ismet eyüboğlu


SAVAŞI ÖLÜMDEN KORKMAYANLAR KAZANIR

"Yıkıntılar ortasında kalmış bir baba,


                    SAVAŞI ÖLÜMDEN KORKMAYANLAR KAZANIR

"Yıkıntılar ortasında kalmış bir baba,
Saçı başı darmadağınık , ayaklar yalın,
Kucağında şehit olan ikinci yavrusu
Dilinden  Arapça sözcükler dökülüyor
Feryad, figan.
Etrafında birileri sakinleştirmeye çalışıyor,
O hiç oralı bile degil."

Bu haber iki üç gün önce TRT 'den.
Etkilenilmeyecek gibi değil, o gün bu gündür kendime gelemiyorum.
Düşünüyorum , bu işin sonu ne olacak?Filistin sorunu benimle yaşıt.O gün bu
gündür devam ediyor.Oldu yetmiş altı sene.Daha ne kadar da devam edeceğe
benzemiyor.
Etrafıma danışıyorum, kimse bir şey demiyor, geçiştiriyor, ya da hemen lafı
değiştiriyor.Yahu insanoğlu  bu kadar mı duyarsızlaştı, anlamıyorum.
Yarın bir gün yılbaşı.
İnsanlar yiyecek, içecek, dans edip eğlenecek.
Tip kı 2003'teki yıl başı gibi.
2003'te de öyle olmuştu ,ikinci körfez savaşında , Maçka'da kalıyordum, yalnızdım.
Amasya'yla irtibatımı kesmemistim henüz.Amerika Irak'a sürülerini göndermiş
Irak halkını boğazlatıyordu.
Amasya'dan bir arkadaş telefon etti , yılbaşımı kutlamak için.Siz ne yapıyorsunuz
sordum?
Biz eğleniyoruz Yassıçal'da dedi,
Dedim savaş mavaş ?
Dedi biz şimdi oturup savaşı mavaşı  mı düşüneceğiz ?
Ne diyeyim , iyi  eğlenceler dedim , telefonu kapattım.
Ondan sonra da o savaşta binlerce kadın, binlerce çocuk, binlerce erkek ölmüştü.
Bu olay benim Amasya'la olan ilişkimi zayıflatmış ,,hatta iyice koparmıştı.
Aradan yirmi yıl geçti ,yine aynı noktadayız.
Bir yandan savaş devam ediyor, daha da genişleyecek , belki yarın bizim kapımıza
gelip dayanacak.
Kim bilir?
Ve yine yıl başı , 2024'de girerken.
Ne diyelim,,hadi hayırlısı diyelim,
Nazım Hikmet'e kulak verelim , bakın
büyük usta Karayılan türküsünde ne diyor?

"Karayılan , Karayılan olmazdan önce
                    umurunda değildi Karayılan'ın
                     kıyamete dek düşmana verseler Antep'i
 Çünkü onu düşünmeye alıştırmadılar .
 Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi,
  korkaktı  da bir tarla sıçanı kadar.

  Siperi bir gül fidanıydı onun,
   gùl fidanı dibinde yatıyordu  ki yüzükoyun
                            ak bir taşın ardından
                                     kara bir yılan
                                     çıkardı kafasını.

   Derisi ışıl ışıl,
               gözleri ateşten al,
               dili çatallıydı.
   Birden bir kurşun gelip kafasını aldı.
   Hayvan devrilip kaldi,

   Karayılan Karayılan olmadan önce ,
   kar yılanın endamını görünce
   haykırdı avaz avaz
   ömrünün ilk düşüncesini:

"İbret al , deli gönlüm,
  demir sandıkta saklansan da bulur seni
  ak taş altında kara yılanı bulan ölüm."

Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp , bir  tarla sıçanı kadar korkak olan, fırlayıp atına,
ileri  bir dehşet aldı Anteplileri,
Başlı başına bir Kuvvay i Milliye oluşmuştu.
Ya Kurtuluş Savaşımızda, ya Sivas kongresinde,
O karar alınmasaydı ne olurdu.
O karar :
"Ya istiklâl, ya ölüm kararı."
Ya bir de Amerikan madacılıği önerisi var.O da tam ölümden korkanlar için.
Ya o geçseydi ...
ONUN İÇİN :
SAVAŞI ÖLÜMDEN KORKMAYANLAR KAZANIR,ÖLÜM ZATEN BİR GÜN GELECEK, KORKSAN DA KORKMASAM DA.