Turhan Eyüboğlu


Anılar Güzeldir!

Anılar Güzeldir!


Anılar Güzeldir!

 

Bozuk şeyleri gördükçe görmezlikten geliriz; hatta atacak zamanımız yoksa da onu bir yere sıkıştırıp hapsederiz! Artık gözünüzden düşmüş, eski değerini kaybetmiş, onunla olan bağını kesip atmışsındır. Ne de olsa cansız bir varlıktır senin gözünde

 

Boynunda asılan, maddi değeri olmayan, ancak okulda bir arkadaşının sana verdiği, onu takarken heyecandan tirtir titrediğin bir kolye mi? Yoksa saçının dağınıklığını o yumuşak elleriyle düzelten, ancak şimdi yanında olmayan, dünyanın en güzel varlığı annenin kullandığı tarak mı?

 

Yoksa hani hafta sonları banyonuzda yanan bakır kazanın ısıttığı suyla yıkanırken kullandığınız o işlemeli hamam tası mı? Ayakkabını giymende o çok sevdiğin babana da yardımcı olmuş bir ayakkabı çekeceği mi? Daha sayayım mı?

 

Şimdiye kadar sizde yüzlerce hatırası olan, hayatın gitgel dalgasına kapılmayıp evde oturduğun ve bolca zamanın olduğu bu günlerde neleri hatıralarıyla yok ettiğinizi bir düşünün!

 

Babanı veya anneni ilk gözlükle gördüğünde neler düşündüğünüzü... İçinden geçenleri ve o ilk gördüğün anı gözlerini kapatarak bir düşünün! Şimdi size soruyorum o gözlük nerde?

 

Babanız veya dedenizin kravatsız dışarı çıkmadığı dönemlerde uzaktan eve gelirken şal desenli kravatına hayranlıkla baktığın ve "Bir gün ben de takacağım!" dediğin o çok sevdiğin kravat nerde?

 

Annenizin aynanın karşısında süslendikten sonra koluna taktığı -hani siz de çok sevmiştiniz- anneniz olmadığında koluna takıp evde gezdiğin, aynaya bakıp bakıp kendini büyük hissettiğin o güzel çanta nerde?

 

Hani eskilerde mutfakta bir tabak kırılsa herkesin üzüldüğü, hatta ağladığı; bir tül inceliğinde yapılmış tabağa baktığınızda içindeki yemekten çok bir sanat eseri gördüğünüz o eskilerden size kadar ulaşmış tabaklarınız nerde?

 

Kısa ve küçük bir merasimle çekilen, herkesin şimdiki gibi yüz mimiklerini düzeltmeyle ilgili değil de üstünü başını düzeltmeye çalıştığı o güzelim siyah beyaz fotoğraflarınız nerde?

 

Ya yıllardır duvarda asılan "Artık karardı, iyi göstermiyor!" dediğiniz varakları el yapımı olan ve büyük ihtimalle Rusya veya Avrupa'dan gelmiş duvar aynasını kaldırıp yerine şık bir ayna alıp astığınız o eski duvar aynanız nerde?

 

Hani annenizin evlendiğinde alınan mobilyalardan ne var elinizde? Yoksa eski deyip kırıp yaktınız mı? Bunlardan ne olur deyip sokağa mı attınız? Ya kullandığı halılar ne oldu? Kahve içtiği ve misafire sunduğu kahve fincanlarından bir tane de mi yok?

 

Dedenizden, babanızdan kalan ve o hiç önem vermediğiniz, bir köşeye attığınız taş plaklar nerede? Ya iğnesi kırık plak çalarlar...? Büyüklerimizin itinayla sakladığı plaklar nerede?

 

Bir vakitler plakçılara verilen ve şarkı listeleri doğrultusunda kaydedilen kasetler... Hani liste dolduracak kadar bilginiz yoksa, ama ilginiz varsa dükkandaki hazır kasetlere göz atardınız ya ve hani üstünde  "Karışık 1",  "Karışık 2" filan yazardı. Hatırladınız mı? O kasetler nerede?

 

 

Hani hep bahçede duran çok sevdiği çiçek... Ya her yıl babanın budadığı gül... Onların bahçede kullandığı malzemelerden bir tane de mi yok? Sizin de yıllarca anı biriktirdiğin o eski eve ait bir anahtar da mı yok ? Ya o anahtarları taşıyan, çocukken gördüğün ve eline alıp oynadığın anahtarlıklar nerde?

 

Ama inanıyorum ki annenizin veya babanızın cüzdanını saklıyorsundur! Çünkü onlar paralarına çok özen gösterirlerdi. Türk parasına önem verirlerdi. O cüzdanlardan bir tanesi duruyor öyle değil mi?

 

Köyde dedenizin, annenizin, babanızın sette oturup dışarıya bakarken yaslandığı yastık nerde? Ya evin büyük anahtarı... Ya sigara küllüğü... Kapıda odun kırdığı balta nerde? Daha neler neler?

 

Bilmiyorsunuz değil mi?

 

Bence bozuk ve eski eşyalar üzüntü verici bir güzelliğe sahiptirler. Anıları içinde barındırırlar. Elinize alıp neresinden bakarsanız bakın, size o zamana ait bir anıyı hatırlatır. Yıllarca yaşadığı öyküler, zaferler, üzücü ve neşeli olaylar onlarla bütünleşmiştir.

 

Hiçbir şey yaşamamış onlarca şeyden daha romantiktir. Zorluklarla savaşmıştır. Bakmasını bilirseniz ona baktığınızda sizi zamanda yolculuğa götüren bir güce sahiptir. İnşallah bir duygu değişikliği sizde oluşturabilmişimdir!

 

Bildiğiniz üzere bazı insanlar gözyaşlarını sever ve o duygularını hiç saklamazlar. Bazılarına da duygularını saklamak öğretilmiştir. Sizinki hangisidir bilmiyorum. Birinin hayatı sona erince, hayatın çok kısa olduğunu öğreniyoruz.

 

Anılar güzeldir!