafta sonları hariç. Hafta sonları da, kendilerine verilen görevle birlikte diğer hafta sonlarındaki günlerin aynısı.
Yaşamlar belli ölçülerde uzayıp giderken, günler arasındaki farklarda birbirine benzer oldu. İnsan gücüyle yalpan her iş makineyle yapılmaya başlanınca, insanında beyin frekansının yeri değişti. Kiminde psikolojik sorun kimin de, fiziksel değişimler oldu. Psikolojik sorunu olanlar, vücut ağrılarını daha fazla hissettiğini söylerken, fiziksel soru olanlarda, psikolojisinin bozulduğunu öne sürdü.
Böyle olunca, insanında yaşam şartları ve kalitesi kendiliğinden değişmiş ve düşmüş oluyor. Ne köy yaşantısının eski mazbut hayatı ne de kent hayatının lüks ve rahat hayatı. Bu iki kültür arasında kayıp giden hayatlar.
Birbirine benzemeyen köy ve kent hayatları arasında kalanların çektiği zorluklar. Bir yanda lüks ve rahat yaşamak istiyor diğer yandan köyden kopmak istemiyor. Gerekçelerini yazacak değilim. Ancak gerekçe her ne olursa olsun, bir insan beyninin iki farklı hayat arasında kalması ruh sağlığını bozacak demektir.
