Fatma Karahasanoğlu


VATAN HASRETİ, EVLAT ACISI

Hikayeler, masallar, rivayetler, efsaneler?


VATAN HASRETİ, EVLAT ACISI 

 

Hikayeler, masallar, rivayetler, efsaneler?

Gaziantep´in Oğuzeli ilçesinin Barak obasında yaşayan Ezo, güzeller güzeli bir kızdı. Evlenmek çağında olan Ezo´yubir çok bey, ağa istermiş fakat Ezo hiç birine gönül vermedi. Ozan, Ezo´yu görür ve beğenir. Sazın tellerine Ezo´ya olan sevdasını yansıtır. Ozan, Ezo´yu anne babasından istetir. Ozan´ın anne ve babası Ezo´yu isterken berdel şartını kabul eder.

İki düğün aynı anda yapılır. Ezo ve eşi Şatto´nun mutlulukları uzun sürmez. Ve ayrılırlar. Ezo babasının evine geri döner. Görücüler Ezo´yuyine rahatsız eder. Evlenmesi için baskı yaparlar. Teyzesinin oğlu Memey´le evlenmesi gerektiğini söylerler. Ezo, istemeyerek de olsa, Suriye´de yaşayan teyzesinin oğluyla evlenmeye karar verir. Ancak Suriye´de yaşamasının zor olacağını her defasında dile getirir. Türkiye´ye hasret kalacağını da yakınlarına söyler.

 Bir gece sınırdan geçerek Suriye topraklarına girer. Cerablus´un yakın bir köyüne gelin olarak gider.

Ezogelin´in birinci evliliğinden çocuğu olmaz, ikinci evliliğinden altı çocuğu dünyaya gelir. Beş çocuğu erken yaşta ölür.

Ezo gelin vatan hasretiyle yanıp tutuşur. Yine bir gece gizlice sınırdan  geçerek obasına gider. Annesiyle dertleşir hasret giderir. Annesi Ezo´yu sararmış solmuş bulur. Nedenini sorar. Ezo gelin ?ah? çekerek; ?vatan hasreti, evlat acısı.? Der.

Ezo gelin, günden güne eriyip, tükenmeye başlar. Elden ayaktan kesilir, artık yürüyemez olur, yatağa bağımlı olarak yaşamaya başlar. Arada sırada ağzından da kan gelir. Bir gün kocasına ?ölürsem, beni Türkiye´ye götürün. Eğer götürmezseniz,  evin üst kısmından olan höyüğün üzerine gömün. Oradan Türkiye´yi görebiliyorum. Vatan topraklarını yattığım yerden seyredeyim.? Eşi bu konuşmalara üzülür. Böyle konuşmamasını söyler.

Gün gelir, vakit dolar ve Ezo gelin hayata veda eder. Kocası Ezogelin´i vasiyeti üzerine höyüğün üzerine gömer. Höyük Türkiye´ye iki saat uzaklıktadır. Mezar taşını beyaz ve büyük yapar. Türkiye´den mezar taşı gelin gibi görünür. Yıllar sonra Ezo gelinin mezarı doğduğu topraklara obasına götürülür.  

                   Hayatlar çoğu zaman istenilen doğrultuda gitmez. Yaşam koşulları bizim istediğimiz yönde değil. Alın yazının çizdiği yönde ilerler. Kader ağlarını örerken, bizlerde o ağların içerisinde yaşamayı öğreniyoruz. Shakespeare´indediği gibi ?alın yazımı değiştiremem fakat kaderime de boyun eğmem.?

Alın yazı değiştirilmediğine göre kadere boyun eğip eğmemek çok önemli değildir. Ömür sermayesi tükendiğinde dünya hayatına veda ediliyor. Uzun, sonsuz bir yolculuk başlıyor.  Bu yolculuğa hazırlık yapmak gerekir. Ancak yolculuk esansında hazırlık olmuyor, daha önceden hazırlık yapılması gerekiyor.

Bektaşi Veli üç dostu olduğunu söyler. Bir dostunun ailesi olduğunu ve evde kaldığını, ikinci dostunun dostları olduğunu ve yolda kaldığını, üçüncü dostunun da, kendisiyle geldiğini ve yaptığı iyilikler olduğunu söylüyor.