DUYGU KARAHASANOĞLU


TOPLUMDA YAŞAMAK

Toplu yerde yaşamanın kuralları vardır.


TOPLUMDA YAŞAMAK 

 

                               Toplu yerde yaşamanın kuralları vardır. Ancak bu kurallar çoğu kez ihlal edilmektedir. Ne zaman köylerden göçler başladı, toplumun değer yargıları da, değişmeye başladı.

Farklı kültürlerin bir arada yaşamak zorunda kalınmasıyla insanlardaki, huzursuzlukta baş gösterdi. 

Hangi yaş grubu olursa olsun toplum içerisinde yaşamanın bir ağırlığı vardır. 

Anne ve baba dünyaya getirdikleri çocukların eğitiminden sorumludur. Çocuğun her türlü gelişip yetişmesi, anne babanın sorumluluğu altındadır. Çocuğa verecek oldukları eğitim, o çocuğun ilerki yaşlarındaki kişiliğini ortaya koyacaktır. 

Anne, baba şunu çok iyi bilmelidir ki, yetiştirdikleri bireyler, bir gün toplumda söz sahibi olacaktır. Çocuğunu din ve beşeri eğitimi birarada vererek yetiştirmelidir. Gösteriş budalası olan anne, baba topluma ne denli zarar verdikleri ortadadır. 

Okul öncesi eğitimler, yine anne babanın edepli davranışlarıyla alakalıdır.  Anne, baba çocuğunu en iyi eğiten ve yetiştirendir. 

Apartman kültürüyle çocuğunu yetiştirmeye çalışan anne, babaların daha sonra toplum içerisindeki şiddet eğilimlerin baş mimarlarıdırlar. 

                               Bilindiği üzere araç sahibi olmayan neredeyse yok gibidir. Araç sahiplerinin her biri de, ya kiracı yada ev sahibi olduğu dairelerde yaşamaktadır. Kimi çocuk sahibi kimi de, çocuksuz. 

Araçlar, apartmanların ara boşluğuna yada yol kenarına park edilmektedir. Çünkü yapılan apartmanlarda otopark yok. Bu konuda belli başına bir sorun. 

Apartmanlarda otopark neden yapılmıyor? O, da ayrı bir muamma. İnşa edilen apartmanlarda kapalı yada açık otopark olsa, eminim araç sahipleri, araçlarını otoparklara park ederler. 

Otopark olmayınca, araçlar gelişigüzel apartman aralığına, yol kenarlarına, baş arsaya park ediliyor. 

Bu park edilişler araçlar için oldukça tehlike arz ediyor. Geçen hafta bir okuyucum üzülerek, aracının çizildiğini anlattı. Okuyucu konuya şöyle girdi.

 “Bir sitede oturuyorum. Aracımı her zaman park ettiğim yere  park ettim. Sadece ben aracımı park etmiyorum. Diğer bloklardaki komşularımda araçlarını park ediyor. Park edilen yerde çocuklarda oyun oynuyor. Bir sabah evden çıkıp aracımn yanına gittim. Ön kapının derin çizildiğini gördüm. Diğer araçlara baktım. Onlarında çeşitli yerlerinde derin çizikler olduğunu gördüm. Etrafıma baktım, kimse yoktu. Diğer araç sürücülerini tanıdığımdan telefon edip, onları da haberdar ettim. Çok geçmeden araç sahipleri geldi.  Her birinin yüzünde endişe ve kızgınlık vardı.  Kimi küfretti, kimi de sakinliğini korudu.” 

Araç bakımının maliyetini bilmeyen, çocuk yetiştiren anne babaların, apartmanlarda oturma hakları yoktur. Onlar, kendi görgü ve kültürlerine uygun yerlerde yaşamalıdır.            

Farklı model ve renklerde olan araçlar, bazı anne ve babanın terbiye vermediği çocuklar tarafından boyası çizilmektedir. Dahası araçların camlarını da,kırmaktadırlar.

Çocuk yetiştrimek kolay değildir. Ne yazık ki, bazı anne ve babalar çocuk yapmayı marifet saymaktadır. 

Oysa, çocuk gelecek nesillerin teminatıdır. Küçük yaşlarda başlayan eğitim ilerki yıllara sarkar. Çocuk nasıl yetiştirilirse, yetişkinliği de öyle geçer.