KOVALARDAN BİRİ ÇATLAK
Hayatta herkesin,eksiği yanlışı vardır. Eksiği olmayan yoktur. Önemli olan o eksiği görüp, ondan ders çıkartmalı.
Omzuna astığı askının iki ucuna kova bağlayan sucu efendisine su taşırdı. Kovalardan biri çatlak olduğundan su pınarından,konağa gidene kadar kova yarıya boşalırdı. İki yıl boyunca sucu konağa iki kova su yerine bir buçuk kova su taşıdı. Yine bir gün sucu kovalarla birlikte su pınarına gider. Çatlak kova dile gelerek; ?özür diliyorum. Beni bağışla. Her gün sana eziyet ettim. Sucu, ?hayır? dedikten sonra ?özür dileme?. Der. Çatlak kova ?benim yüzümden, konağa yarım kova su taşıyabildin. Bunun için bir daha özür diliyorum. Sucu; ?olur mu öyle şey, senin sayende yol boyuca, rengarenk çiçekler oluştu. Her biri senin suyunu muhtaç. Sen çatlak olmasaydın, onlar yeşerip büyüyemezdi. Sadece yolun bir tarafında çiçekler var. Diğer tarafında yok. bende her gün o çiçeklerle efendimin masasını süslüyorum.?
Çatlak kova da üstlendiği görev, büyüktür. Her sabah çiçekleri sulayarak, onların hayat kaynağı olmuştur. Bizlerde sizlerde bunu iyi görmeliyiz.
Kız babasına yaşadığı sorunları anlatarak, mutsuz olduğunu söyler. Babası kızına neden mutsuz olduğunu sorunca, kız istediği yanıtı veremez. Bunun üzerine baba, üç ayrı kaba su doldurur. Birinin içine kahve çekirdekleri döker, ikincisine havuç, üçüncü kabada yumurta koyar. Üçünü de yirmi dakika kaynatır. Masaya iki tabak, bir fincan koyar. Havucu bir tabağa, yumurtayı diğer tabağa çıkartır. Kahve çekirdeklerini fincana döker. Sonra kızına dönerek; ?masada ne görüyorsun?? kız, ?havuç, yumurta ve ezilmiş kahve çekirdekleri,? deyince baba, kızına biraz daha masaya yaklaşmasını söyler. Kız, masaya yaklaşır. Baba, eline çatal alarak, önce havuç tabağına giderek; ?çatalı batırınca, yumuşadığını anlıyoruz. Pişmende önce sertti. Pişince yumuşadı. Yumurta kırılgandı, içi cıvıktı. Pişince katılaştı. Kahve çekirdekleri tane taneydi. Pişince, suya karıştı. Şimdi sen söyle hangisi gibisin. Olaylar karşısında önce yumuşak olup sonra katılaşıyor musun? Olaylar karşısında katı olup sonra yumuşuyor musun? Yoksa kahve çekirdeği gibi olaylara karışıp gidiyor musun?
İşte, hayatta herkes farklı bir karaktere sahiptir. Kimi zaman katılaşıyor, kimi zamanda yumuşak başlı olunuyor.
Her ne olursa olsun, karakter olaylar karşısında değişmemeli. Kişi, kendi olmalı. Bir başkasının karakterine girmemeli.
