AH VATAN
Trabzon´un trafiğinden yakınırken, göçmenlerin yarattığı sorunlar her geçen gün büyüyerek trafik yoğunluğunu geride bıraktı. Trabzon Büyükşehir o birlikte sorunlarda o ölçüde büyüdü. Mevcut trafiğin geliş gidiş güzergahları da değişti. Şehir içi trafiği karıştıkça karıştı. Dolmuşlar için ayrı bir çile, yolcular için de ayrı bir işkence!
Trabzon´daki göçmenler, gün geçtikçe artarak devam ediyor. Göçmenlerin açısından bakacak olursak, durum iç açıcı değil. Göçmen bürosuna gittiklerinde sert sözlerle karşılanıyorlar. Görevliler daha da ileri giderek, ?biz hepinizi bakmak zorunda değiliz. Kendi ülkenize gidin.? Diyerek göçmeni aşağılayarak, işini gelişi güzel yapıyor.
Göçmenlerin bu kente gelmeleri kendi suçları değildir. Ülkelerinde yaşanan iç savaştan kaçıp, başka ülkelerde mülteci olan bu insanlara yazık değil mi?
Emperyalist güçler o ülkelerin yer altı kaynaklarına sahip olmak için insanları mülteci durumuna düşürmektedir. Aslında tek suçlu o ülkelerdir. Kendi çıkarlarını korumak uğruna başka ülkelerin iç işlerine karışarak iç savaş çıkartmaktadırlar. İç savaştan kaçanlarda, başka ülkelerde mülteci konumuna düşmektedir. O mültecilerde gittikleri ülkede ve şehirde kendi kültürlerini yaymak için yoğun mücadele verirken, kültür erozyonu yaptıklarının farkında değil. Ahlak yapısını bozacak kadar karışık yaşam süren mültecilerin durumu ne olacak? Potansiyel olarak her türlü suça yakın olan bazı mülteciler, sorun olmaktadır.
Trabzon, bu kadar mülteciyi nasıl barındırıyor? Bir başka ifadeyle bu kadar mülteciyi ne kadar süreyle barındıracak? Trabzon´un ekonomi yapısı belli. Kendi halkına iş bulamayan Trabzon mültecilere nasıl iş bulacak? Trabzon´un durumu ortada. İşsizliği azaltacak bir fabrika olmadığı gibi her geçen gün işsizler artarak devam ediyor. Çözüm önerileri olabilir. Ancak çözüm önerileri hayata geçmedikçe, geçerliliği de yok sayılır.
Kuşu altın kafese koymuşlar, kuş ?ah vatan ah vatan? diyerek iç geçirmiş. Altın kafesteki kuşu serbest bırakmışlar. Kuş, bir müddet uçtuktan sonra bir diken üzerine konmuş.
Demek ki, vatan bu kadar önemlidir. Göçmenler, ülkenin dört bir yanına dağılmış durumda. Kimi ucuz ücretle çalıştırılıyor, kimi de kaldırım kenarlarında dileniyor. Kimi de kamptaki hayatına devam ediyor.
Orta yaşlı, ayakta durmakta zorlanan vücudun tüm kemikleri sayılacak durumda olan kadına yaklaşarak,hangi ülkeden ve neden geldiğini sordum. Açılktan soluklaşan siyah gözlerini bana çevirdi. Kırık Türkçeyle; ?Suriye de savaş var.? Dedi. Bu kadının ve bunun gibileri vatanlarından yine emperyalist güçler kopardı.
Ortadoğu´da sürekli ateş yakıp kaos yaratmak isteyenler, ne yok olup giden canları düşünüyorlar, ne de ayakta kalmak isteyip, yollara düşen mültecileri.
