Fatma Karahasanoğlu


    VATAN KOLAY KAZANILMADI    

    VATAN KOLAY KAZANILMADI    


    VATAN KOLAY KAZANILMADI    

 

              İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, ne kadar anlaşılıyor yada ne kadar ona değer veriliyor. Ersoy, İstiklal Marşını yazdıktan sonra “Allah bir daha bu millete böyle bir marş yazdırmasın”

Buradaki, önemli not, Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale Savaşında düşmanla göğüs göğse çarpışan Mehmetçiklerin toprak üzerine dökülen kanların ve ardından şahadet şerbetini içmeleri bugünkü hayatımızın rahat geçmesini sağlamıştır.

Bir milletin bekası için savaşan gencecik bedenler, ruhlarını teslim ederken, “vatan diyordu”. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını yazarken, bu duyguları canlı olarak kalemin ucundan sözcükler aracılığıyla aktarmıştır.

…“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
,”…

Vatan, bayrak Akif için o kadar önemliydi ki,  İstiklal Marşının her dizesine bunu ustaca yerleştirmiştir.

…”Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.”… 

Vatansız bir milletin olamayacağını dile getirirken, son ocak tütene kadar savaşılacağını yine dizelerde açıkça ifade etmiştir.

…“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!”…

  Millet için bayrağın ne anlama geldiğini Ersoy, şu dizeleriyle aktarmaktadır. 

…“Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.”…

Hürriyet bir milletin en büyük hazinesidir. Esaret altında yaşam sürmek, o milletin her zaman ezilme ihtimalini taşır. Hürriyetini kaybeden bir millet tekrar hürriyetine kavuşmak için savaşır. Savaş meydanlarında kanının son damlasına kadar çarpışır. Çünkü o millet, hür doğmuştur ve hürriyeti için de savaşmaktan korkmaz. 

…“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”…

Tehlike nereden gelecekse gelsin, iman dolu yürekler, o tehlikenin üstesinden gelir. Bir insan inandığı yolda sapmadan giderse, kesinlikle başarılı olur. Medeniyetin insanlığa neler kazandırdığı yada neler kaybettirdiğine bakmak gerekir. 

…“Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?”…