Turhan Eyüboğlu


İlk Aşk

Her zaman evimiz olan otobüse Yunanistan Yanya'dan binerek Makedonya'da bulunan Manastır'a doğru yola çıktık


İlk Aşk

 

Her zaman evimiz olan otobüse Yunanistan Yanya'dan binerek Makedonya'da bulunan Manastır'a doğru yola çıktık. Çok heyecanlıyım; zira ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve yüce gönüllü insanın okuduğu okula gideceğim. Onun çıktığı merdivenlerden çıkacağım, O'nun gezdiği yolda yürüyeceğim ve O'nun gördüğü manzaraya şahit olacağım. Bunları düşünüyordum otobüs yolculuğunda.

 

Artık geldik ve otobüs park alanına girdi. Önümdeki insanların otobüsten inmesini bekledim ve yavaşca otobüsten indim. Kocaman bina, kocaman tarih ve kocaman insanları yetiştiren okul önümdeydi. Durdum ve "Allahım bu okulda okuyan birine tarihi değiştirecek görevi verdiğini dünya bildi de ülkemde bunu görmezlikten gelenlere araştırma, okuma ve vicdan ver!" dedim kendi kendime. Bundan sonra babamın dediği bir söz geldi aklıma: "İnsanlar, bir şeyden çıkarı olmadığı süre sana sadıktır." derdi.

 

Şimdi kapıdan içeri giriyorum. Basamakları saymaya başladım. Otuz ikinci basamakta ikinci kata çıktım. Her ne hikmetse sola döndüm ve on adım attım ve kapıdan içeri girdim. Onca fotoğraftan gözüme duvardaki bir yazı takıldı. Okumak istedim, ancak Arapça veya Osmanlıca olduğu için okuyamadım ve haliyle anlayamadım! Önünde takılıp kaldım; merak içindeyim. Etrafımda Mustafa Kemal'in fotoğrafları ve o zaman giydiği giysiler; ama ben hâlâ o yazının önünde duruyorum. Benden sonra tur rehberimiz Ebru hanım içeri girdi ve elinde mektubu andırır bir kağıt vardı ve Türkce yazılmıştı. Bize belki çoğumuzun ilk defa duyacağı o gerçek öyküyü anlatmaya başladı ve mektubu okudu. 

 

Mustafa Kemal, burda bir kıza aşık olur, kızın adı Eleni'dir. Mustafa Kemal sokakta gezerken Eleni'yi balkonda görür ve aşık olur. Tabii kız da Mustafa Kemal'e aşık olur. Bütün konuşmalarını, aşklarını gözleriyle birbirlerine aktarırlar o zaman diliminde. Birbirlerini çok severler. Mustafa Kemal kızı alarak bir eve yerleşir; ancak kızın babası buna izin vermez ve bir gün sonra kızını alır ve onları ayırır. İşte bu gezide yaşanmış gerçek bir öyküyü böylelikle öğrenmiş oldum. İnsanın ilk aşık olduğu kızı almasının önemini bilenlerden biriyim. Ancak böyle ayrılıklara da şahit olan biriyim. 

 

Şimdi size Eleni'nin yıllar sonra Mustafa Kemal Atatürk'e o yazdığı mektubu okutacağım.

 

"Kemal Atatürk'e herhangi bir zamanda ve yerde!

 

Çok seneler geçti ve ben halen her gün içerisinde senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubu alırsan, beni hatırla ve kağıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken başka kadını seviyorsan, mektubumu kopar ve kendine sor:  'İnanabiliyor mu ki Manastırlı Eleni Karinte, bir günlük tanıdığı ve aşık olduğu adama bütün ömrünü harcamıştır? Ve, benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme! Senin kadar mutlu olmasını istiyorum! Fakat, balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum! Döneceğini, beni unutmayacağını biliyorum. Babam vefat etti. Beni senden ayırdığından bu yana tam bir yıl geçti. Beni eve kapattı ve bir ay çıkmama izin vermedi. Ağlamadım; çünkü biliyorum ki tüm kilitleri ve hapisleri boşuna harcadı. Beni evlendirecekleri adamı sadece bir kez gördüm ve kendisi bana onu sevebileceğimi sordu. Ben de kendisine: "Hayır ben sadece ilk aşkımı seviyorum!" dedim. Ve artık kendisini görmedim. Babam beni hiçbir zaman affetmedi ve ben de kendisini affetmedim. O zamanlardaki gibi genç ve güzel değilim tüm ömür bir gün içerisinde!

 

Ebediyen seni seven ve seni bekleyen, senin Eleni Karinte.