Fatma Karahasanoğlu


GÖNÜL ALMAK

Gönül almak kolay bir iş değildir. Herkes gönül almasını bilemez. Gönüllere girmek için neler yapılması gerektiğini bilmek gerekir. Bunları uzun uzun anlatmayacağım. Herkes kendine göre gönül almasını bilir.


GÖNÜL ALMAK

 

                          Gönül almak kolay bir iş değildir. Herkes gönül almasını bilemez. Gönüllere girmek için neler yapılması gerektiğini bilmek gerekir. Bunları uzun uzun anlatmayacağım. Herkes kendine göre gönül almasını bilir.

Gönül vardır, büyük maddiyat ister, gönül vardır küçük bir dokunuş ister?

                      ?elinde bir sopayla toprak üzerinde şekil çizen çocuğu gören bir kadın uzun uzun çocuğa bakar. Ne yaptığına anlam veremez. Çocuğa yardım etmek ister. Çocuğun fakir olduğunu giysilerinden belli etmektedir. Kadın nasıl yardım edeceğini düşündükten sonra; ?elinde sopayla ne yapıyorsun??

Çocuk sesin geldiği yöne bakarak; ?cenneti, parselliyorum.?

Kadın, kaça sattığını sorar. Çocuk, gözlerini iyice açarak; ?20 TL? der. Kadın 20 TL´yi çocuğa verip, uzaklaşır. 

Aradan aylar geçer, kadın olayı  çoktan unutmuştur. Bir gece rüyasında cennette olduğunu görür. Yaşlı bir adam; ?burada istediğin kadar kalabilirsin. İstediğin meyvelerden istediğin kadar yiyebilirsin.? Kadın birden uyanır ve rüya olduğunu anlar.

Kocasına gördüğü rüyayı anlatır. Kocası da meraklanır. Çocuğu nerede gördüğünü sorar. Kadın, mahallenin sonunda köşe başındaki bakkalın yanındaki boş arsada.

Adam, bakkala giderek, çocuğu sorar. Bakkal; ?okul çıkışı şu arsaya gelir. Kendine göre bir şeyler yapar. Bir şey mi yaptı?? adam; ?hayır.? Der.

Bakkal, okuldan çıkan çocuğu göstererek; ?işte, bu çocuk. Birazdan arsaya gider.?

Adam, çocuğun arsaya gitmesini bekler. Çocuk eline aldığı sopayla şekiller çizmeye başlar. Adam, çocuğa yaklaşarak; ?ne yapıyorsun burada?? çocuk başını kaldırarak; ?hiç. Cenneti parselliyorum.? Adam; ?kaç para?? der.

Çocuk, bin TL´ye sattığını söyler. Adam şaşırarak; ? ne diyorsun? Geçen gün eşime 20 TL´ye sattın.? Der. Çocuk; ?sen cenneti bu kadar ucuz mu zannettin? O teyze, gönlümü almasını bildi. Sen cenneti istiyorsun. Önce gönül almasını öğreneceksin. Sonra cenneti isteyeceksin.?

                      Gönüllere girmek, sanıldığı kadar zor değil. Yeter ki gönüllere girmesini bilmek gerekir. Bir çocuk cennete nasıl girildiğini biliyor ancak yetişkin adam, cennetin kapılarının kime açılacağını bilmiyor. Kadın, çocuğa yardım etmek için yaklaşırken, adam cennete girmek için bedel ödemeyi teklif eder. Oysa cennet ne çocuğun toprağa çizdiği şekillerdedir. Ne de alınıp satılacak emlakçıdadır. Bir insan bu dünyada ne yapıyorsa, öteki dünyaya onunla gidecek.

Kimse kimseyi kandırmasın. Bu dünyada verdiğinle gidersin. Kadının biri vefat eder. Cenaze günü gelin, gülme krizine tutulur. Cenazeye gelenler, gelinin güldüğüne mana veremez. Gelinin kocası, ne kadar karısına gülme dese de. Kadın, gülme krizinden kurtulamaz.  Bu arada cenazeye gelenler kendi aralarında fısıldaşıp durur. ? gelin, nasıl da gülüyor. Kaynanası öldü. Herhalde öldüğüne seviniyor.? Sonunda gelin neden güldüğünü söyler. ?kaynanam, sağlığında  bir tane yırtık etek vermişti. Bugünde o yırtık eteği bugün tabutun başında gördüm. Onun için gülüyordum.?