Fatma Karahasanoğlu


İNATLAŞMA

İki keçi köprü üzerinde karşılaşır


                                          İNATLAŞMA 

 

                                 İki keçi köprü üzerinde karşılaşır. Dar olan köprüden geçmek için birinin yol vermesi gerekir. Köprüde karşılan inatçı keçiler. Kim kime yol verecek? 

Birbirlerine boynuzlarını göstererek, yol benim hakkım dercesine inatlaşırlar. 

Boz rengindeki keçi; “yol benim hakkım. Çekil de geçeyim.” Der.

Beyaz keçide direterek; “hayır yol benim hakkım.” Der.

İki keçi güç gösterisine başlar. Ancak her ikisi de köprüden suya düşer.   Bırakın yol vermeyi, ikisi de suda boğulur.

İnatlaşmasalardı, hayatlarından olmayacaklardı. İnatları yüzünden köprüden düşerek boğuldular.

                           İnatlaşmak hiçbir zaman iyi değildir. Çoğu zaman hüsranla biter. İnatlaşan her kimse sonunun nasıl olacağını önceden kestirmesi gerekir. 

İki çocuk parkta oynarken, birden araları bozulur. Birinci çocuk misketlerini geri ister. İkinci çocuk vermemek için direnir. 

Aralarında kıyasıya savaş başlar. Misketler yere düşer. Ancak birbirlerinden alacaklarını unutmazlar. 

İkisinin de, inadı devam eder. Birinci çocuk atik davranarak, arkadaşının yüzüne tokat, patlatır.  Bir müddet sonra ikinci çocukta, arkadaşına tokat atar. 

İki çocuk kavga ede dursun misketler tek tek yere düşüp başkalarının oyun malzemesi olur. 

Bu iki çocuk inatlaşmasaydı, misketlerinden olmadıkları gibi yüzleri, gözleri şişmeyecekti. İnatlaşmanın bedelini pahalı ödediler. 

                               Yeni evli çift balayına gitmek için hazırlık yapar. Her ikisi de, nereye gitme konusunda anlaşamaz.

Kadın deniz kenarında balayı geçirmek istediğini söyler. Adam da, doğada herkesten uzak sakin bir yerde balayı yapmanın daha iyi olacağını savunur. 

Çift arasında başlayan tartışma uzadıkça uzar. Konu inatlaşmaya gelir. 

Adam; “benim dediğim olacak. Doğada  çadır kurup birkaç hafta geçireceğiz.” Der.

Kadın şiddetle karşı çıkarak; “hayır, benim dediğim olacak. Deniz manzaralı lüks bir otelde on beş gün kalacağız. Bende her gün denize gidip yüzeceğim.”

Aralarında geçen diyaloglar daha da sertleşir. Kadın eşyalarını toplayıp, valizin içine doldururken, “seninle evlendiğime pişman oldum. Yarından tezi yok boşanacağız.” Der. Adam, gülerek; “boşanmak isteyen sensin. Ben boşanmak istemiyorsam ne olacak?”der. 

Kadın, sinirlenerek; “boşanacaksın. Boşanacaksın.”der.

Adam; “boşanmayacağım, boşanmayacağım.”

 İnatlaşmanın bir başka versiyonu. Severek evlenen çiftin inat yüzünden düştüğü halleri.