NURİ ERDEN-ALİOSMAN ERDEN
FIRINCI-UNCU ZAHİRECİ
1916’da babam Nuri Erden Maçka ilçesi Kozağaç(Hordokop) köyünde doğdu. Hiç bir zaman okul okula gitmedi veya gidemedi. Kendi gayreti, kendi başarısı sayesinde eski yazıyı ve yeni türkçeyi hem yazmayı, hem okumayı sonradan öğrendi.
Babamın annem ile yaptığı evliliğinden üç erkek kardeşiz. Ben Ali Osman Erden, kardeşlerim İhsan Erden ve Zihni Erden.
Babam Nuri Erden askerliğini Bursa Kemalpaşa da orman askeri olarak tamamladı. 1943’de askerlik bitiminden sonra Trabzon da Meydan olarak bilinen yerde, eski belediye binası, İskenderpaşa camisi yanında ahşaptan yapılmış küçük bir kahvehane işletmecisi olarak iş hayatına başladı.
Annem ve biz çocukları Kozağaç(Hordokop) köyünde oturuyorduk. Babam Trabzon da çalıştığı için ancak 15 günde bir köye gelebiliyordu.O yıllarda Trabzon da esnaflık yapan Maçkalı Ali Bey(Bakırcı Ali Gazioğlu) Şükrü Konakoğlu (Orman İşletme Müdürü) Niyazi Şeker (Kaymakam) bir ev kiralayarak babamla birlikte kalıyorlardı.Babamın işleri çok yoğun olduğu zamanlar bu arkadaşları babama kahvehanede yardımcı oluyorlardı.
Bu işyeri daha sonra ki yıllarda yıkım kararı alınmadan babam tarafından başkasına satıldı. Babam bu vesile ile Maçka ilçe merkezine taşındı. Daha sonraki yıllarda bu kahvehane yıkılarak İskenderpaşa cami avlusuna katıldı. Babam birsüre boş gezdikten sonra 1946’da mülkiyeti Abdul Bayrak’a, işletmesi Recep Bahçekapılı’ ya ait olan fırını satın alarak işletmeye başladı.
Babam ilçe merkezinde esnaf olduğu için bende şimdiki Orman İşletme Müdürlüğünün eski binasında, o yıllarda eğitim veren ilkokulda okudum.İlkokulu bitirdikten sonra çok sevdiğim,o yılların popüler mesleği olan fırıncılığababam’dan dolayı merak sarmıştım. Boş zamanlarımda babamın fırınında çalışan işçilere yardım ediyor bu sanatı öğreniyordum.
İlkokulu bitirdikten sonra askere gidene kadar baba mesleğim olan fırıncılıkla çalışma hayatıma devam ettim.Bu süre içerisinde artık bende iyi bir fırıncı ustası olmuştum.İki yıl süren askerlik görevimi Şanlı Urfa ilinde tamamladım. Askerlik sonrası tekrar Maçkaya döndüm.
Yeniden baba mesleğim fırıncılığa kaldığım yerden devam ettim. Oyıllarda fırınlarda hamur işleri makine olmadığından elle yoğruluyordu. İlçe merkezinde su şebekesi olmadığından kullandığımız su kovalarla dereden sucular tarafında taşınıyordu. Bu suculardan bazıları Yeşilyurt(Hacavera)köyünden sucu Ali Çoban, Ocaklı (İspela) köyünden Ömer Tüfekci ve Sucu Arif ağayı sayabilirim.
1960’da babamın teyzesinin kızı olan Lütfiye Erden ile evlendim.
Mevcut fırınımızın karşı tarafında Maçka’nın en iyi fırıncılarından aynı zaman da babam Nuri Erden’ in çok iyi dostları olan Rahmi ve Muzaffer Konak kardeşlerinin fırını bulunuyordu. İşçilerimiz işe gelmediği zamanlar oluyordu.Kendi aramızdaki imece usulü ile bazen onların işçileri bize geliyor, bazen bizim işçilerimiz onlara çalışmaya gidiyordu. Kendi aramızda iki fırıncı esnafı olarak saygı ve sevgi içerisinde çok güzel bir yardımlaşma ve dayanışma olduğunu söyleye bilirim.
Fırıncılık mesleğinin çok yorucu ve zahmetli bir iş olduğundan bu mesleği 1975 de bıraktık. Aynı yerde babam Nuri Erden ile birlikte zahireci olarak esnaflık yapmaya devam ettik.
1967 de aynı caddenin karşı tarafında mülkiyeti Vural Eyüboğlu ve Ferit Eyüboğlu’ na ait olan ve Yeşilyurt(Hacavera)köyünden kahve işletmeciliği yapan Mehmet Ali Özten’in bulunduğu dükkânı satın aldık.
1975 de satın aldığımız bu dükkânı yıktık. Aynı yere betonarme bina yaparak zahireci dükkânımızı buraya taşıdık. O yıllarda Maçka da hayvancılığın daha çok olduğu yıllardı. Dükkânda çeşitli zahire ve çeşitli hayvan yemlerini satıyorduk. Bu mesleğin dışında bölgemizde arıcılığa merak sarmıştık. Satın aldığımız arı kovanlarını çoğaltarak 100 civarında arı kovanı yaptık.
Yaz aylarında bazı arkadaşlar ile birlikte sahip olduğumuz arı kovanlarını Erzincan bölgesine, bazen de Bayburt ili Demirözü ilçesine götürüyorduk. İki ay kadar o bölgede bulunan çiçeklerden arılarınyaptığı bal üretiyorduk. Elde ettiğimiz bu balı sağarak hem kendi ihtiyacımız olan balı karşılardık.Ürettiğimiz bal’ın fazlasını da satarak ticari kazanç elde ediyorduk.
1983’e kadar babamla aynı mesleğe devam ettik. Babamın vefatından sonra kardeşim İhsan Erden ile bu mesleği bir süre daha devam ettirdik. 2007’de dükkânı kiraya vererek meslek hayatımı sonlandırdım.
Bağ Kur emeklisi olarak yaşantıma yaz aylarında köyüm Kozağaç(Hordokop) da, kış aylarında Maçka merkezdeki evimde devam ediyorum.
“ Sizlerde hayatınızda güzel insanlar biriktirmek için gayret gösterin” Baba dostumuz olan Ali Osman Erden ağabeyim ile yaptığımız bu güzel sohbet şimdi hatıralarda kaldı… Aradan geçen süre içerisinde bana söylediği çayları yudumlarken yeniden güzel sohbetler yaptık. Bir sabah aldığım haberle bu güzel insanı sonsuzluğa uğurladığımızı öğrendim. Işıklar içerisinde uyu… İlçemizin sevilen esnaflarından olan Ali Osman Erden 11.03.2021 Günü sonsuza dek aramızdan ayrıldı”…
Kaynak kişi: Ali Osman ERDEN
