DUYGU KARAHASANOĞLU


                        UYANIŞLAR

                        UYANIŞLAR


                                  UYANIŞLAR

 

               Uzun, uzun ne yazacağım diye düşündüm. Aynı konular, aynı tatlar ; ekonomik krizin peşinden getirdiği sorunlar, trafik kazalarında ölenler, işsiz kalan babanın çocuklarını kesmesi, yolsuzluklar, çeşitli cinayetler...

Evet gündemin ilk sırasında yer alan bu konular, insanın moralini bozup, huzurunu kaçırmaktadır.  Günlük gazeteler sür manşetten girerken, televizyon kanalları da, bunları başlık yapar.

             Şimdi sizleri unutamayacağınız bambaşka bir dünya yolculuğuna çıkaracağım. Orada ne çıldıran dövizler ne de, yolsuzluklar var.

Sabah uyandığınızda, hiçbir şey düşünmeyeceksiniz ; işlenen cinayetler, meydana gelen trafik kazaları... Bütün bunların hepsi geride bıraktığınız karanlık dünyada kalacaktır.

Pembe hayaller kurup, mutlu olmak, elbette sizlerinde hakkı. Çocuk- çocukluğunu, genç-gençliğini yaşamalı. Tabii bu arada yaşlı da, yaşlılığını güzel geçirmeli.

             Kentin pis havasından, karışık trafiğinden, gürültüsünden bunalıp, güzel ilçemin gül kokan bahçeli evime gittim. Yeni, yeni yeşermeye başlayan çimenler, beyaz çiçeklerle süslenen erik ağaçları. Gerçekten görülmeye değer bir manzaraydı. Ya fındık ağaçları minik, minik yapraklarının altında belli belirsiz fındık kafkalcıkları, ayva ağaçlarının pembe renkli, kadife gibi yumuşak küçük yaprakçıklar. Dokunmaya kıyarsınız ; incitmek istemezsiniz hiç birini.

Çimenlerin belli yerlerinde gülümseyen papatyalar, menekşeler !.. Ya baharı müjdeleyen serçeler, sabahın ilk saatlerinde ılık esintiyle birlikte hiç duymadığınız melodileri seslendirirler. O anda sizde coşarak, dudaklarınızdan bahar şarkıları süzülür. Açık mavi gökyüzünde altın gibi parlayan güneşin ısısıyla, bedeninizin tümü tarifi mümkün olmayan rahatlığa kavuşur.

Isınan taşların üzerinde ki, karıncalar ve kertenkeleler sevinçten öteye beriye koşarlar. Bazıları bahardan habersiz, hala daha yuvasında zaman geçirmektedir. Tombul sevimli arılar, hiç düşünmeden kendilerini açan çiçeklerin üzerine bırakarak, her biri çiçekte birkaç saniye kalıp, bal toplamaktadır.

           Baharın uyanışını seyretmeye doyamazsınız. Hiç görmediğiniz manzaralara tanık olursunuz. Yolculuğunuz sona ermeden evin büyük kedisinden de, söz etmeliyim. Yakut gibi parlayan bir çift göz, yumuşak tüyler, sevimli yüz  ; otur dediğinizde oturur, gel dediğiniz de gelir. Yaramazlıkları yüzünden dayak yediği günler de, yok değil. Tavukların yiyeceklerine saldırdığında başına yediği darbeyle geri çekilir.

          İşte ! Yolculuğumuzun sonuna geldik. Yeni uyanışların, kalp atışlarını birlikte hissettik, pembe düşlerle baharı yudum, yudum içtik. Fakat yarın yeniden, ülkenin karanlık yüzüyle uyanacağız.