İNSAN RÜZGARI
Doğum, ölüm. Arada kalanlarsa rüzgarla savrulan ömür kırıntıları. Savaşların soğuk yüzüne her dönem tanık olan insanların çırpınışları ve acı sonları. Rüzgar gibi geçen zamanın öğüttüğü ömürler !..
Filistin toprakları özgürlüğe kavuştu derken, yapılan intihar saldırılardan sonra tekrar toprakları ve şehirleri İsrail tarafından işgal edildi. Her yanda insan çığlıkları parçalanmış, insan bedenleri. Çaresizliğin girdabına düşenler, her türlü ölüme gönüllü gitmektedir. Yapılan eylemlere kayıtsız kalmak istemeyen Filistin’li intihar komandoları üzerlerine bağladıkları bombalarla girdikleri kalabalık yerlerde üç beş kişinin ölümünü neden olarak, topraklarını İsrail zulmünden kurtarmaya çalışmaktadır. Bazen bir çok kişinin ölümüne neden olan intihar timi, bazen de üzerinde patlayan bombalarla sadece kendi bedeni parçalanıyor.
Düşüncelerde hapis olan düşüncelerin yarattığı faciayı yine düşünceler ödemektedir. Ömrünün henüz baharında sayılan intihar komandoları ülkesine yardım edecek yerde daha da çıkmaza sürüklemektedir. Barış yanlıları her zaman intihar komandolarını bir tehlike görmektedir. Çünkü bilinçsiz bir şekilde ölüme gitmek, yine o ülkenin zararına çalışmak demektir. Öncelikle şunu bilmek gerekir ; ölüm ne için ve kimler adına gerçekleşmekte ? Belli ideolojilere piyon olup, ölümü seçmek hiçte kahramanca bir hareket değildir. Eğer bunu bir kimse yapabiliyorsa, soydaşlarını tamamen ateşin kucağına atmış demektir. Her yandan barış sesleri yükselirken, patlayıcı maddelere bürünüp, kalabalık yerlere saldırmak yine o insanın en zayıf yanıdır.
Şiddetin her türlüsü insanlık ayıbı olduğu haykırılmalıdır. Hindistan ve Pakistan’ın arasında kalan Keşmir’de yaşanan olaylar insanlık dramıdır. Bu bölgede yıllardan beri insan kıyımı süre gelmektedir. Bazen Hindular, bazen Müslümanlar, bazen de silhler...
Küçük bir çocuğun feryadına değil de, mensup olduğu dine bakılarak muamele görmesi yine insanlığın ayıbıdır. Belli bir bölgede yada ülkede yaşanan olaylar diğer ülkelerinde sorunu olmalıdır. Rüzgar gibi esen savaş, kainatın her bölgesine esebilir. Hiç umulmadık bir anda, savaşın sıcak yüzüyle karşı karşıya gelinebilir. Adım adım insanı takip eden savaşların sevmediği tek şey dostluk, en çok sevdiği de, düşmanlıktır. Bu iki kavram her savaşta birbirleriyle mücadele eder. Düşmanın ; silahları, dosttun ; sadece sevgisi vardır.
