SAFFET SARIÇİÇEK
OTOBÜSCÜ-ULUSOY YAZIHANESİ
Ali ile Kezban Sarıçiçek’ in 5 çocuğunun en büyüğüdür Saffet Sarıçiçek. 1933’de İlçemizin güzel köylerinden bir tanesi olan Mataracı köyünde gözlerini dünyaya açtı.
Mataracı köyü tarihi ipek yolu üzerinde kurulmuş bir köydür. Zigana dağı yamaçları ve Trabzon limanı arasında orta noktada bulunan bir yerleşim yeridir. Trabzon limanından yola çıkan kervanlar akşamüzeri bir vakitte mutlaka Mataracı köyüne ulaşırlardı. Mataracı bölgesi 1920-1930-1940 yıllarında hanları, demirci dükkânları, bakkalları, fırınları ve buğday ofisleri bulunan bir merkez durumundaydı.
Saffet Sarıçiçek’ in babası Ali Sarıçiçek(Ali ağa) o dönemler köy içerisinde bakkalı ve hanı olan bir esnaftır.Sahibi olduğu bu handa ipek yolundan gelip geçenlerorada konaklar ve dinlenirlerdi.Ali ağanın bakkal dükkânında ise hem oradan gelip geçenlere hem de yöredeki halka da hizmet veriyordu. Ayrıca 1930 yıllarında Maçka deresine 3 araç getiren esnaflardın bir tanesidir. Ekmeği yenen, gönlü zengin, yardım sever bir insan olduğundan yöre de lakabı ise “Ali ağadır”…
Saffet Sarıçiçek çok küçük yaşlarda babasının yanında esnaflığı öğrenmiş ve yöre halkına hizmete başlamıştır. Ancak onun ilgisi hep araçlara olmuştur. Bu merakı nedeniyle babası Ali ağa satın almış olduğu araçların sevk ve idaresini ona teslim etmiştir. Kısa zaman içerisinde araç konusunda kendisini yetiştirmiş ve bu mesleği geliştirmesini bilmiştir.
1949’da yapılan büyük bir köy düğünü ile Sare hanımla evleniyor. Sonraki yıllarda bu evlilikten 2 erkek 2 kız çocuk sahibi oluyorlar.
1950 yıllarına kadar bölgemizden İstanbul’ a gidecek olan yolcular genellikle deniz yolculuğu yaparlardı. İstanbul’a gurbete gidenler genellikle kendi köylerinden gidenlerin mesleklerini seçerlerdi. Mataracı köyünden İstanbul’a gidenler de tıpkı Saffet Sarıçiçek gibi nakliyeciliği ve yolcu taşımacılığı seçmişlerdir.
Saffet Sarıçiçek o yıllarda satın aldığı 39 kişilik bir “Marguris” marka yolcu otobüsüyle İstanbul’a yolcu taşımacılığına başlıyor. 1969’da otobüsünü 302 Mercedes’e çeviriyor. Bu otobüsle uzun yıllar Trabzon’dan aldığı yolcuları İstanbul’a, oradan aldığı yolcuları da Trabzon’a kadar taşır. Mataracı köyünden taşımacılık sektörüne giren birçok insana onun yardımları ve katkısı olmuştur. Aynı zamanda 6 kez haç yolunda aynı araçla hizmet verir ve kendiside hacı olur. Ölümüne kadar ve sonrasında her zaman “Hacı Saffet” diye anılır. Gerek İstanbul yolunda gerek diğer yollarda mola verilen yerlerde orada ki esnaflarla iletişimi her zaman iyi olmuştur.
“Bir öğretmen ağabeyimizin anlattığı anısı”;
Öğretmen okulundan yeni mezun olmuştuk. Otobüse bindik ve İstanbul’a doğru gidiyorduk. Otobüs Bolu dağ tesislerinde mola için durdu. 8-9 arkadaş bir masanın etrafında toplandık paramız az olduğundan sadece çorba içiyoruz ve ekmek yiyorduk. Saffet ağabey bir yerden gelerek lokantanın içine girdi. Sanırım kendi otobüsüyle İstanbul’dan Trabzon’a yolcu getiriyordu. Bizi gördü ve lokanta sahibine uzaktan seslendi “o masanın hesabını benden al” diyerek bizleri son derece mutlu etmişti. Arkadaşlar bana bu kim? diye sordular… Ben de dedim Saffet abi patrona talimat verdi masadan para alınmayacak. Buna benzer birçok anısı vardır.Onun otobüsüne binenlere mutlaka yardımcı olurdu.
Saffet Sarıçiçek Mataracı Köyünde her zaman saygı duyulan, sözü dinlenen bir şahsiyet olmuştur. 1980 yılı öncesi Mataracı köyünden bir öğretmen sağ sol çatışmasında İstanbul Şişli de öldürülür. Cenaze köye getirilmeden köyün bütün gençlerini bir araya toplar. Cenaze günü hiçbir taşkınlık yapılmaması gerektiğini konusunda uyarır ve hepimizin kardeş olduğunun vurgusunu yapar. Ertesi günü cenaze 8 otobüs yolcu ile köye gelir huzurlu ve güvenli bir ortamda orada ki tüm gençler tarafından cenaze defnedilir. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra görev yapan memurların açığa alınmasıyla memurluk hayatlarının bitirilmemesi için bir gayret gösterir ve de başarır.
