Osman Konak


NİHAT TÜFEKÇİ

BAKKAL


NİHAT TÜFEKÇİ

BAKKAL

         1932’de Ocaklı(İspela) köyü Hava mahallesinde Recep ve Fatma Tüfekçi’nin oğlu olarak dünyaya geldi. 

Henüz daha hayatı tanımadan, 5yaşında iken babası Recep Tüfekçi’yi kaybetti. Babasının ölümünden sonra annesi Fatma ikinci evliliğini yapınca diğer kardeşi ile beraber yalnız kaldılar. Akrabalarının duyarlı davranmaları sonucunda yetim kalan buçocuklara sahip çıkarak sıcak bir yuvaya kavuştular.

Nihat Tüfekçi okul çağı gelene kadar akrabalarının yanında yetim bir çocuk olarak büyüdü. Maçka ilçe merkezinde bulunan ilkokulda üçüncü sınıfa kadar devam ettikten sonra okuldan ayrıldı. Onun için en doğru seçim bir meslek sahibi olarak hayata atılmak olurdu. 

Henüz çocuk denecek zaman da 10 yaşında iken 1942’de birçok Maçkalı gibi kendiside gurbet elin yolunu tuttu. Trabzon limanından bindiği,   adına çok türküler yakılan ordu vapuru ile üç günün sonunda İstanbul’ a vardı.

“Taşı toprağı altın” olan İstanbul’a vardığında akrabalarının yanına yerleşti.Akrabalarının sayesinde meslek öğrenmek için kalaycı çıraklığı ile çalışma hayatına başladı.

İstanbul da kaldığı süre içerisindeki ilk yıllarda akrabalarının yanında, daha sonra bir göz oda kiralayarak tek başına yaşamayı sürdürdü. Hem meslek sahibi olmak, hem de para kazanmak için hiçbir zaman yılmadan çalıştı ve bir miktar para kazandı.

          1952’de artık Nihat Tüfekçi genç bir delikanlı olmuştu. Vatan borcu için hazırlık yapmaktadır.Gurbet elde çalıştığı işinden ayrılarak Çanakkale iline bu görevi tamamlamak için yola çıktı.İki yıl içerisinde vatan borcunu tamamlayarak doğduğu topraklara Maçka’ya geri döndü.

Bir yıl kadar doğduğu topraklarda yeni bir iş bulma ümidiyle araştırmalar içerisinde bulundu.Küçük bir ilçede ne kadar para kazanabilir ve geçimini sağlayabilirdi ki? Bu düşünceler içerisinde günleri geçip gidiyordu.

Olmadı; Yeniden İstanbul’a gitme kararı aldı ve öyle de yaptı.İstanbul da yeniden ilk mesleği olan kalaycılığa başlayan Nihat Tüfekçi bir yılın sonunda köyüne dönerek aynı köyden akrabası Ömer Tüfekçi kızı Merziye ile evlendi.Yaptığı bu evliliğinden sonra ki yıllarda 5 kız,1 erkek çocuk babası oldu.

Evlilik sonrasında eşini köyünde bırakıp kendisi yeniden gurbet ellerin yolunu tuttu. Trabzon Limanından İstanbul’a gitmek için Karadeniz’e açılan Ordu vapuruna binerek İstanbul’a doğru yeniden yol aldı.

Gözü arkada kalmıştı, eşinden ayrılarak İstanbul’a bu gidişi onun için çok zor oldu. Aklı her zaman geri dönmekten yanaydı. Yıllar akıp gitmiş o çalışmaya devam etmişti “Koca şehir” İstanbul’da. Ara sıra köyüne gelse de bu onun ve ailesi için çok zor oluyordu. 10 yıl kadar bu şekilde “taşı toprağı altın” dedikleri İstanbul da istemese de kaldı. 

        1964’de İstanbul’da ki meslek hayatına nokta koyarak eşi ve çocuklarının yanına Maçka’ya dönerek yıllardır çektiği hasretliği dindirdi. Bir çocuk iken başladığı kalaycılık mesleğini artık bırakmıştı. Bir süre Trabzon’dan toptan olarak aldığı balıkları Maçka ilçe merkezinde lastik tekerlekli motorsuz bir araba ile perakende olarak pazarladı.

Yaz aylarında İlçe merkezinde kurduğu sergide manav olarak ilçe halkına hizmet verdi.Bir kaç yıl sonra ilçe merkezinde bir işyeri kiralayarak bakkal dükkânı açtı.Küçük bir ilçenin dar sokaklarında, küçük bir bakkal dükkânı ile yıllarca Maçka halkına hizmet etti.Uzun yılların sonunda artık çalışma hayatının sonuna yaklaşmıştı. Yaptığı esnaflık sonucunda Bağ Kur emeklisi de olmuştu.Uzun yıllar çalıştırdığı bakkal dükkânını kapattı ve bir emekli olarak yaşamaya başladı.

2003 yılının Mart ayında yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirerek ömrünü tamamladı ve hayata gözlerini yumdu.

Kaynak kişi:(Oğlu) Murat TÜFEKÇİ