Fatma Karahasanoğlu

Tarih: 10.09.2024 11:15

''SEN DOĞRU OL, KEM BELASINI BULUR''

Facebook Twitter Linked-in

            ''SEN DOĞRU OL, KEM BELASINI BULUR''

 

Dervişin biri eski İstanbul sokaklarında :

-Sen doğru ol kem belasını bulur. Sen doğru ol kem belasını bulur.’ Diye diye dolaşıyormuş.

Padişahın biri tebdil-i kıyafet çarşıda gezerken dervişin sözlerini duymuş, ilgisini çekmiş ve dervişe; “Hergün sarayıma gel seninle muhabbet ederiz” der.

Derviş  ertesi gün. Saraya  gider. Padişahla sohbet etmeye başlar.  O kadar derin konulara dalarlar ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamzlar. 

Derviş gitmek için izin ister. Padişah; “izin sizindir.” Der. Ve dervişe bir altın verir. Derviş her en kadar itiraz etse de, pad,şhın kati emri vardır. 

Sarayın bahçesinde dervişi sabırsızlıkla, bekleyen biri vardır. Derviş kılıklı biri yanına yanaşarak; “Ya arkadaş, Padişah seni neden saraya davet etti? Derdi neymiş?” sorar. 

Pad,işahın huzurndan yeni ayrılan derviş, sohbet ettiğini, derin konular üzerine fikir alış verişinde bulunduklarını anlatır. Padişahın yanındna ayrılmadan öncede padişahın bir altın verdiğini söyler. 

Bahçede bekleyen derviş kılıklı; “bu dervişin yaptığı işi ben de yaparım.”’ diye düşündükten sonra; “Ya kardeş, hergün ben de seninle gelsem rahatsız olmazsın değil mi? Belki Padişah bana da bir altın verir çoluk çocuğum nasiplenir.”

İyi kalpli derviş; “Padişahım kabul ederse neden olmasın sende gelirsin tabii” der.

Gel zaman git zaman padişah, her muhabbet sonrası iyi kalpli dervişe, ve derviiş kılıklıya birer altın verdirir. 

Derviş kılıklı, bir sabah iyi kalpli dervişi çorba içmeye davet eder. Gizlice arkadaşının çorbasına bol sarmısak koydurtur. 

İyi kalpli  derviş;  “Padişah’ımla muhabbet ederken kötü kokacağım. Rahatsızlık vereceğim.” Der. 

Derviş kılıklı; “ağzına mendil tutarsın kardeşim.”der.

Her ikisi de padilahın huzuruna çıkar. Muhabbet başlar. İyi kalpli derviş mendille ağzını kapatarak sohbet eerler. 

Bu arada derviş kılıklı, padişahın  kulağına eğilip; “efendim arkadaşım ağzını mendille neden kapatıyordu biliyormusunuz, ağzınız kokuyormuş o kokuyu duymamak için” der. 

Padişah duyduğu sözler karşısında sinirlenerek,  dervişi yanına çağırır. Yazdığı pusulayı sarayın fırıncısına vermesini ister. 

İyi kalpli derviş padilahın uzattığı pusulay alır. Ve bir kez daha huzurundan ayrılır.  

İyi kalpli derviş kapıdan çıkacağı sırada derviş kılıklı arkadaşı yanına yaklşarak; “-İstersen ver o pusulayı ben götüreyim fırıncıya , belki Padişah ekmek lütfetmiştir çocuklara götürürüm senin ekmeğe ihtiyacın mı olur?” der. 

Pusulayı fırıncıya derviş kılıklı ulaştırır. 

Fırıncı kağıtta yazılan “bunu sana getireni kızgın fırına at” fırıncı emir üzerine derviş kılıklı adamı ,alev alev yanan kızgın fırına atar.

Ertesi gün iyi kalpli derviş saraya gider. 

Padişah şaşırarak;  “sen dün fırıncıya gitmedinmi ?”diye sorar.

Derviş de olan biteni anlatır. 

Padişah dervişin sözünü yüksek sesle tekrarlar. “Sen doğru ol, kem belasını bulur.” Der. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —