Maçka´nın Yıldızları
Gece herhangi bir tepeden, mesela Livera´dan, Kizera´dan, Hordokop´tan, Kapıköy´den, Hacevera´dan, İspela´dan, Zenha´dan, Havacinci´den nereden bakarsan bak Maçka´ya baktığında aşağıda sanki binlerce yıldız varmış gibi görürsün!
Bu yıldızların her biri bu harika kasabaya ev diyen insanların hayatlarını temsil eder. Babam bana bir keresinde şöyle demişti:
"Bu insanlar, hayatları boyunca bu yıldızların şekillerine benzerler! Eğer o şekilleri çözebilirsen herhangibiri, bir şeyi yapmadan önceden ne yapacağını bilirsin!"
Gökyüzüyle birazcık ilgilenen insanlar şunu bilir. Yıldızın ışığının bize gelmesinin asırlar sürdüğünü ve ölmeden önce en parlak hallerini aldıklarını bilirler. Bu yüzden ne zaman bir yıldızın ışığı parlasa bir şekilde bir yerlerde bir insanın hayatının sona ermekte olduğunu hissederim.
Geçmişi görmek nedir bilir misin? Maçka´nın yetiştirdiği en parlak yıldızları Maçka´yı aydınlattığında ülke ve ülke dışı aydınlatmayı devam ettirdiklerinde Maçka´nın parlaklığına sanat, siyaset, bilim alanı tepelerinden bakıldığında Trabzon´un görülür en parlak yıldızıydı.
Sanki kaderimiz gökyüzünde en parlak halini aldıktan sonra ölen yıldızın kaderi gibi oldu! Maçka en parlak halinden ölüme hızlıca ilerliyor. Kendine bir sor veya sorma cesareti olmayanlar Maçka´nın geçmişini bir okusunlar. Türkiye´de ve dünyadaki yerini görsünler. Bak kardeşim Maçka bizim veya senin yaşadığın zaman aralığında olan bir kasaba değildir! Şimdi size soruyorum.
İzmir´de 9 Eylül´de Yunan´ı denize döktükten sonra Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını diken Maçka´lı Şerafettin Yüzbaşı´yı (Şerafettin İzmir) buradaki akrabaları ve tüm Maçkalılar olarak ansak ve bunu bir şölen içinde yapsak çok mu zor olur?
Dünya çapında şair ve ressam Bedir Rahmi Eyüboğlu´nun yılda bir defa baskı sergisini açsak, söyleşiler yapsak güzel olmaz mı? Bu vesileyle Trabzon´da resim sanatıyla ilgili tüm ressamların, resim öğrencilerinin ve halkın Maçka´ya gelmesini sağlasak çok mu zor olur?
Rus savaşında bizi ve topraklarımızı korumak uğruna canlarını vererek sönen yıldızlarımızın, 28. Alayın şehitlerinin Hordokop´taki yerlerini tesbit etsek, bu yerlere büyük tabelalarla isimlerini ve o günkü olayları yazsak ve burayı minicik bir Çanakkale şehitliği gibi gezilecek parkurlarla desteklesek ve Maçka´ya gelen insanların ziyaretine ve duasına sunsak çok mu zor olur?
Kara Afrika´ya hayat veren Türk olarak dünya literatürlerine geçen ve Türk bayrağını Afrikalılara sevdiren ve ona "Cumhurbaşkanı ol!" dedirttirecek kadar sevilen 1976-1984 WHO Çiçek Hastalığı Endikasyon nişanı alan Celalettin Algan´ın yılda bir defa hayatını ve dünyadaki yerini anmak için toplantı yapmamız çok mu zor olur?
Onlarca şairi olan kasaba yılda iki kere şiir dinletisi adı altında toplantılar yapsa, onları çağırsa, Türkiye çapında şiir yarışmaları düzenlese bu organizasyonları yapmak çok mu zor olur?
Yüz iki kitabı olan, altı dili o yıllarda konuşan ve Selçuklu tarihini merak eden yabancılara bilirkişi olarak cevap veren İsmet Zeki Eyüboğlu için yılda bir toplantı yapmak çok mu zor olur?
Sümela´yı ziyarete gelen binlerce insanı Maçka merkezde tutmak ve esnafın faydalanmasını sağlamak için Halk Eğitim Binasını Maçka Müzesi olarak tasarlamak ve yapmak çok mu zor olur?
Şimdi bunun gibi size her ay Maçka´da yapılacak çok örnekler sayabilirim. Ancak hepsinin sonunda şunu demek istediğimi size aktarayım:
Maçka´yı sönen bir yıldız haline getiriyoruz. Buna dur demeliyiz ve bunu tüm Maçkalılar olarak yapmalıyız. Bu projeleri Maçka Belediyesi ve Maçka´da yöneticilik yapanlar sahiplenmeli ve bu tür projeleri hayata geçirmek için bir an önce harekete geçmelidir. Onun dışındaki girişimler göstermelikten ileri geçemez; buna emin olun!
Yoksa Uzungöl, Santa, Sera Gölü, Torul Seyir Terası gibi yerler yıldızını parlatırken biz yıldızlarımızı koşar adım söndürmeye terk etmiş oluruz. Tabii ki dilim varmıyor; ama söylemeden de edemeyeceğim. Adımız terörle anılır hale geliyor; bunu sakın unutma!
Şimdi kimse lafı yandan dolaştırıp karnından konuşmasın! Bu iş kimsenin şahsi veya siyasi çıkarı meselesi değildir. Bu yüzden açık konuşun! Korkmayın, en azından Kurtuluş Savaşı´nda can veren dedelerinizin ve Rus savaşında Hordokop´ta ölen 28. Alayın askerlerinin gösterdiği cesaretin zekâtı kadar cesur olun!
Her kime oy vermişseniz veya her kim size geliyorsa ona Maçka´nın turizmde, sanatta, ekonomide bir yıldızın ölümü gibi öldüğünü yüksek sesle söyleyin ki Sümela Manastırı bir an önce ziyarete açılsın. Her yıl insanlarla dalga geçer gibi "Kuştul ve Vazelon Manastırlarını turizme kazandırdık!" hikayesini anlatmasınlar! Derelerimizi pislik götürmesin!
Sevgili kardeşim anlayacağınız, konu Maçka´nın geleceği ve tarihsel avantajını yitirme meselesidir! Siyaset veya sidik yarışı meselesi, hele de ego meselesi hiç değildir!
Maçka´yı yönetmeye aday olup bunu kazananlar şimdi bu yıldızları parlatmak ve sönmesini engellemek için elinden geleni yapmalıdırlar. Herkes kendine düşen görevi yapacak. Birleştirici ve toparlayıcı olacaklar. Yardıma ihtiyaçları varsa da egolarına yenik düşmeden herkesten yardım isteyecekler. Yoksa bu kasaba parlaklığını kaybediyor. El birliğiyle bir cevheri yok ediyoruz.
