Turhan Eyüboğlu


Şimdi Sıra Sağlık Bakanı'nda

Şimdi Sıra Sağlık Bakanı'nda


Şimdi Sıra Sağlık Bakanı'nda

 

Doktorluk, bilindiği gibi toplum için çok önemli bir meslektir. İnsanlar, doktor ile her derdini, sıkıntısını paylaşabilir ve o konuda her türlü yardımı alabilir.

 

Ancak ne yazık ki halkın gözünde her nedense bilinmeyen bir sebepten itibarları düşürülmektedir. Canı sıkılanın hakaret etmek için bahane ürettiği bilinen bir gerçektir. İlk söz olarak "Sizlerin maaşını biz veriyoruz." söylemiyle hakarete uğradıkları aşikardır.

 

Toplumların en önde gelen sorunlarından biri olan şiddet ne yazık ki sağlık alanında da istenmeyen seviyelere yükseldi ve hızla artış göstermeye devam ediyor. Ben bir vatandaş olarak bunu görüyor ve toplumun da bu istenmeyen olaylara şahit olduğunu biliyorum.

 

İnanıyorum ki Covid 19 (Corona) salgınından sonra doktorların ve tüm sağlık çalışanlarının nasıl fedakarca çalıştığını, sağlıkta şiddet uygulayanların da görme fırsatı olur. Biz evden çıkmayarak kendimizi korumaya aldığımız bu dönemde onlar, korunaklı malzemeleri olmasa da nasıl toplum sağlığı için kendi hayatlarını hiçe saydıklarına şahit oluyoruz.

 

Yıllarca savaşta dahi dokunulmazlığı olan sağlık çalışanlarına yapılan bu şiddeti kabul etmem mümkün değil.

 

Sayın bakanım,

 

Sizin bakanlığınızın kayıtlarına göre her saat başı bir sağlık çalışanı şiddete maruz kalmaktadır.

 

Sizin de bildiğiniz üzere sağlık çalışanlarına yapılan saldırılar ilk başta toplumda büyük ses getiriyor, daha sonra eylemlerle kınanıyor ve birkaç gün sonra hiçbir şey yokmuş gibi herkes hayatına devam ediyor.

 

Bu süreçte şüphesiz sayısız eylemlere rağmen sorunun çözümünde yeterli yol alınamamış olunması büyük rol oynamaktadır.

 

Dahası da bu saldırılar o kadar kanıksanmaya başlanıyor ki sağlık çalışanlarınca dahi gündelik yaşamın bir parçası olarak algılanır duruma geliyor. Çünkü ne kadar girişim yapıldıysa ne yazık ki çıkarılacak kanunla ilgili bir adım ileri gidilemedi.

 

Sayın bakanım, saldırıda bulunan her kimse sağlık çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceğini bilse, aksine işlediği şiddet suçunun mutlaka cezalandırılacağını düşünse ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağını bilse sağlıkta suç oranı bu kadar artar mıydı?

 

Hekimler, patron ve müşteri memnuniyeti için daha çok hasta bakma, işlem yapma baskısı altındadır. Kışkırtılmış talep nedeni ile hastaların tanı, tedavi ve bilgilendirilmesine ayrılan süreç kısalmış, hizmet niteliği düşmüş ve hasta-hekim iletişimi çok yara almıştır.

 

Ne kadar çok hasta bakarsalar o kadar çok performans alacaklarını, duvarcı ustası gibi ne kadar fazla metreküp duvar yaparsalar kazanacakları parayla eşdeğer tutulmuş bir hale gelmişlerdir.

 

Neyse daha fazla uzatmadan çok samimi bir dileğimle yazımı bitirmek isterim. Sağlıkta şiddet olayları, çoğunlukla kamusal alanda işlendiğinden olayı sadece vakay-ı adiyeden değil, kamuya karşı işlenmiş suç olarak değerlendirilmesini ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara iyi hal indiriminin uygulanmamasını, cezaların ertelenmemesini çok isterim.

 

"Canımıza can katan önce Allah, sonra sensin!" dediğimiz ve kaderimizin bize bahşettiği hayatı bize veren, anamızı, babamızı, eşimizi ve çocuğumuzu onlara teslim ettiğimiz insanların artık bekledikleri kanun değişikliğini yapma sırası size gelmiştir!

 

Biz, sizin dediğiniz gibi yaptık ve doktorları her akşam alkışladık. Şimdi siz bu kanun değişikliğini çıkarın artık! Ve biz de ellerimiz şişene kadar sizi alkışlayalım!

 

Saygılarımla...