Seçilecek Belediye Başkanı’nın Maçka İçin Acil Yapması Gereken Projeler 5
Seçilecek olan sayın belediye başkanım, Maçka’yı geçmiş dönemde olduğu gibi Trabzon’un ve halkımızın doğayla vakit geçireceği yerlerin arasına tekrar sokun! Turizm ve doğayı öncelikler arasına alın. İnsanların önereceği projeleri dikkate alın. İlçemizin harika bir doğası ve harika iki deresi olduğunu unutmayın. İki deremiz için ürettiğim projeleri umarım dikkate alırsınız.
1- Tarihte Trabzon'un mesire yeri gibi görülen ve her hafta sonu gelinip piknik yapılan yerlerini tekrar insanların hizmetine kavuşturun. İşte size fırsat! Dere kenarlarında insanların hoşça vakit geçireceği mesire yerlerini düzenleyin. Bunu yaparken üniversitenin peyzaj doğa mimarlığından yardım alabilirsiniz. İki derenin incelemesini yaparak bu mesire yerlerini tesbit edebilirsiniz. Böylelikle Maçka’nın doğal güzelliğini insanlara sunabilirsiniz.
2- Hepimiz derelerde yüzmeyi öğrendikten sonra denizlere açıldık. Ancak yeni nesilin böyle bir şansı ne yazık ki doğayı tahrip edicilerin yüzünden kalmadı. Bizler ise bu yüzme öğrendiğimiz gölleri anılarımızda bıraktık. Hadi bir adım atın! Kazan gölünü, Santral gölünü, Mezbaha gölünü, Meksila gölünü yeniden ve doğaya zarar vermeden, ilgili kurumlarla iletişime geçerek çağımıza uygun olarak gençlerin hizmetine açın. Yazın buraları eğlence merkezine çevirin.
3- İlçemizin her ilçeye nasip olmayacak iki derenin birleştiği bir kavşağı olması büyük bir doğa armağanıdır. Biz bu doğa armağanını görmemek için çaba sarfeden yöneticiler gördük. Bize bahşedilmiş doğa armağanına kanalizasyonu akıtmaktan yüzü hiç kızarmayan, utanmayan yöneticilere şahit olduk. Siz bunlardan olmayın. Hadi bu armağanı güzel bir projeyle insanların seyredeceği ve hoş vakit geçireceği suyun dansını gerçekleştirecek su kavşağına çevirerek Maçka’ya gelecek ziyaretçileri arttırın.
4- İlçeye armağan olarak verilmiş olan iki dereyi ne yazık ki engel olarak gören, mümkün olsa üstünü kapatıp görünmez hale getirmeye çalışan yöneticilere şahit olduk. Akıl tutulmasını gördük. Hadi bu kabusa son vererek merkeze üç kilometre uzaklıktan bu iki dereyi doğal görünümle setleyerek insanların içine girip balık avlayacak duruma getirip ilçeyi eski şöhretine ve derelerine şarkı yazılır duruma getirin ki farkı yaratanın insan olduğunu görsünler.
5- Bildiğiniz üzere Kanlıpelit’in altında bulunan tarihi köprüyü sel yıktı; ama bizim için tarih önemlidir. "Turistlerin tekrar uğrak yeri olmalıdır!" deyip o köprünün yapılması için girişimde bulunan ne bir yönetici ne de bir yetkili gördük. Yapılış hikayesini bildiğimiz ve bize armağan olarak bırakılan bu köprüyü tekrar yerine inşa ettirin. En azından tarihi anısı, yapılış hikayesi ve tarihi bir ilçeye giriş mühürü olsun.
6- Bildiğiniz üzere biz bir sanayi ilçesi değiliz ve hiçbir zamanda olmayacağız. Bizi turizm ve doğa ayakta tutacak. Dereler kanala alınırken "Bu ilçe dereleriyle ünlüdür. Siz onu yapay sular gibi kanala alamazsınız. Buna başka bir çözüm bulmalısınız!" diyen bir yöneticiye rastlamadım. Siz böyle olmayın. Bu derelerin üstünde eskiden olduğu gibi üç dört tane su değirmeni yapın. Maçka’ya gelen misafirleri burada daha fazla tutalım ki ekonomiye katkısı daha fazla olsun. Unu yapabilir veya yapmak isteyene destek olabilirsiniz.
7- Çok önemli olan ancak hiç kimsenin önemsemediği doğayı yok etme sürecinin içindeyiz. Üzülmemiz, itiraz etmemiz, şikayette bulunmamız hiçbir işe yaramadığı bu süreci lütfen durdurun. Dereye çöp döken esnafa, evinin balkonundan çöpü fırlatan ev sakinine, izmarit atan şahsa, Maçka'nın burnunun ucuna kadar gelip derelere hafriyat döken yaratığa ceza kesmeden korkmayın. Bunu dirayetli bir şekilde yapın ki doğayı bu katliamdan kurtarın. Derelerimiz için Maçka’da proje üretilmedikçe, bunu ilçeyi yönetenler kendilerine dert edinmedikçe bu olay halk arasında bilinen hoca cemaat ilişkisinde geçen olay gibi kalacaktır.
Maçka Deresi'nin söyleyeceği tek bir laf kalmıştır:
Anılarında derinliğini hissettiğin o iki vadinin birleşir gibi nokta haline geldiği yerde bizi, yani iki Maçka Deresi'ni seyrettiğini ne çabuk unuttun! Sesimde çay içerken bana bakıp rahatladığını ne çabuk unuttun! Ölümümü seyreden Azrail gibisiniz benim gözümde!
