Fatma Karahasanoğlu


BİR KİTAP, “DERİN”

BİR KİTAP, “DERİN”


                        BİR KİTAP, “DERİN” 

 

                   Yirmili yaşlarda eline kalem alıp, duygu ve düşüncelerini kağıda aktaran Ayşe Gül Akdana’nın kitabı “Derin” okuyucusuyla geçen ay buluştu. 

Kitap, farklı konuları kısa satırlarla anlatırken, herkesin hayatına bir dokunuş yapmaktadır. Satır aralarına gizlenen duygu ve düşünceler, hayatın gerçeğini her defasında yansıtmaktadır. Birbiri ardına sıralanan sözcükler, cümle olduktan sonra anlatılmak istenen daha net ortaya çıkmaktadır. 

Her birimiz geçmişi arkamızda bırakıp, geleceğe doğru yelken açmaktayız. Ayşe Gül’de “Derin”  adlı ilk kitabında buna yer vermektedir. 

                   Hayatın bizlere neler sunacağını yaşayınca, öğreniyoruz. Dün, dün de kaldı. Yarını bilmiyoruz. Bize kalan sadece bugündür. Onunda değerini bilip, yaşamalıyız. 

Dünyanın meşakkati bitmez. Her gün, bir önceki günün devamıdır. Sabah olur, öğle, ikindi akşam, yatsı derken gecenin  hüznü çöker. Günün ilk ışıklarıyla kainat aydınlanır. Bu döngü sürüp gider. 

Biz canlılarda hayatın akışına ayak uydururuz. Geceyse, geceye. Gündüzse, gündüze. Kış ise kışa yaz ise yaza ayak uydururuz. Bahar gelince de, bahara ayak uydururuz. 

                  Dünya kocaman bir oyun alanı. Bizlerde; oyun alanında kendine oyunlar kuranlarız. Her oyun  belli başına bir oyundur. Biz oyuncular, rollerimiz tamamladıktan sonra dünya sahnesinden çekilip gideriz. Yerimize başka oyuncular sahneye dahil olur.

İşte, bu döngü böyle sürüp gider.

                    Ayşe Gül’ün bu ilk kitabı olmasına rağmen, içeriğine bakıldığında yaşamın izlerini görmek mümkündür. Kısa yazılan notlarda alacağınız derslerde, mesajda vardır. Gönlünde ve ruhunda yatan gerçekler, satırlara bazen isyan olarak da, döküldü. Her satır, bir başka değişimi anlatmaktadır. Altmış dört sayfalık kitabın içinde yer alan konular, hayatın gerçekleriyle doğrudan alakalıdır. Bazıları dört satır, bazıları iki sayfa yer kaplayan bu notlar, yazılış tarihleri ve saatleriyle birlikte okuyucuya seslenir. Her biri okuyucunun anlayacağı dilde yazıldığından okuyucu fazla zorlanmayacak. 

Kitabı basan Mavi Kadın yayınevi de, Osmaniyeli yazarlara bir güzellik yaparak, kitabın gün yüzüne çıkmasına vesile oldu. 

Ayşe Gül, Osmaniyeli olunca, Osmaniye’de açılan yayınevinin sahibi Hilal Kahraman Derin adlı kitabı okuyucuyla buluşturarak raflardaki yerini almasına vesile oldu. 

  Ayşe Gül’ün kendi tabiriyle; “lise yıllarında, içimden olduğu gibi gelen karalamalar. Her zaman bir kitabımın olmasını isterdim. Bir yıl önce baskıya verdiğim bu kitap çıkınca beni mutlu etti.”

    Ayşe Gül’ün eline, yüreğine kalemine sağlık. Tekrar hayırlı olsun.