Fatma Karahasanoğlu


DÜŞÜNCELER ŞELALESİ

Kavak ağacıyla kabak asması aynı yerde boy verdi. Asma kabağı iki ay içinde kavak ağacını geçti.


                                 DÜŞÜNCELER  ŞELALESİ

 

                  Kavak ağacıyla kabak asması aynı yerde boy verdi. Asma kabağı iki ay içinde kavak ağacını geçti. Yapraklarıyla övündü. Güz ayı gelince kabak asması yavaş yavaş solmaya ve yapraklarını dökmeye başladı. Kavak ağacı tüm  ihtişamıyla büyümesini sürdürdü. Kabak asması; ?bana ne oluyor? Niye böyle  eriyorum?? kavak ağacı gülerek; ?senin ömrün bu kadardı. Çok çabuk büyümek istedin ve büyüdün ama ömrün bu kadardı.? Der.

                   Günümüzde kısa yoldan para kazanmak isteyenler oldukça fazla.  Bu yüzden her türlü yola girer. Gayri meşru yollara saparak, bir çok kesimi etkiler.  Bu etkileşimden zararlı çıkanlarda olur karlı çıkanlarda. Zararlı çıkanlar maddiyatını maneviyatını benliğini kaybedenlerdir. Karlı çıkanlarsa, kısa yoldan para kazanlardır.

İnişli çıkışlı hayatlarda kendine ders çıkaranlara ne mutlu. Kendini kısa yoldan para kazandı diye şanslı görenler  aslında şanssız olanlardır.

                  Deve yavrusu annesine; ?anne bizim niye hörgücümüz var? Diye sorar. Anne gururlanarak; ?bu hörgüçlerde biz su biriktiririz. Bu sayede çölde uzun zaman dayanabiliriz.? Yavru deve; bizim bacaklarımız niye bu kadar uzun ve ayaklarımız yuvarlak?? deve biraz daha gururlanarak; ?bu sayede biz çölün kumlarında herkese-ten daha rahat ve hızlı yürürü.? Yavru deve daha şaşırarak sorularına devam eder. ?anladım peki bizim kirpiklerimiz niye böyle uzun?? anne deve; ?gözlerimizi çölün kumarlıdan korur.?  Küçük deve; ?anlamadığım bir şey kaldı. O zaman bu sıkıcı hayvanat bahçesinde  ne işimiz var anne.?

                      Her şey aişt olduğu yerde güzel ve özeldir. Kulu altın kafese koymuşlar, ?ah vatan ha vatan? demiş. Kafesi açıp kuşu salıvermişler. Kuş havada dönmüş dönmüş bir dikenin üzerine konmuş. Demek ki, kuşu da vatanı dikenmiş. 

Hayatlar birbirinden farklı düşünceler insan sayısı kadar çoktur. Her düşünce kendine özel ve vazgeçilmezdir. Akıllar pazara çıkmış hiç biri nazar olmadan geri dönmüş. Herkes kendi aklını beğendiğine göre yapılan işlerde ona göredir.

                   Düşünceler akıntısında kayıp gidenler kendilerine yol ararken asla çevresinden yardım istemez. Her yol açık her yol çıkmazdır. Önemli olan bu iki yol arasında karar vermektir. Bildiği yöntemi kullanır, aklının erdiği kadar yol alır.  Düşünceler şelalesinde herkes kendine göre bir şelale belirler. Şelalenin akış şekli ve yönü kişinin kendi iç dünyasıyla bağlantılıdır.