Fatma Karahasanoğlu


HER ŞEY BELLEKLERDE SAKLI

HER ŞEY BELLEKLERDE SAKLI


 HER ŞEY BELLEKLERDE SAKLI

                      Kişilik bozukluğu küçük yaşlarda başlar. İleriki yaşlara sarkar. Her anne baba çocuğunun hareketlerini yakından takip eder yada etmeli. Hiç kimse sonradan cani, sapık, hırsız olmaz. Mutlaka bunun evveliyatı vardır. İki veya üç yaşlarında çocuk kendini belli eder. Oyuncuklarına kötü muamele yapan bir çocuk daha da yakından takip edilmeli. Çocuk oyuncağının başını kesip, gözünü çıkartıp, kolunu bacağını kopartıyorsa, bu çocuk ileriki yaşlarda her türlü şiddeti uygulayacak anlamını taşır.  Bu çocuk ağır hastalık taşıyor demektir. Derhal psikologa götürülüp, tedavi ettirilmelidir. Bu tip çocukların psikolojileri bozuk olduğundan büyüdükçe rahatsızlıkları artmaktadır.  Bunlarda merhamet ve düşünme beklenemez. Onlar sadece seçtikleri kurbanı öldürmeyi düşünür. Çocukken anne babasının aldığı oyuncağa şiddet uygular, büyüdüğünde de etrafındakilere şiddet uygular.

Oyuncağına zarar verip, bağıran çocuk, anne babası tarafından ?bizim çocuğumuz çok yaramaz? diye tanıtılır. Oysa çocukları psikolojik  rahatsız bir hastadır. Fakat anne ve baba bunun farkında değildir. Çocuk oyuncağının bir tarafını koparttığında anne ve baba çocuğun yüzüne gülmektedir.

Çocuğun yüzüne ve yaptığı harekete gülmek yerine çocukla konuşmalı. Oyuncağına neden zarar verdiği sorulmalı. Yapıcı bir dil kullanarak, çocuğun iç dünyalarına girmeli. Bunu yapamayan bir anne baba daha sonra topluma cani ve sapık bireyler yetiştirir.

Her anne baba için kendi çocuğu özeldir. Üzerine toz konduramazlar. Dahası çocuklarının bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu kabul etmezler. Çocuklara aşırı düşkünlükte, bazen facialara neden olabilmektedir. Çocuklarının işlediği her suçu savunan,  anne baba ileride bir sapık yetiştirdiğinin farkında değil.

Bugünkü çocuk istismarcıları ağaç kovuğundan, yada taş ovuğundan çıkmıyor. Onların da anne babaları vardı.

Ağaç yaş iken eğilir sözü tüm anne ve babaların kulağına küpe olmalıdır. ?Benim çocuk yapmaz. Sadece biraz yaramazdır.? Demek o çocuğu iyi terbiye etme anlamını taşımaz.      

                          Günümüzde bir çok anne baba çocuklarının yaptığı yaramazlıkları kabul etmiyor. Bunun bir için bir çok sorun da buradan kaynaklanıyor. Herkes üzerine düşeni almış olsa, yada suçunu kabul etse ortada ki sorunlar asgariye iner. Bunu yapmak için de belli b,ir eğitim alınması şarttır. Bilinçli anne baba her daim çocuk üzerinde olumlu izler bırakır. Bilinçsiz anne baba da, her daim çocuk üzerinde olumsuz izler bırakır.

 

cerun:yes´> Mescid-i Aksa´nın inşâsına Dâvûd aleyhisselâm başladı. Duvarlarını bir adam boyu yükseltti fakat tamamlayamadan vefat etti. Dâvûd aleyhisselâmdan sonra hem peygamber, hem hükümdar olan oğlu Süleyman aleyhisselâm, Beyt-ül-makdîs yâni Mescid-i Aksâ´nın inşâsını tamamlamak istedi.

 

Allahü teâlâ tarafından emrine verilen cinleri toplayarak aralarında vazife taksîmi yaptı ve her bir cemâati bir işle vazifelendirdi. Sonra usta ve mühendislere, on iki mahallesi olan Kudüs şehrini inşâ ettirdi. Şehrin kurulması bitince, mescidin tamamlanmasını emretti. Cinlerden bir kısmı altın, gümüş ve yakut; bir kısmı denizden saf inci; bir kısmı mücevherat ve kıymetli taşlar; bir kısmı da misk anber ve diğer güzel kokuları getirdiler. Bütün bunlardan yeteri kadar hazırlanınca işlemek üzere ustalar ve Fenikeli mimarlar getirdi. Gelen ustalar, taşları yontarak bu mücevher, inci ve yakutları işlediler. Toplanan malzemeleri kullanarak mescidin yapımını yedi senede tamamladılar.

                    Tarih boyunca, bir çok olaylara tanık olan Mescidi Aksa, yıkıldı, soyuldu, tahrip edildi ve tekrar yapıldı.  Kudüs ve Mescidi Aksa bugün de, şiddetin ortasında kaldı.