Osman Konak


NECMETTİN KOÇHAN

PETROL OFİSİ BAYİİ


 

 

 

 

NECMETTİN KOÇHAN

PETROL OFİSİ BAYİİ

               Ferhat oğlu Hasan Koçhan’ ın 2 erkek, 2 kız çocuğundan bir tanesi olan Necmettin Koçhan 1931’de Kapıköy köyünde dünyaya geldi.

İlkokul çağına gelene kadar Kapı köy de, bazen de babasının köyü olan Örnekalan(Mağura) köyündeki evinde büyüdü.

               Sonraki yıllarda babası “Ferhat Hasan” Kapıköy köyündeki yerlerini terk ederek Maçka Merkez de şimdiki Hükümet konağı arkasında bulunan araziyi ilçemiz esnaflarından olan Bilal Kandemir’ in babası, Maçka Cami İmamı Molla Mustafa Efendi den satın aldı. Kısa zaman içerisinde babasının satın aldığı bu arazi üzerine yapmış olduğu eve yerleşirler.

 

İlkokulu Maçka merkez ilkokulu olan şimdiki Orman İşletme müdürlüğünün eski lojmanlarının olduğu binada okudu. İlkokul öğretmeni Maçka Nüfus müdürü olan Hasan Efendi(Hasan Bahçekapılı) gelini Şükriye Hanım’ dır.

İlkokulu bitirdikten sonra “ermeni Avni” diye anılan şoförün kamyonunda 2,5TL vererek üçüncü muavin olarak şoförlük mesleğine ilk adımını attı.O tarihlerde Maçka ve civar illerdeki kamyonlar da genellikle üç adet muavin bulunurdu. Bu muavinlerin birincisi şoför yanında oturur,diğer iki muavin ise kamyon kasanında durur,ihtiyaç hasıl olduğunda hemen kamyon kasasından inerek yardımcı olurlardı. İller arasındaki taşımacılıkta kamyon kasasında bulunan yük üzerinde branda altında yolculuk yaparlardı.1950yıllarına kadar zaman zaman bu şekilde kamyonlarda çalışarak şoförlük mesleğini öğrendi.

 

Babasının Trabzon da lokanta sahibi olduğundan bir süre babası Hasan Koçhan (Ferhat Hasan) yanında bu meslekle de ilgilendi.Buradan ayrılarak askerlik görevini tamamlamak için Ankara’ya gitti.Askerliğini Ankara da alay Komutanı şoförü olarak tamamlar ve askerlik sonrası yeniden Trabzon’a döner.

 

             Babası Hasan Koçhan tarafından kendisine alınan taksi ile o yıllarda Trabzon da taksi dolmuşçuluğu ile bir müddet uğraş verir. Ehliyetini ise Trabzon belediyesinden alır.

 

            1954’de Kapıköy köyünden komşuları Trabzon ve Maçka da ticaretle uğraş veren Temel Topaloğlu kızı Naşide ile evlenir.Babasının Trabzon Ganita mahallesinde satın almış olduğu, “herkes tarafından sarı boyalı ev” diye bilinen eve yerleşir. “Bu ev şuanda da bile sarı boyalı ev diye biliniyor”.

Evlilikten sonraki yıllarda Hakan,Hasan,Münir ve Temel adlarında dört erkek çocuk babası olur. Hakan, Münir ve Temel şu anda çalıştırmış oldukları Petrol Ofisi Bayiliği ve Go Petrol bayiliğini yürütüyorlar. Hasan ise İş Bankası Maçka Şubesinde başlamış olduğu memurluk hayatını İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine kadar yükselerek iyi bir başarı elde etmiştir. Şu anda İş bankası yan kuruluşu olan Anadolu hayatta yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuş şuan emekli olmuştur.

 

            1956’da çok sevdiği babası Hasan Koçhan(Ferhat Hasan) bir hastalık sonucunda vefat eder.Artık iş başa düştüğü bilincinde olduğundan babasından kalan lokantanın başına geçer ve bu mesleği sorunsuz bir şekilde bir yıl devam ettirir.

“İnsanların sevdikleri meslekleri yapmaları, onları her zaman daha başarılı kılacağı ve daha iyi kazançlar elde edeceği, kariyer sahibi olacağı düşüncesindeyim”. 

             İşte Necmettin Koçhan’da çok sevdiği şoförlük mesleğine dönmek için babasından kalan lokantayı başka bir esnafa satarak asıl mesleği olan şoförlüğe döner.

            1958’de kendi satın almış olduğu kamyon ile tekrar şehirlerarası taşımacılığa başlar. Bir müddet serhat şehri, Hanlar, hamamlar ve Mimar Sinan tarafından yaptırılan bir şaheser olan Selimiye camisinin bulunduğu, “benimde askerlik yaptığım il” olan Edirne’ye gider.Edirne ili içerisinden akan iki büyük nehir olan Tunca ve Meriç nehirlerinden çıkartılan kum ve çakılları kamyonu ile çeşitli il ve ilçelere taşıma işi ile çalışma hayatına devam eder.Ancak eşi ve çocuklarının Trabzon’da olduğundan çok fazla gurbette olmaya dayanamaz ve bir yılın sonunda tekrar Trabzon’a döner.

Trabzon’a döndüğünde elinde bulunan mevcut kamyonu satarak o yılların ünlü markası olan “Falcon Ford” marka bir yolcu minibüsü alarak Trabzon- Maçka arasında yolcu taşımacılığına başlar.

 

               Maçka’da yolcu taşıma işi ile uğraş verenler tüm Maçkalıların sadece Trabzon’a değil diğer illere bilhassa İstanbul’a gidenler için bir açık kapılarıdır. O yıllarda Maçka ilçesinde yolcu minibüsü sayısı bir elin parmakları kadar sayılacak azlıktadır.Bu mesleği genellikle de Mataracı köyünde yaşayan insanlar yürütürlerdi.

1967’ye kadar bu minibüsle yolcu taşıma işini yürüten Necmettin Koçhan minibüsünü satarak Maçka’da petrol ofisi bayiliği bulunan ve aynı zamanda eşinin babası olan Temel Topaloğlu ve Mühittin Topaloğlu şirketinden%25 hissesini satın alarak Petrol Ofisi işletmesine ortak olur.

 

1967 yıllarında tarihi İpekyolu olan Trabzon- Erzurum ana yolu Maçka ilçesi içerisinden, şimdiki Cevizlik caddesinden devam ederdi. Köprübaşından tarihi kemer köprü üzerinden geçerek Maçka İlçe sınırlarını terk ederdi. 3km uzaklıkta bulunan çatak köyü içerisinden devam ederek Zigana dağına doğru tırmanırdı. 

Petrol ofisi şimdiki yerinde fakat ana caddeden küçük bir bağlantı ile inilir, gerekli yakıt alınarak tekrar anayola çıkılırdı.Birkaç yıl %25 ortaklıkla çalıştıktan sonra diğer ortaklardan olan Mühittin Topaloğlu hissesi olan%25 i de satın alarak  %50 hisseye sahip olur. Diğer hisse olan %50 ise Eşinin babasının olduğundan beraberce yıllarca bu işletmeyi sorunsuz yürütürler.

 

Bu işletmeden kazançlarını değerlendirmek için 1980 yılından sonra Trabzon- Maçka arasında karayolları tarafından yeni yaptırılan şimdiki yol güzergâhı olan Kanlı pelit mevkisin de başka bir petrol ofisi yapmak için bir arazi satın alırlar.

Kısa bir zamanda bu arazi üzerinde ikinci bir şube açmak için her türlü ihtiyaçları karşılayarak bu tesisi 1990 yılı mayıs ayı sonlarında bitirerek hizmete açarlar.

Artık Trabzon- Maçka yolu üzeri Kanlı pelit mevkisin de bir petrol ofisi daha açılmıştır derken,20 Haziran 1990 gecesi Trabzon ve Maçka bölgesinde üç gün aralıksız yağan yağmurlar sonucunda oluşan sel Maçka da birçok insanı mağdur ettiği, canlarını aldığı gibi bu tesisi de yerle bir eder.

 

Sabah gün ağardığında bu felaketin ne kadar büyük olduğunu ve çevreye çok büyük zarar verdiğini, kimilerinin canını aldığını görürler. Ancak yapacak çok fazla bir şey yoktur. Önemli olan böyle durumlarda yaraların devlet tarafından biran önce sarılmasıdır.

                Necmettin Koçhan morali bozulsa da yeni açtıkları tesisin yıkılmasını çok önemsemez. Gelen zarar mala gelsin diyerek Maçka merkez de bulunan bayi ile çalışmaya devam eder.

               Necmettin Koçhan çok neşeli bir yapısı olduğu, çevresindeki arkadaşları ile her zaman iyi anlaştığı bilinir.Yapmış olduğu esnaflık yıllarında unutamadığı anılarında ise kamyonculuk yaptığı zamanında yaşadığı bir olaydır. 

 

Bir gün Erzurum’dan Trabzon’a gelerek arabasındaki yükü boşaltır. Çömlekçi de bir arkadaşı ile buluşmaya gider ve ayaküstü arkadaşı ile sohbet ederken, hava kapalı yağmur ha yağdı, ha yağacak kadar serttir. Bir anda şimşek çakar ve yıldırım düşer. Yanında beraber konuştuğu arkadaşını yıldırım çarpar ve oracık da ölür. Bu yaşadığı talihsiz olayın çok zaman etkisinde kalır.

Yine bir gün kamyonu ile Erzurum’a yük yükler. Yanında her zamanki gibi muavini Arslan adında birisi vardır.Arslan çok çalışkan işi bilen, yorulmayan iyi kaliteli bir muavindir. Ancak Arslan çok yemek yiyen ve masraflı bir kişidir. Kamyonla Zigana dağına kadar giderler, Zigana dağında birlikte mola verilir. Kasaptan etler söylenir ve etlerin pişmesi beklenir. Bir ara Arslan bir yere bakarken Necmettin Koçhan şaka olsun ve biraz az yesin diye mangalda pişen etlerin üzerine aşırı miktarda tuz vurur. Arslan etleri yerken çok tuzlu olduklarını söyler ama yemekten de vazgeçemez ve iyice karnını bu tuzlu etlerden doyurur. 

Biraz sonra kalkılır ve yola devam edilir. Muavinlerin oturduğu yer olan Kamyon kasasının bagaj üstüdür. Arslan burada yolculuğuna devam eder ancak yemiş olduğu tuzlu etler sayesinde aşırı bir şekilde su içmek ister. Erzurum’a gidene kadar her gördüğü çeşme yanında kamyon kasasından bagaj üstüne eliyle vurarak arabanın durmasını ister ve her çeşmeden su içerek Erzurum’a kadar gider. Erzurum’a vardıklarında Necmettin Koçhan’ın bu yaptığını anlatarak hep beraber gülüşmelere neden olur.

 

Yine bir gün kamyoncu arkadaşları olan İsmail Yılmaz(Topçu İsmail) ve Alaattin Bahçekapılı ya yarın beraber Trabzon’dan Erzurum’a kum yükleyeceğiz Trabzon da limanda buluşalım der. Arkadaşları ona pek inanmaz ama yine de kamyonları ile beraber Trabzon limanında buluşurlar. Söylediği gibi kamyonlarını deniz kumu ile yükler ve Erzurum’a doğru yola çıkarlar. Arkadaşları hem gider hem de bu kumu Erzurum da ne yapacaklar diye düşünürler. Kendi kendilerine Erzurum da kum yok mu diye söylenirler. Erzurum’a vardıklarında kumu boşaltmak için yeni yapılan bir fırın’a giderler ve kumu kamyonlardan boşaltırlar. Arkadaşları buna bir anlam veremez ve meraklarından sorarlar,“yahu Erzurum da kum yok mu da? Trabzon’dan getirdik derler”. Biraz sonra fırın sahibi fırını yaptıktan sonra üzerini deniz kumu ile örterlerki nem yapmasın diye anlatır. Arkadaşları da bunu ilk defa duyduklarında yeni bir şey öğrendik diye mırıldanarak gülüşürler.

 

               “Babam Rahmi Konak ile de iyi bir dostluğu olan Necmettin Koçhan zaman zaman işletmiş olduğumuz fırın önünde diğer esnaf arkadaşlarla oturur çay içerler ve çeşitli sohbetler yaparlardı”.

1979 yılında hiç unutmadığım bir sohbetlerinde,Ramazan bayramı olduğu ve 15 yıl daha Allah nasip ederse oruç tutacağını söyledi. İşte bu sohbetten tam 15 yıl sonra 18 Ağustos 1994’de yaşadığı bir kalp krizi sonucu hayata veda etti.

 

Geriye bıraktığı çocukları tarafından çalıştırmış oldukları Maçka Topaloğlu Petrol Ofisi bayi ve şimdilerde yeniden yaptırılan 1990 yılında sel felaketinde yıkılan istasyonun 2014 yılı Temmuz ayında bir Ramazan Bayramında açılmıştır.

(GO PETROL) Bu tesisten faydalanacak olan herkese hayırlı olması diler, KOÇHAN ailesine bol kazançlar getirmesini temenni ederim.

Kaynak kişi(Oğlu)Hakan KOÇHAN