Fatma Karahasanoğlu


ZEKİ KIZ VE TEFECİ

Her hikaye mutlaka mesaj verir


                                                 ZEKİ KIZ VE TEFECİ                            

 

                        Her hikaye mutlaka mesaj verir. Bir çoğumuz hikayelerdeki yaşantıyı yaşamasa da, bir benzeriyle hayatı boyunca karşılaşır.

Hayatın her kesintisinde ders çıkartılacak mesaj vardır. 

Mesajı doğru anlamak da önemlidir. Düşüncesizlik, çoğu zaman bir çok kişinin hayat akışını değiştirir. Dahası ikilimde bırakır. Önüne iki tercih getirilir. Tercihlerden birini kabul etmesi söylenir. 

İşte, o anda tüm dünya bir anda kayıp gider.    

                     “Vaktiyle bir kasabada, küçük bir işletme sahibinin bir tefeciye yüklü miktarda borcu vardı. Tefeci çok yaşlı ve itici görünümü olan bir adamdı. Kadere bakın ki, bu çirkin görünüşlü tefeci alacaklı olduğu işletme sahibinin kızından hoşlanıyordu.

Tefeci, işletme sahibine, kızıyla evlenme karşılığında borcunu tamamen silecek bir anlaşma teklif etmeye karar verdi.

Tefecinin  teklifi, işletme sahibinin tiksinti dolu bir bakışıyla karşılandı. Ancak çaresiz kalan işletme sahibi nefret etse de, tefecinin bu teklifini kabul etti.

Bunun üzerine tefeci, bir torbaya biri beyaz biri siyah iki çakıl taşı koyacağını söyledi.

Zeki kız, iki taştan birini alması gerekecekti. Kızın çektiği taş siyah çıkarsa borç silinecek, ama tefeci de kızla evlenecekti. Taş beyaz çıkarsa, borç silinecek ama kız tefeciyle evlenmek zorunda kalmayacaktı.

İşletme sahibinin bahçesinde, tefeci yerden iki çakıl taşı aldı. Ancak hile yaptı. Siyah çıkmasını garantilemek için iki çakıl taşını da, siyah olarak aldı.

Onları alırken işletme sahibinin kızı tefecinin bu hilesini, gördü.

Daha sonra tefeci torbayı  kıza uzatarak, çakıl taşlarından birini almasını söyledi. 

Kızın ne yapabileceği konusunda doğal olarak üç seçeneği vardı:

Çantadan bir çakıl taşı almayı reddedecekti.

Her iki çakıl taşını da çantadan çıkarıp, tefeciyi hile yaptığı için ifşa edecekti.

Siyah olduğunu bile bile çantadan bir çakıl taşı alıp, babasının özgürlüğü için, kendini feda edecekti.

Kız torbadan bir çakıl taşı çıkardı ve bakmadan önce ‘yanlışlıkla’ diye diğer çakılların ortasına düşürdü. Tefeciye dedi ki;

“Ah, ne kadar beceriksizim. Neyse ki, kalanın rengine bakarak düşürdüğüm taşın hangi renkte olduğunu anlarız.”

Torbada kalan çakılın siyah olduğu belliydi; tefeci yalanı açığa çıkmaması için kızın düşürdüğü çakılın beyaz olduğunu kabul etmek zorunda kaldığı gibi, kızın babasının borcunu da silmek zorunda kaldı.”