Turhan Eyüboğlu


Trabzon´a Bunu Yapmayın!

Trabzon şehrinin yetmiş seksen yıl önceki fotoğraflarına bir bakın!


Trabzon´a Bunu Yapmayın!

 

Trabzon şehrinin yetmiş seksen yıl önceki fotoğraflarına bir bakın! Eğer bu şehir tahrip edilmeden korunabilseydi bugün dünyada herkesin görmek için yarıştığı bir şehir olacağını çok rahat göreceksiniz. Tabii görmek istiyorsanız!

 

Şimdiki Trabzon´a baktığımızda yapılaşmasını hiç gündeme dahi getirmiyorum; çünkü bende utanma duygusu hala devam ediyor. Şehri terk etmek için fırsat kollayanlar, tek tipleştirilmeye devam etme ısrarı, hayali vaatler ve yalanlara boğulmuş sıradan bir kent durumunda!

 

Siz benim sıradan bir kent dememe bakmayın! Olanca hızla sıradan kenti arayacağımız zamana doğru hep beraber ne yazık ki süratle yolculuk yapıyoruz. Anlayacağınız Trabzon tarihsel iradesini kaybetmiş, güçsüzleştirilmiş bir kent durumuna gelmiştir.

 

Bazen "Acaba Trabzon´da yaşayan bizler bu şehri hak ediyor muyuz?" diye de içimden geçiriyorum. Çünkü şehrini tanımayan bizler ne yazık ki değerini bilmeyen topluluk haline geldik hep birlikte! İnanın "Bu duruma nasıl geldik?" diye düşündüğümde işin içinden çıkamıyorum. Bir topluluğun bir şehre bu kadar vicdansız ve kötü davranacağını düşünemiyorum.

 

Şimdi size anlatacağım olay gözümüzün önünde gerçekleşiyor ve bunun için kılımızı bile kıpırdatmıyoruz. Gazetelerde okumuşsunuzdur, Trabzon´da Ortahisar Belediye binasının yapımı sırasında Pazarkapı Mevkii´nde Roma İmparatorluğu dönemine ait dünyanın en eski liman yapılarından biri ortaya çıktı.

 

Bakın yazının can alıcı yanı dünyanın en eski limanı! Bunu şöyle açıklayayım: Sümela Manastırı´ndan çok,çok daha eski! Moloz´da bulunan ancak ortaya çıkarılması için hiç çaba sarf edilmeyen hatta mümkün olsa kayıtlardan silinerek ortadan kaldırılmaya çalışılan Antik Limandan da çok, çok, çok daha eski bir liman!

 

Biz, şehir olarak ne yapıyoruz bize sunulan bu turizm mucizesi karşısında? Ne yapıyoruz biliyor musunuz? Deve kuşu taklidi yapıyoruz. Trabzon´u kurtaracak, ekonomisini düzeltecek, Antik şehir kotlarımızı kanıtlayacak, dünyanın her tarafından turist akacak mucizeyi başta yöneticiler sonra buna kayıtsız kalan biz halk yok ediyoruz!

 

Yapmayın sayın belediye başkanları! Yapmayın sayın vali! Yapmayın sayın milletvekilleri! Yapmayın odalar ve benim de içinde olduğum Trabzon halkı! Yapmayın, önünüze gelmiş bu mucizevi fırsatı kaçırmayın! Bu şehrin geleceğini yok etmeyin! Bu şehri terk edilecek şehir haline, sıradan bir şehir haline getirmeyin, yapmayın!

 

"Yapmayalım da ne yapalım?" diyenler için de şehrin geleceğini düşünen insanlara sesleniyorum! Ne yapalım biliyor musunuz? Radikal düşünelim radikal!

 

Şimdi şöyle düşünelim: Ortahisar Belediyesi ve Kaymakamlık binasının yapımını derhal durduralım! İçinizden "Dünya kadar masraf yapılmış!" diyecekler çıkabilir. Onlara şunu söylemek istiyorum! O sözünü ettiğiniz para şehre artı katacak rakamın yanında bir simit parası gibi kalır! Düşünün ve okumaya devam edin!

