MEVSİMLER VE YAPRAKLAR
Yine bir sonbahar kapımızı çaldı. Sonbahar, deyince akla çok şey gelir. Hepsinden önemlisi doğanın sararıp solmasıdır.
Sonbahar kiminde hüzün, kiminde sevinç kiminde de, farklı duygular bırakır. Bu farklılıklar kişiye göre değişse de, sonbaharın sararan yapraklarının önünde hiç kimse duramaz.
Sararan yapraklar, kendiliğinden toprağa düşüp kaybolur.
Eskiden toprağa düşen kuru yapraklar toplanır, ahırda, kümeste beslenen hayvanların altına serilirdi.
İncir, hurma yaprakları, fındık yapraklarından daha büyük olması bakımından daha çok tercih edilirdi. Fındık yaprakları daha küçük ama daha çoktu.
Her fındık ocağın dibinde biriken kuru yapraklar, toplanmayı bekler. Toplanan yapraklar, belli bir yere dökülüp orada muhafaza edilirdi. İhtiyaç doğrultusunda kullanılırdı. Sonbaharda toplanan her yaprak kış ayında ilaç gibi olurdu.
Yağan kar,iliklere kadar işleyen soğuyan havada, kuru yaprakların önemi daha da, anlaşılırdı. Soğuk havada, yağan kar altında ne bulup, ne alabilirsin?
Onun için her şey zamanında yapılmalıdır. Zamanında yapılan bir iş, zamanı geldiğinde ne kadar önem taşıdığı belli olur.
Bugün yine bir sonbahar mevsimindeyiz. Yapraklar sararıp, yine düşüyor. Toprak ana her birini bağrına basıyor. Hurma, incir, fındık yaprakları kuruyup düşen yapraklar, arasında yer alırken, süpürülüp, bir yere taşınmıyor.
Düştükleri yerde çürüyüp orada kalıyor.
Yapraklarında değeri hiç anlaşılmıyor. Oysa, eskiden ne çok önem taşırlardı. Kuru halleri de, insanın ihtiyacı doğrultusunda kullanılırdı.
Şimdi öyle mi, hiç kimse sararıp düşen yapraklara dönüp bakmıyor. Kimsenin umurunda değil. Adeta kaderlerine terk edilmiş gibi yok olup gidecekler.
Kuru dallar gibi onlarda kimsesizliğin acısını hissetmeden toprağa karışıp yok olacaklar. Sararan otlarla birlikte çürüyecekler. Kimisinin bağrından tekrar ot, kimisinin bağrından da diken büyüyecek.
Her birinin yaşamı bir sonraki mevsime kadardır. Mevsimler gelip, geçerken onların da yaşam süreleri onlara göre ayarlanır. Hiç biri mevsimsiz yaşayıp, yok olmaz.
ilkbaharda, canlanırlar. Sonbaharda ölürler. Bu mevsimler onlar için var ve yok olma mevsimleridir.
Gövdesi büyük ağaçlar, neyi hatırlatır? Her biriniz farklı düşüncelerle, farklı cevaplar verirsiniz.
Dallanıp, budaklanan çınarların, çamların, ladinlerin, gürgenlerin, pelitlerin, kayınların, ıhlamurların ömürleri ne kadardır?
Onların yaşam süreleri, doğanın kendilerine sundukları fırsatlarla olsa da, insan, yaşamlarına çoğu kez müsaade etmemektedir. Bir çok gerekçelerle görkemli ağaçlar, kesilip yerle bir olmaktadır.