Fatma Karahasanoğlu


SORUN BELLİ DE!!! 

İnternet cafeye fazla gitmem. Ancak geçen hafta bilgisayarım arızalandı. Ve gittim


                                              SORUN BELLİ DE!!!       

 

                    İnternet cafeye fazla gitmem. Ancak geçen hafta bilgisayarım arızalandı. Ve gittim. Bilgisayarımın yapımını beklerken, üç delikanlı oyun oynamak için bilgisayarın başına oturdu. Üçünün de, kulaklıklar kulaklarında gözleri ekrandaydı. 

Etraflarında olan bitenden habersiz, oyunlarına daldılar. Kendilerini o kadar kaptırdılar ki,  başarılı hamlelerinde alkış tutarak, “çok güzel, çok güzel”

Ne denli çirkin göründüklerinin farkında değillerdi. Dışarıdan bakan biri olarak, ne kadar zavallılar diye içimden geçirdim. Onlara bir şey söylemedim. Sadece hareketlerini izledim.

Bir diğeri de, kendi kendine yüksek sesle konuşarak ekrana pür dikkat bakarak, oyunun kendini ne denli esir aldığının farkında bile değildi. 

Üçüncü delikanlı, yüksek sesle kahkaha atıp, ekrandaki oyunun içerisine kendini bırakmıştı. Söyleyecek söz var mıydı, yok muydu bilmem ama, bu üç delikanlının hareketleri,  normal değildi. 

                 Bir çok toplantılarda, panellerde, çalıştaylarda, gündeme gelen konulardan bir tanesi de, iletişimdi.  Her geçen gün bozulduğuydu. 

Neden bozulmasın ki, her şey açık seçik ortada. Yapılan toplantılarda gündeme gelen bu konular çözümlenemez. Yerinde ve zamanında önlem alınmazsa, önüne geçilmez hal alacağı aşikardır. 

Burada suçlu yada suçlular aramıyoruz. Ne var ki gençlerin her geçen gün bilinçsiz şekilde bilgisayar oyunlarıyla oyalanmaları ciddi bir sorundur. 

                Toplumsal sorunlar, tüm bireyleri yakından ilgilendirmektedir. Bugün boş vermişlik, yarının çözümsüz sorunları olarak karşımıza çıkar.

İşte, o zaman her şey bitmiş olur. Demir tavında dövülür, ağaç yaş iken eğilir, bunların hepsini biliyoruz da, uygulamaya sıra gelince, neden geç kalıyoruz. 

Saygı sevgi çerçevesinde eğitilen bir çocukla, internet cafe köşelerinde büyüyen bir çocuk aynı olur mu?

Her şeyden önce, bunu bilmek gerekir. Kimsenin kimseye bir şey demeye hakkı yok. Fakat toplumu ilgilendiren sorun olunca, her kesimin karışma hakkı vardır. 

Bir çocuk aileden terbiye alamıyorsa, o çocuğun toplum içerisinde dolaşması sakıncalıdır. Bir şekilde o çocuk, eğitilip topluma öyle salınmalıdır.

Söz kalabalığı bir çocuğu eğitmez, daha da kafasının karışmasına neden olur. 

Zamane çocuğu deyip de çocuğunu ortada bırakan bir kimse sadece kendini kandırır.

 Zamane mamane diye bir, çocuk yoktur. 

Çocuk her zaman eğitilir. Beşikte başlayan eğitim mezara kadar gider. Eğitim derken, gerçek  manada, eğitimden söz ediyorum. 

Adabı muaşeret eğitimi çok önemlidir.