 

O mevcut yere hemen arkeologları getirelim ve çalışmayı başlatalım! Mevcut yerin altında bulunan Hadrian Limanı´nı ortaya çıkaralım! Bu liman yaklaşık MS130 yılında yapılmıştır. Evet, yanlış okumadınız! MS130 yılı, yani 1888 yıl önce yapılmış bir limandan bahsediyorum!

 

Bir adım daha atalım ve Hadrian Limanı´nın önünde dolgu alanı yapılarak doldurulanMS 1300 yılında yapılmış Antik Limanı da ortaya çıkaralım! Bu alanı içinde yapılmış binaları temizleyelim! Şimdi gözünüzde canlandırın! Ortahisar Belediye ve Kaymakamlık binalarının yapıldığı yer bir liman ve hemen önünde Antik Liman! Bu limanların çevresi orda

bulunan tüm binalardan arınmış. Gözünüzde canlandırabildiniz mi?

 

İşte bu iki liman dünyada eşi benzeri olmayan ve bundan sonraki yaşamda da olmayacak! Bu iki limana sahili yeniden planlayarak deniz suyunun girdiğini ve sizin de orada gezdiğinizi düşünün! Düşünmekle kalmayın; dünyada bir benzeri daha olmayacak bu iki antik limanı görmeye gelecek yabancı turistleri de aklınıza getirin.

 

Türkiye´den örnek vererek daha da çarpıcı olarak anlatayım. 2017 yılında İstanbul´a gelen yabancı turist sayısı yılın ilk 10 ayında 9 milyon 120 bin 248´dir. Trabzon´da bu sayı aynı yıl ve aynı ay itibariyle 442 bin 701´dir. Şimdi bu mucize antik limanlar bize tepsiyle sunulmuş duruyor ve şehrin geleceği için bunu yukarıda size anlattığım gibi yaptığımızı varsayalım. Bize gelecek yabancı turist sayısını şimdi siz düşünün!

 

Trabzon´a milyon dolarlar kazandıracak kadar ender ve bulunmaz bir hazine karşısında, Belediye ve Kaymakamlık binasına harcanan otuz milyon liranın adı bile söz konusu olamaz! Neden biliyor musunuz? Bizim Trabzonspor´umuzda oynayan Sosa´ya verdiğimiz para bile değil! Belediye ve Kaymakamlık binaları Trabzon´un geleceğinden çok daha mı önemli? "Trabzon´un geleceği için mevcut yerlerinde iki üç sene daha idare edin!" desek çok zor bir şey mi istemiş oluruz onlardan?

 

Trabzonspor´u işin içine katmadan verdiğim örneklerin dikkat çekmeyeceğini düşündüğüm için yine Trabzonspor´umuzdan örnek vereyim. Trabzonspor´un Barcelona Spor Kulübü´nden daha iyi bir takım haline gelmesi gibi Trabzon şehri dünyada sayılı şehirlerin birincisi olacak! Biz Trabzon olarak bunu red edip yok illa da Ortahisar Belediye ve Kaymakamlık binalarını yapma isteği, bu zenginliği Trabzon´a vermeyeceğiz takıntısı niye?

 

Çok mu zor bu iki limanı ortaya çıkarmak? İnanın, çok kolay ve rahat yapılacak bir projeyi yanlış hesaplar ve şahsi çıkarlar için ayağımıza gelmiş bu fırsatı Trabzon´un geleceği için göz ardı etmeyin!

 

Bir defa olsun şahıslar için değil, şehrin geleceği için düşünün! Bu çok mu zor?

 

Not: Hadrian Limanı alanında çıkan antik malzemelerin nasıl fütursuzca dolgu alanlarına atıldığını ve orada akıl almaz değerlerin nasıl yok edildiğini orada yaşayanlardan öğrenmeniz beş dakikanızı almaz! Trabzon kenti için zamanınızı harcamaktan çekinmeyin! Başka Türkiye olmadığı gibi başka Trabzon da yok!