DÜŞÜNÜP YORUMLAYACAKSINIZ
Teknolojinin sunduğu imkanlar hayatı daha da kolaylaştıran etkenlerin başında gelmektedir.
Her ne hikmetse, teknoloji geliştikçe, saygı ve sevgi o oranda azaldı. Saygının sevginin neredeyse yok olduğu bir dönem yaşamaktayız.
Toplu taşıtlarını kullanmayanımız yoktur sanırım. Nasıl bir toplum olduk? Otobüse yaşlısı da, gencide biniyor. Hasta olanı da, hasta olmayanı da seyahat ediyor.
Kalabalığın içerisinde kendine yer bulma çabasında olanların her biri koltuk kapma yarışına girer. Genelde bu yarışı gençler kazanmaktadır.
Yaşlı yolcu, yürümeye zorlandığından genç kadar atik davranamamaktadır. Ve boş koltuğa hızlı hareket eden genç, rahatlıkla oturmaktadır. Yaşlı yolcu, etrafına bakınır, bakınır. Boş koltuk görürse gider oturur. Görmezse ayakta kalır.
Burada dikkati çekmek istediğim, genç yolcuların, yaşlı yolculara saygı göstermemesidir. Elbette herkesin oturma hakkı vardır. Ancak otobüs zaten kalabalık. Yer bulmak sıkıntı. Gençte telaşlıdır. Onu da anlayabiliyorum. Fakat babası hatta dedesi yaşındaki birine yer vermemesi saygısızlığın en büyük göstergesidir.
Neden mi? Onu da siz düşünüp, yorumlayacaksınız.
Toplum, öyle bir hal aldı ki, anlamak mümkün değil. Birilerine selam vermek, ve selam almak da, sorun haline geldi. Selam verene bakılarak, eğer tanış biriyse hemen selam alınıyor, ancak tanış biri olmadığında selam havada kalıyor.
Bunun yanında saygı göstermeyi de, gururuna yediremeyenlerinde sayısı her geçen gün artarak devam ediyor.
Kutuplaşma hızla yayıldığı şu zamanlarda, biriyle konuşmak neredeyse imkansız hal aldı. Bakışlar, yabanileşti, yüzler somurtkan oldu. İki kaş arası çatık, dudaklarda heran kavgaya hazır bekleyiş!..
Kavga etmeye hazır bekleyen yumruklar, küfrü savurmak için boğazda sıraya giren sözcükler!. Her an her şey, olma ihtimaline karşı tetikte beklemek zorunda kalanlar.
Bu nedir? Bu ne aymazlıktır? Fikirler, düşünceler, görüşler farklı olabilir.
Herkes aynı şekilde düşünecek diye bir kural yoktur. Herkes dilediği gibi görüşünü açıklamalıdır. Ancak saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde olmalıdır.
Saygının, sevginin, anlayışın, hoşgörünün, tahammülün olmadığı bir yerde huzur, olmayacağı da kesindir.
Toplu taşıma aracı olan otobüslerdeki durum da bu kavramların yok olmasından kaynaklanan bir durumdur.
Hiç kimse kusura bakmasın, herkes üzerine düşen görevi yapacak. Küçük küçüklüğünü, büyük büyüklüğünü bilecek.
