ONLARDA DUVAR MİSALİ !..
Sahte yüzler, sahte dostluklar. Kime yarar ? Söz verilip de, tutulmayan sözlerin arkasında duramayanlar, nasıl bir vicdan taşıdıklarını her zaman düşünmüşümdür. Ne yazık ki, düşüncelerimde sözünün eri olmayanları dışlayarak, başka şeyler düşünmeme neden oldu.
Tutamayacak sözler vermek, çağdaşlığın bir simgesi değildir. bundan emin olabilirsiniz. Dış görünüşe aldanıp da, düşülen yanılgıların telafisi çok zor olmaktadır.
Cemal yeni evlenmiş, arkadaşı Temel’e sorar “eşimi gördün mü, biraz çirkindir ama içi çok temizdir.” Deyince Temel, “öyleyse sen de, ters düz et onu.” Demiş.
Fıkrada olduğu gibi insanları ters düz etme lüksümüz yok. Onun için insanın dışı ne ise içi de, öyle olmalıdır.
Geçen yüzyılların bıraktığı ağırlık mı, yoksa gevşeklik mi, pek bilinmiyor, kime sorarsanız, “ahh, eskiden öyle miydi, her şey bambaşkaydı.” Diyerek dert yanmasına şahit oluruz.
Peki eskiden ne vardı, insanlar iki kulak yerine üç kulak mı duyuyordu, iki gözün orta yerinde kocaman bir gözle mi idare ediyordu. Tabii ki, hiç biri değil. İnsanlığın var oluşu neyse günümüze kadar gelişi de o. Küçük bir ameliyat o da soysuzluk oldu. Herkesi kapsamıyor, kimi içine aldıysa o kendini biliyor deşifre etmenin anlamı da yok.
Hayatı kolaylaştırmak için icat edilen her türlü teknoloji bazılarının gözünü kör ediyor. O körlükle ne yaptığını bilmeden öteye beriye çarpıyor. Her çarpışında çıkarttığı sesler, diğer insanları rahatsız ediyor. Düzeltilemez mi, elbette düzeltilir, ama niye, bir çoklarının işine gelen düzen.
Düşünen beyinleri rahatsız etti de, çok büyük şey mi oldu ? O düşünenlerde bir an önce diğerleri gibi olsa çok daha iyi olacak. Senin neyine düşünmek ; yemeğini ye, yat uyu. İşte yapman gereken bunlardır. Öyle düşünmekmiş, yeni fikirlermiş... bunlar boş işler.
Hele söyle bakalım ; nerede ne kadar vurgun işi var, o işten ne kadar kazanırız, neresi soyulacak, kim dolandırılacak ?!. İşte yapman gerekenler de, bunlar.
Zamanla insanlığın değeri maddiyatla ölçülür duruma geldi. Kendisinin hatalarını göremeyecek kadar kör olan sağlıksız bir beyin, parası olduğu için diğer sağlıklı beyinlere sataşarak kim oldukları hakkında anlamsız ve çirkin yakıştırmalar yapabiliyorsa, gerçekten şaşılacak bu durum !..
Yalakacılar, yağcılar, yalancıların mantar gibi bittiği, bu yüzyılda aslında söylenecek fazla söz de, yok. Duvar, sözden alır mı ? Onlarda duvar misali !..