Turhan Eyüboğlu

Tarih: 18.03.2019 15:42

AH ULAN MAÇKA

Facebook Twitter Linked-in

                                   AH ULAN MAÇKA

 

                Sevenler için Maçka, güzel bir kadındır! Bir yayla kızı, her yaylada inek bekleyen sümüklü bir kız gibi! Ya da arkasına aldığı yükün ağırlığı ile iki büklüm olmuş yayla kadını gibi! Ya da bir haftanın çalışma yorgunluğunu pazarda gezerek atacak, aynanın karşısında çarşamba günü süslenmeye çalışan bir kız gibi!

             İlkbaharda köy işi yetmiyormuş gibi hayvanlarını yaylaya çıkarmaya hazırlayan Fatma isimli kadındır Maçka! Kocasının onu bırakıp Almanya´nın bilmem hangi şehrine çalışmaya gittiği, ancak ona uzun zamandır para göndermediği kadındır Maçka! Kaderine razı olup beslediği ineklerin yağını, tavukların yumurtasını satarak evine un, şeker, gazyağı alan ve erkenden kalkarak okula gidecek çocuğunu öpen annedir Maçka!

               Köyün en namuslu kızıdır Maçka, Aysel´dir! Fırıncı babası sabahın karanlığında taş fırını yakmaya gittiğinde, annesine yardım için ahıra gidip okul öncesi ineklerin altını temizleyen kızdır Maçka!

Benim için mi Maçka? Benim için aşktır, dokunamadığım! Tutkudur, içten sarılamadığım! Arzudur, yaşanmaz hale getirilecek diye korktuğum! Benim için sensin Maçka içinde yaşamama rağmen uzak olduğum kasaba!

Benim için sevdiğim kadınları babaannemi, annemi, halamı, Gülizar hanımı, Bakiye halamı, Hanumcuk halamı, Sürüye halamı, Fahriye yengemi, Müzeher yengemi, Keriman yengemi, Fatma yengemi ve daha nicelerini benden saklayan kasabadır Maçka! Yani konağın bahçesinde kahve içerken, dere kenarında birlikte yürürken, yaylada gezerken, Meksila´nın mesire alanında dolaşırken ondan uzaklaştıran kasabadır Maçka!

                 Sorunların giderilemediği, derelerin kirletildiği, doğaya önem verilmediği, o köklü kültürün ve edebiyatın görmezlikten gelindiği, tarihi eserlerin korunamadığı, dünyaya ve ülkemize mal olmuş tanınmış insanlar;Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sebahattin Eyüboğlu, Mualla Eyüboğlu, İsmet Zeki Eyüboğlu, Celalattin Algan, Şerafettin İzmirli, Ömer Kayaoğlu, Ömer Turan Eyüboğlu, Sabutay Hikmet, Hikmet Karahasanoğlu, Ferhat Özyakupoğlu, Hasan Tunç, Sefer Özgür ve şimdi aklıma gelmeyen bir çok değerli insanlar adına bir tek şey yapılamadığı yerdir Maçka!

Hani bazen ´Kurtulayım, ara vereyim!´ dediğimde, trafikteyken bilmediğin bir sokağa saparsın da, dönüp dolaşıp yine aynı noktaya çıkarsın ya, işte o yerdir Maçka!

                Her seferinde ´Daha nasıl güzel olursun!´ diye düşündüğüm kasabadır! Saatlerce, günlerce, yıllarca sorunların sıralandığı,Kurtuluş Savaşında kahramanca mücadele vermiş beş isimsiz kadın gibidir Maçka! Sorunlar sıralandıkça, yılmadan çözüm üretmek için çaba sarfeden, çocuğunun mutlu olmasında bütün sorunları unutan kadın gibidir Maçka!

 

Cenevizlilerden kalan Hordokop´taki surlar kadar eski kafalı, bazen de derenin suları kadar akıcıdır Maçka!

 

Kuştul Manastırı kadar aşık, Vazelon Manastırı kadar vurdum duymazdır. Herkes Sümela Manastırını gezer gibi senin etrafındayken kıskançlık hisseden Hordokop´taki 53. Alayın Ruslarla savaştığı yer gibidir Maçka! Ama o sırada kafanı hafif kaldırıp bakışın var ya gözlerime, bir saniyelik o bakışın rahatlatır beni Maçka!

 

Bazen çarşamba günü kurulan pazarı kadar kalabalık ve sesli, bazen de Paparza yaylasında sığır bekleyen kadın kadar sessizdir Maçka! Maçka´nın kendisisin sen doğa güzelim! Bir Rum kızı kadar güzelsin! Bazen yaylalarına inen sisli havan kadar hükmedici, bazen engebeli arazin kadar zorlayıcı bazen de masmavi havada harika görünen bir doğa tablosu kadar güzelsin Maçka!

 

En çok neyi seviyorum biliyor musun Maçka? Senin içinde gizlice ve sessizce  yaşamayı? Ancak sorunlarının çözüleceği zaman geldiğinde bana düşecek görevi iple çekiyorum bunu bilesin Maçka!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —