MİRAÇ VE BİZE HEDİYESİ NAMAZ
Kur´an-ı Kerim´de ´´Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed´i) bir gece Mescid-i Haram´dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa´ya götüren Allah´ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.´´(İsra suresi 1) ayetiyle Rabbimiz bize miracı anlatıyor. Şüphesiz isra(gece yürüyüşü) ve miraç (yükseğe çıkmak) Peygamberimizin (s.a.v.) çıktığı kutlu yolculuğu ve bu yolculukta idrak ettiği hakikatleri yaşadığı bir mucizesidir.Hz.Peygamberin (s.a.v.) bir gece Cebrail (a.s.) ile evinden -veya Kâbe´den- alınıp önce Kudüs´e oradan da yükseklere çıkarılmasının adıdır.
Miraç öncesinde Hz. Peygamber (s.a.v.) Mekke´deki en çileli günlerini yaşıyordu.Peygamberliğin 10. yılında Peygamberimizin amcası ve himayecisi olan Ebu Talip ve Hz. Peygamber´in (s.a.v.) vefakar ve fedakâr eşi Hz. Hatice vefat ediyorlar. Bu yıla "Hüzün yılı" deniliyor. Peygamberimiz bu günleri ´´Ebu Talib´in ölümüne kadar,müşrikler bana böyle eziyet ve hakarete cüret etmemişlerdi´´sözleriyle anlatıyor.Miraç, O´nun için hem bir teselli hem de gösterdiği sabır ve tevekküle karşı, Rabbimizin bir mükafatı olarak hediye ediliyor.
Hz. Peygamber (s.a.v.) en üst makam olan ?Sidretü´l-Müntehâ´ya yükselerek Cenâb-ı Hakk´ın huzuruna erişir ve büyük nimetlerle karşılanır. Orada -o gecede- üç müjde ve hediye alır. . ??Miraçta Hz. Peygamber (a.s.m)´e şu üç şey verildi: Beş vakit namaz verildi, Bakara Suresinin son kısmı (Amenerresulu) verildi ve bu ümmetten Allah´a şirk koşmadan ölen kimsenin günahlarının bağışlanacağı hususu (söz verildi)? ( Müslim, İman, 279).
Miraçla peygamberimize ve biz müslümanlara hediye edilen namaz...Yüce Yaratıcımızın huzurunda divan durmak,dinin direği,imanın alameti,amellerin en faziletlisi ve Allah´a en sevimli ibadet, namaz...O´na ulaşmanın yolu, mü´minin nuru,bütün ibadetlerin özü ve özeti , mü´minin miracı namaz... Namazın arapça karşılığı olan ´´salât´´ kelimesinin iki anlamından biri duadır.Bir diğer anlamı ise bir şeye şekil vermek için ısıtmak ve ateşe vurmaktır.Birinci anlamıyla namaz kılan müslüman bütün organlarıyla dua ederken; Allah tealâ (c.c.)´´Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim´´buyurmaktadır.Yine diğer anlamıyla ateş nasıl eğri bir demiri ısıtılıp düz bir hale, şekle dönüştürürse namaz da nefs-i emmareden (kötülüğü isteyen nefis) kaynaklanan eğrilikleri yakarak düzeltecek, onu en güzel hale getirecektir.
Namazın insan psikolojisi üzerinde çok büyük etkisi vardır.Müslüman günlük hayat süreci içinde işine,çalışmasına, mücadelesine bir süre ara vererek Allah´la iletişime geçmekte,O´na olan bağlılığını söz ve hareketlerle ifade etmektedir.´´Secde et ve yaklaş.´´(Alak suresi 16.ayet)Zihnini Kabe´ye çevirerek ´´Allahu Ekber´´ diyerek ellerini kaldırır ve namaza başlar.Tekbir; Yüce Allah´a teslimiyetimizin işaretidir.Aynı zamanda dünya ile ilgili her şeyi kulak ardı edip, tüm benliğiyle kendisini yaratıp yaşatana yönelmesidir.´´Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratanın divanına döndürdüm.´´(En´am suresi 76.ayet)Namazdaki iyiye ve doğruya yönelme arzusu; insanın kendisini kötü olandan alıkoyarak güzel ahlaklı olmasına ortam hazırlar. (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah´ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.´´(Ankebut suresi45.ayet)
Müslüman her rekatta Fatiha suresini okuyarak Allah´a hamd eder.Böylece Rabbine isyan eden değil halini O´na arz eden;O´ndan geleni kabul eden;O´na şükreden bir anlayışla hareket eder.
Namaz konusunda en önemli olan noktalardan biri de huşudur. Kur´an-ı Kerim´de Mü´minun suresinde ´´ Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar.(huşu içindedirler)´´ (1-2.ayetler) buyruluyor.Huşu iki yerde kalpte ve uzuvlarda söz konusudur.Kalp Allah´a boyun eğerse, azalar da boyun eğer.Kalbin huşusu iman edip Allah´a derin saygı duyması; Allah´ın büyüklüğünü ve gücünü,bunun karşısında kendi acziyetini hissetmesi,Allah´a karşı gelmekten sakınması ve O´ndan korkmasıdır.Namazda huşuya ulaşmak için; önce Peygamberimizin bildirdiği şekilde farz, vacib, sünnet, adab, tadil-i erkanına uymak gereklidir.Sonra namazda huzuru kalp ile niyet, sükûnet, sağa sola bakmamak,gözlerini secde mahalline çevirmek, kalbinde Allah´ın kelamı, namazın dışındaki duygu, düşünce ve vesveseleri bırakmaya çalışmak ve riyakarlıktan sakınmak gereklidir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ´´Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?´´Sahâbîler: O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem: ?Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder? buyurdular. (Buhârî, Mevâkît 6)
Mevlana namazda secde ile Allah´a yaklaşmayı suya ulaşmak isteyen insanın su ile arasına giren duvar engelini aşmak için her gün duvardan bir kerpiç koparıp atmasına benzetir.İnsanın önündeki duvar benlik ve varlık duvarıdır.Varlık duvarının önünde bulunanlar suya ulaşmak için duvarın kerpiçlerini atmalı ve azaltmalıdır.Bunun için de kul sadece suretiyle değil siretiyle (yaşantısıyla da) secde edebilse...(Mesnevi)
Rasulullah´ın (s.a.v.) namazda bulunduğu vakitleri hayatının en huzurlu zaman dilimleri olarak tanımlayarak ´´Göz aydınlığım´´ifadesi çok müthiştir.
De ki. Şüphesiz benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.´´(En´am suresi 162.ayet)Rabbimiz bütün ibadetlerimizi, namazlarımızı kabul eylesin.Namazlarımızı miracımız eylesin.
Allah´a emanet olun...