Fatma Karahasanoğlu


     YAŞLI KADIN VE OĞULLARI

   Üç erkek kardeş annelerinin doğum gününde hediye almaya karar verir.


                                    YAŞLI KADIN VE OĞULLARI

 

                    Üç erkek kardeş annelerinin doğum gününde hediye almaya karar verir. Anne her üç oğlunu da, birbirinden ayırt etmeyecek şekilde sever.

Büyük oğlu; annesine büyük bir ev satın alır ve yardımcılarıyla birlikte annesine hediye eder. Kadının ortanca oğlu,  annesine şoförlü bir limuzin hediye eder, amacı annesinin rahatça gezip dolaşması için. 

Kadının küçük oğlu da, annesine dört semavi din bilip konuşan, dört kutsal kitabı ezberleyen bir papağan hediye eder. Annesinin gözleri rahatsızlandığından  kutsal kitap okuyamayacağını bildiğinden bu papağanı hediye etme kararı alır.

Kadın, oğullarına teşekkür etmek için her birini evine çağırır. Büyük oğlundan başlayarak; “hediye ettiğin ev, benim için çok büyük. Bu yaşlı halimle o evde yaşayıp, hizmetçileri idare edemem. Benim için evin hiçbir önemi yok. Geri iade ediyorum.”

Ortanca oğluna dönerek, “sana da teşekkür ediyorum. Ancak limuzinle dolaşacak yılları çoktan geride bıraktım. Bu hediyeyi de geri almanı istiyorum.”

Yaşlı kadın son olarak küçük oğluna dönerek; “sana çok çok teşekkür ediyorum. Hediye ettiğin tavuk pek lezzetliydi.” 

                 Her şey zamanında olmalı. Vakitsiz ve zamansız hiçbir şey olamayacağını bu hikayede de, gördük. Mal ve mülk hiçbir zaman sevginin yerini tutamaz.

Üç evlatta  annelerine güzel hediyeler alsa da, belli bir yaş sınırından sonra alınan hediyeler manasını kaybeder. Bu hikayede de, bunu görmekteyiz. Yaşlı kadın geride bir çok yıllar bıraktı. Nice anılar yaşadı. Görüp göreceği olaylara tanık oldu.  

Burada dikkat çekilmesi gereken, bir başka konuda, kutsal kitapları ezberleyen, çok değerli ve  konuşan papağandır. 

Yaşlı kadın, kendisine hediye edilen papağanı tavuğa benzeterek, kestirip, yemiştir. Bu kadın, hayvanları tanımış olsaydı, böyle bir gaflete düşmeyecekti. Papağanla tavuk arasındaki farkı görüp anlayamadığından oğlunun hediye ettiği papağanın ne anlama geldiğini de, anlayamamıştır. 

                  Hayatta buna benzer bir çok şeyi anlamadan kaybetmekteyiz. Ne değerler elimizin altından kaybolup gitmektedir.  Bazen farkına varıyor, bazen de ömür sermayesi içerisinde yok olup gidiyor.

Hikayede diğer bir konuda her şey maddiyat ve mal olmadığıdır. Büyük bir evin olması her sorunu çözmeyeceği gibi lüks ve değerli bir aracında ömre ömür katacağı manası taşımaz.

                   Yukarıda yazdığım gibi her şey zamanında olmalıdır. Zamansız hiçbir şey anlamlı olmaz. Zamansız meyve nasıl dalında olgunlaşmıyorsa, zamansız verilen hediyelerde önem taşımaz.

Yaşlı bir kadının gezip, dolaşmasıyla genç bir kadının gezip dolaşması aynı değildir. Gençlikle yaşlılık arasında ki, farkı görüp yapılan eylemler ona göre yapılmalıdır.