DUYGU KARAHASANOĞLU


SİZ SİZ OLUN AKLINIZI KAYBETMEYİN

Delinin biri duvara çivi çakmaya çalışıyormuş.


                  SİZ SİZ OLUN AKLINIZI KAYBETMEYİN

         

         Delinin biri duvara çivi çakmaya çalışıyormuş. Çivi bir türlü duvara geçmiyormuş. Odaya başka bir deli girer ve ne yaptığını görünce, ?o çiviyi yanlış duvara çakıyorsun. Çivi karşı duvarın.? Delilerin dünyasında ki konulara bakacak olursak, bu tip olaylarla sıkça karşılaşmak olası bir durum.

Bize göre yanlışlık onlara gör doğruluk! Önemli olan onların dilinden anlayıp, tedavilerini çabuklaştırmak. Ancak günümüzde öyle insanlar var ki! Deliden daha deli...

          Delilerin kaldığı hastane koğuşuna gitmiştim. Aman Allah´ım nasıl bir dünya! Anlatmak kadar inanılması da zor bir dünya. Demir kapıdan içeri girmek için görevli bir takım sorular sorduktan sonra içeri girdi. Dar uzun koridordan geçip, salona girdim. Bir evin odası kadar rahat ve huzurluydu. Üçlü kanepe, tekli koltuklar, ortada yuvarlak bir sehpa. Altı kişilik yuvarlak başka bir masa. Salonun demirli pencereleri sokaktan geçenleri parçalı gösteriyordu.

Hemşire iki kadının ortasına oturmuş, el işi örüyordu. Kadınlarda sürekli sorular sorup, cevap bekliyordu. Çok geçmeden uzun etekli, 30-35 yaşlarında bir kadın elinde çay tepsisiyle geldi. Tepsiyi masaya bıraktı ve gitti. Bir müddet sonra da elinde iki pasta dolu tabakla geri geldi. Pastaları da masaya bıraktı. Sandalyelerden birine oturdum. Çayları getiren kadın da yanımda ki sandalyeyi çekip oturdu. Çay içmeye başladık. Kadının büyük siyah gözleri birden donuklaştı, ne olduğunu sordum. ?Hiç? dedi adını sordum, ?Nagihan? dedi.

Neden burada olduğunu sordum. Nagihan, yüzüme baktı. Bir tane pasta alıp, ısırdıktan sonra hemşirenin yanında oturan kadınları gösterdi. ?ikisi de deli. Ben onlardan  akıllıyım. Buraya başımı dinlemeye geldim. Evdekiler çok gürültü yapıyordu.? Şaşırmıştım. Nagihan, anlatmaya devam etti. ?ilkokulda okuyordum. Öğretmenim benimle evlendi. Çocuktum! Anlamadım. Sonra öğretmenimden kaçtım. Sonra beni buldu. Çocuklarımız oldu. Çocuklar evde gürültü yapıyordu bende buraya geldim.? Pastasından tekrar ısırdı. Çayını gözlerini yudumladı. O sırada başka bir kadın yanıma gelip, ?inanma ona! O deli! Ben anlatayım sana! 27 yaşındayım. Birini çok sevdim. Babam vermedi. Bende ona kaçtım. Ama babam beni buldu ve buraya getirdi. Burada dinleniyorum. Hafta sonu, babam beni gelip alacak.?

Nagihan bağırdı. Ben cevap vermiyordum. İki deli kadın, tartışmaya başladı. Görevliler her iki kadını da alıp, odalarına götüreceği sırada hemşire bağırdı. Kadınlar tekrar gelip yanıma oturdu. Nagihan´la adını o anda öğrendiğim Asiye, birbirlerine ?senden küstüm? dedi.

  Hemşireye dönüp, ne kadar zaman orada kaldıklarını sordum. Hemşire on yıllık olduğunu ve geldiği günden beri burada yaşadıklarını anlattı.      

         Akıl bir mil üzerinde olduğu asla unutulmamalıdır. Siz siz olun her daim aklınıza  sahip olun.