Fatma Karahasanoğlu


OLAYLAR VE ŞARTLAR

Akıl hastanesinin önünde arabasının lastiği patlayan adam ne yapacağını şaşırır.


                                                    OLAYLAR VE ŞARTLAR 

 

                              Akıl hastanesinin önünde arabasının lastiği patlayan adam ne yapacağını şaşırır. Öteye beriye şaşkın şaşkın bakarken aklına bagajda bulunan yedek lastik gelir. Patlayan lastiği çıkarırken, bijonları elinden düşürür. Mazgala düşen bijonu alamayınca, sinirlenir. Öteye beriye yürümeye başlar. 

Akıl hastanesinde bulunan deli, bağırarak, “sağlam lastiklerden birer tane al ve değiştirdiğin lastiğe tak hepsi üç olsun. Seni en yakın tamirhaneye götürür.” 

Adam sesin geldiği yöne baktıktan sonra, delinin dediğini yapar. Sonra deliye dönerek; “senin burada ne işin var? herşeyi anlıyorsun.” Der

Pencerede duran deli; “ben burada delilikten yatıyorum, salaklıktan değil.”                             

                               Bazen, beyin öyle durur ki, çok iyi bildiğiniz konuyu bile unuttursunuz. Kendi kendinize nasıl olur diye düşünmeden edemezsiniz. 

İnsan, bu! Her şey başına gelebilir. Birgün sağlıklı iken, ikinci gün sağlığını bozabilir. Bir gün akıllıyken, ikinci gün aklını zayii edebilir. Bir gün zenginken, ikinci gün fakirleşebilir. Yada tam tersi bir gün fakirken ikinci gün zenginleşebilir. 

Bunlar olağan şeyler, yaşamın cilvelerindendir. 

                             Akıl hastanesinde delilerden biri duvara çivi çakmaya çalışır. Keseri bir türlü çvinin üzerine denk getiremez. Çiviyi de, ters tutması, işini daha da, zorlaştırır. 

Bir müddet onu seyreden deli, yanına giiderek; “sen yanlış duvara çivi çakmaya çalışıyorsun. Bak, o çivi karşı ki duvarın.”

İnanılmaz olsa da, değişmeyen bazı gerçekler vardır. Kendi kendine yetemeyenler bir başkasının aklına muhtaçtır. 

Olaylar ve şartların neler göstereceği zaman içerisinde belli olur. 

Kayıp giden zamanla, insan beyninde oluşan tahribatların çoğu günlük olaylardan kaynaklanmaktadır.  Her geçen gün beyinde  farklılıklar oluştururken,  fiziksel görünümde de değişiklikler oluşturur.

                          Deliler koğuşunda her sabah ilginç bir olay yaşanır. Koğuşa yeni giren deli, sabah erkenden kalkar. Tüm oda arkadaşlarını uyandırark pencerenin önünde beklemelerini ister. 

Bu durum aylarca devam etti. Hiç biri karşı çıkmadı.  Bir sabah nasıl olduysa, koğuşun en erken kalkan delisi uyanmaz. Diğerleri de, onunla birlikte uyur. 

Kapı açılır. İçeriye görevli girer. Tüm koğuşun yattığını uyanmadığını görünce telaşlanır. Her birinin yanına giderek yaşayıp yaşadıklarını kontrol eder. Yaşadıklarını fark edince, Gözleri açık olanlardan birine sorar. “niye yatıyorsunuz? Akşam olmak üzere. Bütün gün yattınız.”

 Gözlerini görevliye çeviren orta yaşlı adam; “niye kalkalım. Bizi her sabah uyandıran arkadaşımzı yatıyor. O kalkmazsa bizde kalkmayız.”

Görevli daha da şaşırarak; “kimdir o?” 

Cevap veren deli gülerek; “bak orada işte, arkandaki yatakta yatıyor.”

Görevli bu sefer arkasını dönerek sorar; “niye yataktan kalkmıyorsun?”

Cevabı oldukça ilginç olur; “niye kalkayım ben yıllar önce emekli oldum. Bugünde tadını çıkartıyorum.”