Fatma Karahasanoğlu


ZOR ŞARTLAR

ZOR ŞARTLAR


 

                         ZOR ŞARTLAR

 

         Ağırlaşan hayat şartlarında yönünü bulmak isteyenler, kapkaççılığı meslek edindi. Öyle bir edinme ki, neredeyse kitabını yazacak. Dahası, gruba dahil olanlar emekli olup, hem tazminat hem de aylık alacak. Fakir aileleri böyle kandırıyorlar. Geçim sıkıntısı çekenler, kapkaç çetelerinin tuzağına rahatlıkla düşüyor. Çete başları ağa düşenleri ahtapot gibi sımsıkı sarıyor. Hem emiyor, hem de öldürüyor.

Kapkaççı çeteleri, kırsal kesimde ki, çocukları kaçırıp, büyük kentlerde kendi hesabına çalıştırmak için zorluyor. Dilendiriyor, hırsızlık yaptırıyor!..

Kapkaççı çeteleri önce işsizliği ardından eğitimsizliği getirmektedir. Rast gele kurulan aileler, dünyaya getirdikleri çocukların geleceğini düşünmez. Taş parçası olmayan çocuklar, düşe kalka büyür. Belli yaşa gelen çocuk, parasız pulsuz ortamda olduğunu görünce, kendini zavallı hisseder. Çaresizliğine hayıflandığı sırada kapkaç çetelerinin ağına düşer. istemeden bilmeden girdiği çetenin uzun yasal olmayan yolunda kendine ekmek parası arar. Yaptığı işin yanlışlığını düşünmez. Kısa süre sonra çete içinde sevilir. Söz hakkı olur. Ve çetenin vazgeçilmezleri arasına girer. Artık o da bir çete başıdır. Kendi çaresizliğini, kimsesizliğini, zavallılığını her daim hatırlar. Geldiği yeri düşünür. Yaşadığı çocukluk ortamını gözler önünden film şeridi gibi geçirir. Yumruğunu masaya vurur. Artık kendi ağına düşürecek çocuk arar. Doğup büyüdüğü eğitimden uzak işsizlerin bol yaşadığı bölgelere gider. Gözüne kestirdiği çocukları kaçırıp, İstanbul’a getirir. Her birine farklı görev verir. Kimi sokak kaldırımlarında dilenir. Kimi zenginlerin  yaşadığı villalarda hırsızlık yapar. Kimi çanta kapıp kaçar.

İşte, bir çete elebaşının nasıl dünyaya geldiği ve kimleri ne şekilde etkilediğinin kısaca öyküsüydü.

         Toplumsal sorunların çözümünde kesinlikle iyi insan ilişkilerinin ilerlemesi için çalışmalar yapılması gerekmektedir.  Bu konuda herkese de görev düştüğünü belirtmeliyim. Elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyelim!..