Mataracı köyüne elektrik 1978’de gelir. Ancak köyümüz akülü televizyon ile 1975’de onun gayretleri sayesinde tanışır. Başarılı olan öğrencilere her zaman önayak olmuştur. Gerek kendi çocuklarına gerek kardeşinin çocuklarına otomobilciliği hiç sevdirmemiştir. Kardeşinin çocuklarına hayatı başarmak için hep yön vermiştir.
1980’de yanında önceden muavin olarak çalıştığı ustası yine Maçka esnaflarımızdan Saffet Erden ile birlikte Maçka da ULUSOY otobüs işletmesi yazıhanesi açarlar. “Maçka’nın iki “saffeti” diye anılırlar”.
Maçka belediyesinin kurumsal anlamda ki yolcu taşımacılığı ilk defa onun zamanında başlamıştır. Belediye ile iş birliği yaparak kendi otobüsü ve Mataracı köyünden taşımacılık ile uğraş verenlerin bir araya gelmesiyle ilçe halkına hizmet etti. Uzun yıllar Maçka Fiskobirlik yönetim kurulunda görev yaptı.
“Yeğeni Ali Sait Sarıçiçek’in anlattığı bir anı ise”;
Amcam Saffet Sarıçiçek dedem Ali ağayı hastalığında DR. Rüştü Araz’ı getirerek muayene ettirirdi. Onun geldiği günde evimizde hiç yer kalmaz gelen giden yaşlılar çok olurdu. Dedemi muayene ettikten sonra orada bulunan diğer yaşlıları da amcam Dr. Rüştü Araz’ a muayene ettirirdi.
2015’de Trabzon tapu müdürlüğünde müdür yardımcı iken Memurlar ile tartışan bir bayanın yanına gittim. Odamın kapısında adım ve soyadım yazılıydı. Bayan odama geldi oturdu kendisine çay ikram ettim, kimliğine bakınca soyadının araz olduğunu gördüm. Bayana babanız Rüştü Araz mı diye sordum?. Evet deyince sağ mı? diye tekrar sordum. Tekrar evet diye cevapladı. Görüşebilir miyim? diye ekledim. Eğer bu gün tapu dairesinde işim biterse öğleden sonra görebilirsin dedi. Öğle sonrasında yaşlı bir amca odama girdi ben ayağa kalktım. Kendisini tanıttı ve baban sana dedenin adını vermiş diyerek söze başladı. Dedem ve amcam Saffet Sarıçiçek’ i rahmetle anarak kendisini uğurladım.
Yine Akçaabat’ta tapu müdürü olarak çalıştığım bir gün yaşlı bir amca odama geldi. Oturup sohbet ettik çay söyledim ve giderken bana sen Mataracı’ dan mısın? diye sordu. Evet diyerek cevap verdim… Saffet Sarıçiçek’ i tanır mısın? dedi; Amcam olur dedim... Geri dönerek beni sarılıp öptü. Neden öptün? dedim; Onun sana bir anısını anlatayım diye ekledi…
Anlatmaya başladı; 1970’de Yaşar Kanber ile birlikte ortak bir 302 Mercedes otobüs satın alırlar. Yaşar Kanber 1975’de kaza yaparak ölür. Araç Saffet Sarıçiçek adına kayıtlıdır. O dönemde Ali Osman Ulusoy ne ise Yaşar Kanber de ekonomik olarak o derece güçlü. Yaşar Kanber’in 50 aracı varsa 50 de ortak aracı var. Bu ortaklardan bir tanesi de amcan Saffet Sarıçiçek’ tir.
Akçaabat belediye binasında 200 kişiye yakın katılımla alacaklılar ve ortaklar bir toplantı yapıyor. Amcan Saffet Sarıçiçek herkesi dinledikten sonra söz alarak konuşuyor. Yaşar Kanber benim ortağım ancak araç benim üzerime kayıtlıdır. Ona borcum yok diyebilirim; ancak bu iş öyle değildir!Yarın kardeşlerimle konuşuyor ve Yaşar Kanber hesabına gerekli olan parayı yatırıyorum… Söyler ve salonu terk eder. Ayağa kalkan ve orada bulunan Belediye başkanı Maçkalı Saffet bizlere güzel bir ders verdi diyerek toplantıyı bitirir.
Ömrünü köyüne ve ilçesine hizmet ederek tamamlayan Saffet Sarıçiçek çevresinde iş arayanlara iş, aş arayanlara aş, derdi olanların hep derdine çare aramış hatırı sayılır bir şahsiyettir. Emeğe her zaman saygı duymuş, her zaman ezilenin yanında olmuş ezenin karşısında durmuştur.
Yakalandığı amansız hastalık sonucunda 12 Mart 2010’da gözlerini dünyaya açtığı Mataracı köyünde aramızdan ayrılmıştır.
Kaynak Kişi:Yeğeni Ali Sait SARIÇİÇEK