Turhan Eyüboğlu


Ben Bir Maçka Deresiyim

Ah benim sevdalı derem! Ah benim şair telaşım! Ah benim yüreğim! Görme artık Maçka´nın deresine yaptığını! Görme bu insanların insanlıktan çıktığını! Görme yetkililerin görmezlikten geldiğini! Görme Maçka´nın içindeki canı katlettiklerini! Görme be kardeş


Ben Bir Maçka Deresiyim

 

Ah benim sevdalı derem! Ah benim şair telaşım! Ah benim yüreğim! Görme artık Maçka´nın deresine yaptığını! Görme bu insanların insanlıktan çıktığını! Görme yetkililerin görmezlikten geldiğini! Görme Maçka´nın içindeki canı katlettiklerini! Görme be kardeşim görme!

 

Kaç deniz doldurmuştur akan suların? Kaç şaire ilham olmuşsundur kıvrım kıvrım akışların? Kaç sevdalı yanında aşık olmuştur? Kaç genç el ele tutuşmuştur? Kaç insan eğilip suyundan almıştır? Kaç inek suyundan kana kana doymuştur? Kaç tane olduğunu bilirler mi? Kaç medeniyeti beslediğini, kaç yaşamı desteklediğini bilirler mi?

 

Nasıl bir umursamazlık, nasıl bir cehalet? Top yekün çökmüş düşmanca canın üstüne! Bağırmanı duyuyorum, yalvarmanı duyuyorum! Gözyaşını görüyorum ama elimi uzatsam sana ulaşamıyorum. Sana yardım edemeyişim esir yaptı beni topraklarımda! Bir cehalet kara bulutu çöktü esintisiyle yataklarına! Ne yapsak faydasız, ne yapsak anlamsız oldu! İnsanlar vicdan ve onurlarını sattı sana dokunduklarında!

 

Ah benim yaralı derem! Ah benim sana eziyet çektiren insan kusurum! Sana gösterilen bu isyan, bu intikam duygusu neden bilir misin derem? Nereden bileceksin? Nereden söyleyeceksin? "Herkese yardım ettim ben; bu mudur kabahatim!" diyeceksin.

 

Seni öyle gördükçe ne anlarım ben söylediğim şarkılardan, ne anlarım yazdığım yazılardan! Ne anlarım senin şırıl şırıl akışından! Ne anlarım insanların sana düşmanca bakışından! Maçka top yekün seni yok etmek için çalışır olmuş, vicdansızlık insanların içine karışır olmuş!

 

Ne anlarım sana bakan insanların yazdığı şiirlerden! Bir vicdansız kirletmiş, bir vicdansız yok etmiş! Bir vicdansız seyretmiş, bir vicdansız ise görevini suistimal etmiş! İşte vicdan denilen hissiyatın birleşimi seni böyle böyle yok etmiş!

 

Sen hiç camilerde derelerin kirletilmemesi ile ilgili fetva veren hoca duydun mu? Sen hiç dereyi kirletene ceza vermiş belediye gördün mü? Sen hiç deresini koruyan ve onun için mücadele eden Maçkalı´ya şahit oldun mu?

 

Her defasında "Başa dön!" derim kendime! Sen de görme bu doğa harikasının katletilişini! Sen de duyma derelere söylenmiş şarkıların söylenişini! Sen de görme derenin kurtarılması için bir adım atılmayışını! Ancak nasıl görmeyeyim çocukluk anılarımın bir köpek balığı dalışı ile yok edilişini!

 

Her seferinde "Bakış açını değiştir!" diye söylesem de kendime nasıl bir yetişme tarzı ile yetişmişsek doğrudan ayıramıyorum beynimi. Beyinlerini kiraya verenleri düşünüyorum da nasıl bir yetenek ki beyni, vicdanı ve onuru aynı anda kandırabiliyorlar ve nesilleri yıllardır böyle dolandırabiliyorlar!

 

Dönüyorum tekrar kendime ve bir daha söylüyorum. "Görme derenin kirliliğini, görme derenin katledilişini, görme yol yapılacak diye kolayın seçilişini. Görme be kardeşim sahip çıkacak belediyenin başını kuma gömüşünü." Ama olmuyor ikna edemiyorum kendimi!

 

Maçka´nın derelerine bu kadar şiir ve şarkı söylenirken diyorum kendime "Bak görmeyen gözler nasıl artmış? Nasıl kör olmuş dereye bakan gözler? Nasıl umursamama anlayışına bürünmüş insan görünümlüler? Senin hakkında konuşuldu mu mangalda kül bırakmayan görevliler?

 

Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum! Doğayı yok edişinize göz yumanlara hakkımı helal etmiyorum! Dereye hafriyat dökenlere ve onları görüp de ses çıkarmayanlara hakkımı helal etmiyorum! Bilhassa bu görevi üslenip de hiçbir şey yapmayarak zaman geçirenlere hakkımı helal etmiyorum!

 

Bu dereye yaptığınız kötülüğe baktıkça kat kat fazlasıyla sizden çıkması için dua ediyorum!