Fatma Karahasanoğlu


    TAM GAZ BETONLAŞMA

    TAM GAZ BETONLAŞMA


                                          TAM GAZ BETONLAŞMA

 

                        İklimlerin bu denli değişmesi, hayra alamet değil. En küçük bir alana dahi inşaat kuruluyor. Dağ, taş, tepe her yer inşaat oldu. Çimen diye bir şey bırakılmıyor. Betonlaşma tam gaz gidiyor.

Türkiye deprem kuşağındadır. Bu gerçekle yaşamak zorundayız. Deprem anında toplanma alanları bırakılmıyor. Binalar yapılıyor, şöyle düşünelim; yan yana dizilmiş sekiz on katlı apartmanlar, deprem anında kat malikleri dışarı çıkmak isteseler, hangi boş alana gidecekler? 

“Deprem öldürmez binalar öldürür.” Sözünü mutlaka bilirsiniz. Ancak ne kadar ders alınıyor? Bu denli binalar inşa etmek, insanlığı da, öldürüyor. Apartman kültürüne geçildiği andan itibaren, bir çok olumsuzluklarda beraberinde geldi. Aynı kapıdan girenler, birbirlerinden habersiz apartman dairelerine çekiliyorlar. Alt katta yasını yaşayanın yası paylaşılmazken, üst katta oturanın düğün sevinci de, paylaşılmıyor. Nasıl bir .çelişki?!

Mahalle kültüründe yaşamlar daha farklıydı. Birinin derdi, diğerinin derdiydi. Üzüntülerde, sevinçlerde paylaşılırdı. Bu olayın başka bir boyutu olarak karşımızda duruyor.

                         Binaların gelişi güzel artması iklimleri de, değiştiriyor. İklimlerin değişmesi, de, bir çok sorunu tetikliyor. Her mevsim özelliğinde yaşanmalı. Gerçeklerden ne kaçılır, nede saklanılır.

Deprem kuşağında olan ülkemizde, depreme dayanıklı binalar inşa ediliyor mu?  Yada deprem anında, apartman sakinlerinin toplanacağı alanlar, bırakılıyor mu? Bu sorular size basit gelebilir. Ancak gerçeklerden kaçamayız.

Gerçek; her zaman gerçektir. Gün kurtaranlardan  olmamak gerekir. Nasıl mı? Bir çok kişi bugünde geçti. diyerek, kendini avutmaya çalışıyor.  Oysa kainatta bir çok gerçekler var. Bunlarda doğal afetlerdir. Doğal afetlerin önüne geçmek mümkün değildir. Ancak can kayıplarını aza indirmek mümkündür. 

Tedbir önceden alınır. Facia yaşandıktan sonra tedbir almanın mantığı yok. şehir planlanırken, iyi düşünülerek planlama yapılmalıdır. Gelişigüzel rast gele yapılan şehir planlanması daha sonra olumsuzluklar yaratıyor.

Örnek vermek gerekirse, bir apartman kaç daireliktir. Diyelim ki, yirmi dört. O zaman yirmi dört araçlık otopark yapılmalıdır.

Bu otopark yapılmayınca, araçlar yol kenarlarına park ediliyor. Bu çirkin görüntü kimseyi rahatsız etmiyor. Seyir halindeki araçlar zorlansa da, ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Buraya kadar anlaşılmayan yok.

Gelelim ikinci örneğe; deprem bölgesi ve evler yan yana üstelik boş alanda yok. depreme dayanıklı binalar olmadığından yıkılıyor. Boş alanda olmadığından sonucu siz düşünün. Ve karar verin.