DUYGU KARAHASANOĞLU


NEFESLER SAYILI

NEFESLER SAYILI


NEFESLER SAYILI

 

                       Dünyaya geliş sürecimizle birlikte dünyadan ayrılık sürecimiz de, belli.  Aldığımız nefesin bile sayısı belliyken hala dünyaya tapmanın manası var mı? Bilemem!

Ne kadar yaşarsak yaşalım, mutlaka dünyadan yok olup gideceğiz. Bunu hiç kimse ne değiştirebilir, nede engelleyebilir. Her şey açıkça ortadayken, dünya nimetlerinin sınırı belliyken, bu düşüncesizliğin anlamı nedir?

                        Dünyamız kirletildikçe kirletiliyor. Çin yaptığı üretimle dünyaya en çok kirliliği veren ülkelerin başında yer alıyor.  Arkasından ABD ve diğer ülkeler sıralanıyor.

Bu açgözlülüğün sırrı nerede saklı? Dünyada ne kadar yaşarlarsa yaşasınlar belli bir süre sonra sessiz sedasız toplanıp gidecekler.  İsterlerse tonlarca ağırlığında altınları olsun, isterlerse milyonlarca yatları, katları bulunsun. Her birini dünyada bırakıp, ahret hayatına yola çıkacaklar. Kendileriyle birlikte bir iğne dahi götüremeyecekler. Öyleyse bu aç gözlülük dünyayı savaştan savaşa  sürüklemenin manası nedir?

                       Kendini bilmez Yunanistan, Lozan antlaşmasını  bilmeden hareket ediyor. Türkiye ile ortak alan olan adaların durumu Lozan antlaşmasıyla belli edilmişken Yunanistan’ın yaptığı densizlik kabul edilemez.

Türkiye’de Yunanistan ada devleti değildir. Bunu Yunanistan kafasına iyice sokmalıdır. Bir de başımıza Rum kesimi çıktı. Kıbrıs adasında Türkleri yok saymak Yunanistan’ın ve batılı güçlerin sadece ütopyasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  bir ülkedir. Bunu ister kabul ederler, ister kabul etmezler. Sadece kendi sorunlarıdır. Kıbrıs adasında sadece Rum kesimi, yoktur. Mavi vatan Kıbrıs’ta Türklerde yaşamaktadır. Rumların tarih önünde Kıbrıs adası için Türklere yaptığı zulümler herkesçe malumdur. Böyle bir durum karşısında Kıbrıs Türklerini, adada yok saymak onların tarih bilgilerinin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir.      

                         Amerika her yere burnunu soktuğu gibi Türkiye sınırına sadece 30 km. uzaklıkta olan Dedeağaç liman kentine asker yığmaya başladı. Dedeağaç, Osmanlı zamanında bir balıkçı tarafından kurulan şirin bir liman kenti konumundadır.

Yunanistan tarih boyunca, batılı ülkelerin maşası olmuştur. Bugünde yine batılı güçlerle birlikte olması şaşılacak durum değildir. Fransa’dan satın aldığı üç savaş gemisiyle, neyi hedeflediği ortadadır.

                            Amerika’nın gittiği her yer hayalet kente dönmektedir; Afganistan, Irak, Suriye, vb. ülkelerin nasıl hayalet yer olduğunu gördük. Şimdi sıra başka yerlere geldi. Yunanistan; ya anlamıyor, yada işine öyle geliyor. ABD, Türkiye’nin sınırlarına yakın yerlere asker yığmakla neyi hedeflemektedir? Hala kendisini farklı göstererek, hangi hesapların peşinde olduğu da, bir gerçektir. 

Amerika yada batılı güçler kafalarına şu bilgiliyi iyice sokmalıdır; dünya bir imtihan dünyası ve geçiş yeridir. Nefesler sayılı, ömür de sınırlıdır.