ATATÜRK NEREDE?
Bereket ki Türkiye öyle sıradan bir ülke değil, deneyimli bir halkız.
TÜRKİYE bell bir tarihe sahip bir ülke.Binlerce yıllık tarihi birikimi olan bir ülke.
İmparatorluklar dönemi yaşamış, deneyimler kazanmış bir ülke.
En sonunda da bundan yüz yıl önce altı yüz yıllık büyük Osmanlı İmparatorluğu
yıkılırken tanık olduğu hainlikler, bundan kurtuluş çareleri yiğit, yurtsever insanlar.
İttihat ve Terakki, Talat Paşalar, Enverler...
Daha sonra birinci paylaşım savaşı. yenilgiler, yoksulluklar , yeniden toparlanma
ve yeniden İstiklal Savaşı, Mustafa Kemal Atatürkler.
Turkiye'yi paylaşmak , bölüşmek isteyen dùşmanlari yenmek, ondan sonra yıkık dökük bir vatan sahibi olma ve yeni bir cumhuriyet kurulması, ondan sonra yıkık dökük vatanin yeniden imar edilmesi, "Türkiye cumhuriyetini kuran Türk milleti denir" geregi olarak değişik insan topluluklarından yeni bir " MİLLET" yaratmak.
Ondan sonra da "Ne mutlu Türküm diyene." diyebilmek.
Bağımsızlık Savaşı'ndan sonra on beş yıl geçti aradan.Bu on beş yıla neler
sığdırdırılmadı ki..
Her şeyden önce yoksul, fakat onurlu bir halk.Köylüsü ile, işçisi ile, emekçisi ile.
Demir yolları, tekstil fabrikaları, şeker fabrikaları, Karabük Demir Çelik fabrikası,
Uçak fabrikası, üniversiteler, okuma yazma bilmeyen nüfusu, azaltmak için
askere gelen gençlerden yaralanarak onları eğitmen olarak köylere göndermek,
böylece de ılerde kurulacak,olan köy enstütulerinin temellerini atmak.Hukuk sistemini
yeniden düzene koymak, laik eğitim birliğini sağlamak, bilimi, bilgiyi hep öne
çıkarmak ...vb.
Ancak yapılamayanlar yok mu?
Olmaz olur mu, en önemlisi de Toprak reformu.En başta yapılması gereken
kökten değişiklik bu. Bunu yapmazsanız ne gerici kurumlarla , ne karşı devrimcilerle
başa çıkamazsınız.
Nitekim de öyle olmadı mı?
Atatürk öldükten sonra karşı devrimci güçler 1945'ten sonra , dış desteği de sağlayınca iktidarı ele geçirmediler mi?
"Siz isterseniz , şeriati bile geri getirebilirsiniz ." demediler mi?
Ve son yetmiş beş yılımıza el koymadılar mı?
NATO'su, emperyalisti, her türlü kışkırtıcılığı ile bir ömür böyle geçmedi mi?
Bazan kurnazlıkla , bazan sahte Atatürkçülükle, bazan NATO'cu askeri darbelerle...
Tam 75 yıl, dile kolay, nerdeyse bir insan ömrü.
Ama artik sonuna geldik galiba.
Neden diyeceksiniz?
Size bir şey söyleyeyim mi dostlarım , artik , dünya değişiyor, uygarlık bayrağı
el degistiriyor.Gunes arıik doğudan doğuyor!
Artık yalanla dolanla iş yürümüyor.Ülkeler artık üreterek tüketmek istiyor, kimseye
muhtaç olmak istemiyor.İşini gücünü planlamak istiyor, insanlar yönetime katılmak
istiyor.Hiç kimse uydum kalanaliğa demek istemiyor.
Daha çekeceğimiz sıkıntılar var, fakat önümüz aydınlık.
14 Mayıs'ta hiç bir şey çözumlenmez, 15 Mayıs'a bakmak gerekir.
Çünkü Atatürk 15 Mayıs'ta kaldı.Ama asla unutulmadı, 15 yılı bu ülkede yaşadı,
hiç bir ülkeye de gitmedi.Atatürk'ün bıraktıklarını tamamlayacak bir partiye ihtiyaç
var,O'nu bulmak gerekir.