DUYGU KARAHASANOĞLU


HERKES ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALI

Hayatlar hayaller her biri ince çizgi üzerindedir. Çoğu zaman bu çizgi incelir. İşte o inceldiğinde yada koptuğunda hayatlarda hayallerde yok olup gider.


                                    HERKES ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALI

 

                       Hayatlar hayaller her biri ince çizgi üzerindedir. Çoğu zaman bu çizgi incelir. İşte o inceldiğinde yada koptuğunda hayatlarda  hayallerde yok olup gider.

Toplumsal sorunların getirdiği bunalım ve cinnet şiddeti kendisiyle sürükler. Bir bakıyorsunuz ki, bir anda her yer karanlık ve çıkmaz sokak gibi kapalı. Kırk günlük bebeğini denize atacak kadar cinnet getiren annenin iç dünyalarında kopan fırtınaları hiç kimse bilemez. O anneyi o sürece getiren etkenler nelerdir?  Bir anda öz evladını öldürecek kadar gözünü karartan anne için o ince çizgi koptu. Eğlenceden dönen  üç gencin mezarlıkta infaz edilmesinin altında yatan etkenler ve gerçekler nelerdir? Bir cana kıymak bu kadar basit ve bu kadar rahat  oluyorsa, ruhlarda gizlenen şeytanın katliamı mıdır? Ruhlar, bu denli şeytan tarafından baskı altına alınıyorsa, kişinin kendi iradesi ve güçlü duruşu nerede? Şeytanın elinde oyuncak gibi olmak ve masumlara kıymak bir insanın yapacağı bir olay değildir.

Yaşlı çifti sokağa atan bir evlat olur mu? Seksen yaşındaki karı koca ne yapacaklarını göz yaşları içerisinde anlatırken, tek evlatlarından böyle bir davranışı beklemediklerini  söyleyerek, dudaklarındaki acıyı görmek zor değildi. Bir evlat ana babasına bakmakla mükelleftir. Ne var ki, anne babasını sokağa atacak kadar gözü dönmüş evlatlar var.   O evlatlar bırakın anne babasını bakmayı üç kuruş daha fazla almak için anne babasının oturduğu evi rahatlıkla yıkma kararı alıyor.

                     Genç bir adam yaşlı bir adamı sakalından sokakta çekiştirip, sağa sola döndürüyordu. Yaşlı adam acı hissetse de hiçbir şey diyemiyordu. Yüzü gözü kan içindeydi. O sırada bir adam olayı görür ve gence çıkışır; ?utanmıyor musun? Yaşlı başlı adamı sakalından sürüklemeye.?

Genç adam bir şey deme fırsatı bulamadan, yaşlı adam; ?o benim oğlumdur. Bende babamı böyle sürüklemiştim.?

                      Toplumsal sorunları yerinde görüp ve çözüm için herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Maddiyat kadar maneviyatta çok önemlidir. Manevi boşlukta yaşam sürenlerin yüzde doksan beşi mutsuzdur. Bir boşluk içerisinde dolaşıp dururlar. Hissettikleri yada hissedemedikleri  arasında git geller yaşarken, gerçek hayatla düş arasında bağlantı yapamazlar.  Düşler dünyasında kendilerine kurdukları hayatı son yılların vazgeçilmez internet ağıyla birleştirerek, sanal ortamda kendilerini ispatlamaya çalışırlar.

İşte böyle bir hayatın içerisinde  olanların gerçek hayatla ne denli bağlantı kuracakları da,  ortadadır.  Yunus Emre´nin dediği gibi;

 ?Beni bende demen, ben de değilim
   Bir ben vardır bende, benden içeri?